Dolar

32,4751

Euro

34,9511

Altın

2.436,04

Bist

9.716,77

Cezayir'den sonra sıra Sudan'da mı?

Cezayir’den sonra gözlerin çevrildiği Sudan’da, Ömer El Beşir’in iktidarı bırakması için başlatılan protesto gösterileri, başkent Hartum'dan sonra ülkenin diğer şehirlerine de yayılıyor. ABD, Mısır, BAE ve İsrail’in destek verdiği gösterilerde, Beşir’in görevini bırakması şimdilik zor görünüyor.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-04-08 14:14:48

Cezayir'den sonra sıra Sudan'da mı?

buyuk1

'Arap Baharı Dalgası'nın, Cezayir'den sonra etkileyeceği ülkelerin başında Sudan geliyor. Cezayir'den sonra gözlerin çevrildiği Sudan'da; ABD, Mısır, BAE ve İsrail'in destek verdiği hükümet karşıtı gösteriler, ülkenin diğer şehirlerine de yayılarak sürüyor. Dün de çoğu gençlerin oluşturduğu binlerce hükümet karşıtı gösterici başkent Hartum'da ordu karargâhı önünde ikinci gecelerini geçirdi. Protestolar başkent Hartum'daki hayatı neredeyse tamamen felç etti. Nitekim göstericiler, doğu ve kuzey Hartum'un merkezine girişleri tutarak Hartum'u Kuzey Hartum ile bağlayan köprüleri de kapattı. Ülkedeki birçok resmi dairede çalışmalar durma noktasına gelirken özel kurumlar dün tatil ilan etti. Göstericiler, Hartum'un ana arterlerinden Üniversite, Cumhuriyet ve Belediye caddelerini kapattı. Yiyecek, su ve malzeme yüklü olanların dışındaki araçların geçişini engellediler.

GÖSTERİCİLER, 'TEK HALK! TEK ORDU!' SLOGANI ATTILAR

Göstericiler, Beşir'e sadakatleri ile bilinen güvenlik güçlerine karşı ordudan korunma talep ederek “Tek Halk! Tek Ordu!” sloganları attı.
Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi, oturma eylemindeki vatandaşlar için tıbbi destek sağlamak üzere harekete geçti. Alanlara doktorlar ve ambulanslar yerleştirdi. Ayrıca eczacılara ve vatandaşlara ilaç sağlamaları ve göz yaşartıcı gazın etkisini giderecek malzemeleri temin etmeleri için çağrıda bulundu.
Oturma eylemine katılanlar arasında toplumun önde gelen isimleri ve sanatçılar da vardı. Bir yandan ordu komutanlığı önünde gerçekleştirilen protestolarda ünlü şarkıcı Nancy Agag'ın seslendirdiği milli şarkıların videoları yayınlanırken diğer taraftan da eylemciler tarafından spor yıldızların oturma eylemine katıldıklarını gösteren fotoğraflar gösterildi. Söz konusu sporcular arasında Sudan'ın en ünlü futbol yıldızlarından olan, el-Hilal takımı oyuncularından Heysem Mustafa ve el-Merih takımından Faysal Agab da yer vardı.

ÖMER EL BEŞİR, ULUSAL SAVUNMA
VE GÜVENLİK KONSEYİ'Nİ
ACİL TOPLADI

Göstericilerin sayısının bir milyonu geçmesi üzerine Devlet Başkanı Ömer El Beşir dün ülkedeki gelişmeleri görüşmek üzere Ulusal Savunma ve Güvenlik Konseyi ile acil durum toplantısı düzenledi. Yönetimin basın organları tarafından yayınlanan haberlere göre toplantıda toplumun bir kesimini temsil etmeleri nedeniyle göstericilerin taleplerine cevap vermenin önemi vurgulandı.
Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in istifasını isteyen göstericiler, silahlı kuvvetlerin devreye girmesi talebinde bulunuyor.
Ülkede El Beşir karşıtı gösteriler Aralık 2018'den bu yana devam ediyor. Ancak son iki günde protestolara katılımın arttığı ifade ediliyor.
Devlet Başkanı Ömer El Beşir, istifa çağrılarına yanıt vermeyeceğini ifade ederek, protestocuların tepkilerini seçimlerde göstermesi gerektiğini söylemişti.
Son gösteriler, eski Devlet Başkanı Cafer Nimeiri'nin askeri darbeyle devrilmesinin 34'üncü yıldönümüne denk geliyor.

PROTESTOLARI EKMEK
VE BENZİN ZAMLARI TETİKLEDİ

Aralık 2018'de Sudan'ın kuzeydoğusundaki Atbara kentindeki ekmek ve benzin zamlarına tepki, ilk gösterilerin başlamasına neden olmuştu.
Atbara'daki eylemler bir somun ekmeğin fiyatının bir Sudan poundundan (11 kuruş) üç pounda (33 kuruş) çıkması yüzünden 19 Aralık'ta başladı.
Sudan'ın ekonomisi, ülkenin petrol üretiminin yüzde 75'inin gerçekleştiği Güney Sudan'ın 2011'de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından toparlanmakta zorlandı.
Ekmek fiyatlarının artmasına devletin sübvansiyonları kaldırması ve buğday ithalatını durdurması yol açtı. Sübvansiyonları sonlandırmak, IMF'nin ülke ekonomisini reforme etmek için verdiği tavsiyeler arasındaydı.
Sudan poundu bir yılda değerinin yaklaşık yüzde 90'ını kaybederken, ülke Kasım itibarıyla yüzde 70'e varan enflasyon oranıyla karşı karşıya kaldı.
Protestocular yolsuzluğun ülkede yönetim sisteminin bir parçası olduğunu ve ülke kaynaklarının kötü idare edildiğini savunarak öfkelerini dışa vurdu.
Sokaklarda El Beşir iktidarının sonlanması için sloganlar atıldı.

GÖSTERİLER HIZLA YAYILDI

Protestoların başladığı Atbara kenti hükümet karşıtı protestoların beşiği olarak biliniyor ve demiryollarının kesişim noktasında bulunuyor.
Eylemler bu kentten Kızıl Deniz'deki Port Sudan'a, doğudaki El Gadarif'ten güneydeki Beyaz Nil'e, ülkenin orta kesimlerindeki Kuzey Kordofan'dan başkent Hartum'a kadar hızla yayıldı.
Protestocular Atbara'da ve bazı diğer kentlerde iktidar partisine ve hükümete ait binaları ateşe verdi.
Hükümet barışçıl protestoları şiddete yönlendiren sabotajcılar olduğunu öne sürdü ve onları suçladı. Parti binalarının yakılmasının arkasında Darfur'daki silahlı isyancıların olduğunu savundu.
22 Aralık'ta yetkililer muhalif bir koalisyondan 14 lideri gözaltına aldı, ülkedeki tüm okul ve üniversiteleri kapattı.
Aynı gün hükümet bir "sabotaj hücresi" olarak adlandırdığı insanları da gözaltına aldı.
Ülkedeki iki özel gazete El Tayyar ve El Ceride'nin yayımlanmasını durdurduğu da bölgeden gelen haberler arasında.
Hükümet ayrıca protestoların örgütlenmesini engellemek için sosyal medyaya erişimi yasaklamakla suçlanıyor.
22 Aralık'ta ise ordunun sokağa çıkarak stratejik kamu kurumlarını koruyacağını, polislerin tümünün de protestoculara karşı görevlendirileceği açıklandı.
Vatandaşlarının ülkeyi terk etmesi için çağrı yapan Kuveyt'in büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

MUHALEFET, BEŞİR'DEN
İKTİDARI BARIŞCIL YOLLARDAN
DEVRETMESİNİ İSTEDİ

Ülkedeki muhalefet partileri ve silahlı isyancılar kitlesel protestoları destekledi ve yaşananları 'Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in yıllardır ülkeyi kötü yönetmesine verilen doğal bir tepki' olarak niteledi.
22 Aralık'ta muhalefette bulunan Ulusal Ümmet Partisi'nin lideri Sadık el Mehdi, hükümeti "halka karşı kaybedeceği bir savaşa girmektense" barışçıl yollarla iktidarı devretmeye davet etti.
19 Aralık'ta kendi isteğiyle gittiği sürgünden döndükten sonra ilk basın toplantısını düzenleyen Mehdi, protestolarda 22'den fazla kişinin yaşamını yitirdiğini öne sürdü.
Öte yandan ülkedeki muhalefet bölünmüş bir halde. Bazı gözlemciler protestocuların hükümete güvenmediği gibi ana akım muhalefet partilerine de güvenmediğini söylüyor.

BEŞİR'İN DEVRİLMESİ
ŞİMDİLİK ZOR

Ordunun 23 Aralık'ta El Beşir'i desteklediğini belirten bir bildiri yayınlamasının ardından ordunun protestocuların yanında yer alıp El Beşir'den iktidarı bırakmasını isteme ihtimali sıfıra yakın.
Tecrübeli lider 30 yıla yaklaşan iktidarı boyunca yalnızca kolluk kuvvetlerinin sadakatine güvenerek halk hareketlerini ve silahlı isyanları bastırmayı başardı.
Hükümet bazı zengin Körfez ülkelerinden de destek aldı. Katar Emiri Şeyh Temim El Beşir'i telefonla arayarak ekonomik krizdeki ülkeye destek sözü verdi. Bahreyn de dayanışma gösterdiklerini açıkladı.

adabuyuk

SEVAKİN ADASI'NIN TÜRKİYE'YE
TAHSİSİ MISIR'I KIZDIRMIŞTI

Bu arada bazı Sudan gazeteleri, protestocuların arkasında Mısır, BAE ve İsrail gibi ülkelerin olduğunu öne sürdü.
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6 Aralık 2017 tarihinde Sudan'a yaptığı ziyaret ve bu ziyaret sırasında Kızıldeniz'de Mısır kıyılarına yakın Sevakin Adası'nın Türkiye'ye tahsis edilerek aslına uygun yeniden inşasıyla ilgili bir anlaşma imzalanması, darbeci Sisi'nin yönetimindeki Mısır ile Sudan arasındaki gerginliği artırmıştı. Ada'nın Türkiye'ye tahsisi Suudi Arabistan'ı da kızdırmıştı.
Sudan, bölgede Mısır ve Suudi Arabistan'la ve 2011'de ülkeden koparak yeni bir devlet haline gelen Güney Sudan ile ciddi sorunlar yaşıyor.
Bölgedeki bağımsız kaynaklar ise, önceki protestoların aksine son protesto dalgasının yaygın ve spontane bir halde sürdüğünü, ancak Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in kolay kolay görevini bırakmayacağını öne sürdüler.

erada

 

 

Haber Ara