Dolar

32,2516

Euro

34,6606

Altın

2.395,42

Bist

10.336,50

Davutoğlu zenginleri

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-11 12:50:47

Davutoğlu zenginleri
Ne siyasetçiyim ne de ekonomistim. Gençlik dönemindeki sancılar ile geleceğe idealist adımlar atmaya çalışıyorum sadece. Uzun süren koalisyon kaoslarının arkasından zuhur eden siyasi iktidarlar dönemi, ülkenin her zaman ulus ve uluslararası düzeyde rahatlamasına sebep olmuştur.
Rahatlamış ekonominin rehavetinde kimlik sorunu yaşayan yetişkinler, koalisyon zemininin oluşmasına neden olurlar. Özgüven eksikliği, benlik sancısının ortaya çıkarmış olduğu kimlik çatışmasını doğurur. Yatırım yapılmayan gençlik geçmişteki sıkıntılara şahit olmadığı için hangi ideolojinin makyajı ilgisini çekerse peşinden gider. Gençlik ruhunun yapılandırılma süreci toplumun ve iktidarın en sancılı sürecidir. Gençlere el sürmeyen, dokunmayan iktidarların yetişkinleri, kaosa zemin hazırlarlar. Ve seçim zamanlarında denge değiştiren en önemli unsur olurlar. II. Dünya savaşı sonrası dönemde devletçi ekonomi politikasıyla yönetilen ve iyiden iyiye sıkıntılara düçar kalan ülkemiz, 1950'de Menderes'i iktidar yaptı.
Başlayan ekonomik rahatlık içte özel teşebbüsün dinamik potansiyelini doğurmuş olduğu gibi dış sahada da fırsatlar ile karşılaştırdı. Cesaret veren fırsatlar neticesinde durumu doğru okuyup yatırımlarını yerinde yapanlar, yeni zengin bir kitle oluşturdu. Yakın tarih bilgileri gösteriyor ki; Menderes döneminde gençliğe yönelik ideoloji yatırımları yapılmadı. Gençlik kendisini sürükleyen ve ilgilenen tarafta yer aldı. 1983 yılına kadar yetişkin olan koalisyon döneminin gençleri idi Menderes iktidarının gençleri. Ülkenin genelinde yaşanan benzer sebeplerden ötürü 1983'te halk Özal'ı iktidar yaptı. Özal benzer bir ekonomik politika ile devlet payını azaltarak millet merkezli ekonomik politikaya ivme kazandırdı. Hemen öncesinde askeri darbeye muhatap kalmış millet yeniden cesaretlenmeye başladı. Neslin gençleri başıboşluk ve ürkeklik çemberinde cesaret ışıklarının ancak küçük menfezlerden sızabildiği alanda nefes almaya çalışıyordu. Havayı doğru koklamayı bilen atılımcı ruha sahip gençler, Özal döneminin zenginleri olarak anılmaya başlandı.
Gençlerin idealist ruhtan uzak kalmaları, yıllar geçtikçe yetişkin olarak rehavet yumağında benlik kayıpları yaşamaları, yeniden koalisyon ihtimali olabileceğini “ideolojik akıllara” düşürdü. Kaos ve zulüm kokan, 28 Şubat'ı barındıran koalisyon yılları başlamış oldu. Gençlik idealden, öz fikirlerinden uzak, benliğinden ve kimliğinden yoksun, rotası bilinmeyen bir yolcu haline geldi. Erdoğan iktidarı aslında ideolojik gençliğin ve idealist ekonominin de başlangıcı oldu diyebiliriz. Öncelikle kemer sıkma politikası ile beraber, Menderes ve Özal ekonomisinin bir benzeri olan uygulamaya gidildi. Ülkemizin hemen her tarafını kuşatmış yolsuzlukların üzerine gidilerek, bir taraftan ekonomi canlandırılırken bir taraftan da ölü ruhlara dokunulmuş oldu. İktidardaki belki de altıncı yılından sonra iç ve dış ekonomideki rahatlıklar, yeni zenginleri ekonomi dünyasında koltuk sahibi yaptı. Menderes ve Özal döneminin hataları ile bir nebze karşılaşmış olsak da hızla gençliğe dönük hamleler ve dokunuşlar başladı. Erdoğan döneminin gençleri idealist kimlikle yavaş yavaş zengin olmaya, ideoloji sahibi olmaya adım attılar. Tabiî ki çürük elmalar olacaktı, oldu da. Azımsanmayacak şekilde hem de.
Lakin gençliğin Erdoğan'da gördüğü “duruş kelamdan daha değerlidir” algısı gençliğe ışık oldu. Erdoğan'ın duruşu kelamından öne çıkarak gençliğin özgüveni ve cesaretini sürekli teyakkuz halinde tuttu. Gözlemleyebildiğim en üzücü durum “merkezde kendimden yola çıkarak” ideolojilerin bir nebze kendi şekil ve arzuları doğrultusunda şekillendirilmeye çalışılması idi. Müeyyidesine de 7 Haziran'da şefkat tokadı ile muhatap olduk. “Allah ihmal etmez imhâl eder” uyarısını iliklerimize kadar yaşadık. Davutoğlu, Erdoğan'ın zenginleri ve gençleri ile seçime gitti. Şefkat tokadını yiyen bizler bu sefer 1 Kasım'da“sınanmanın muhataplarıyız” bilincinden hareketle sandığa gittik ve zaferi Allah nasip etti.
İmdi; Davutoğlu dönemi başlıyor. Ekonomik politikasını bilmem ama uyanmak üzere olan bir gençlik ile yola revan olunuyor. Davutoğlu'nun bir dönem yakınında olan birisi olarak çok rahat ve memnuniyetle ifade etmek isterim ki; “Benliğini davası uğruna hiçe sayan bir Başbakanımız var.” İdealist bir gençlik ortamı nasıl sağlanır? Allah'ın izniyle müşahede edeceğiz. Sadık ve dürüst bir gençliğin yetişeceğini ve Davutoğlu'nun da temsili olarak tek tek bütün gençliğe dokunacağını göreceğiz.
Gençlik, zaafları ve artıları ile Davutoğlu dönemine geçiş yaptı. Oluş sancısının tam içindeyiz. Gençliğe dokunacağının sinyalini idealist ve imanlı bir genci partisinin Gençlik Kolları Başkanı yaparak vermişti zaten. Gençliğin etkin olduğu maraton koşusuna başlıyoruz. Sıkıntılar olacak elbet lakin sıkıntılar terimiz olacak. Maraton koşusunda terleme bir zaaf değildir. Ekonomi yeniden iç ve dışta hareketlilik sağlayacak. Atılımcı ruha sahip, idealizmi ve imanı zengin olan idealist bireyler kazanacak bu ülke. İnanıyorum ki; “Davutoğlu'nun önünü açacağı iman ve imkân zenginleri” bir daha bu ülke geleceğine koalisyon zeminini kapatmış olacak. Çünkü işaret levhaları olan yolda yolculuk yapılacak.
2023'e, amelleri sağlam, imanı güçlü, dava bilincinde olan gençlerle girmiş ve dünyaya hâkim olma sevdasının rasyonel tezahürlerini görmüş olacağız inşallah… twitter.com/msbeser
facebook.com/msbeser [email protected]

Haber Ara