Ortadoğu'da on yıllardır süren çatışma döngüsünü kırma potansiyeline sahip, tarihi bir diplomatik zafer yaşandı. ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Planı üzerine Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde yürütülen kritik İsrail-Hamas görüşmeleri, tüm beklentilerin aksine anlaşmayla sonuçlandı ve savaş sona erdi. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı heyecan verici açıklamayla, bu eşi benzeri görülmemiş olayı "tarihi" olarak nitelendirdi ve barışın ilk adımının atıldığını dünyaya duyurdu. Görüşmelere katılan MİT Başkanı İbrahim Kalın, Jared Kushner ve Katar Başbakanı'nın da aralarında bulunduğu arabulucular ve müzakereciler birbirlerini tebrik ederek, diplomasi zaferini kutladılar.
Detaylı Analiz: Trump Planı'nın İlk Aşaması ve Jeopolitik Sonuçlar
Şarm el-Şeyh'teki anlaşma, sadece bir ateşkes değil, aynı zamanda bölgenin siyasi haritasını yeniden çizme potansiyeline sahip, çok katmanlı bir diplomatik başarıyı temsil ediyor.
Rehinelerin Serbest Bırakılması: Trump'ın duyurusuna göre, anlaşmanın ilk aşaması, "tüm rehinelerin çok yakında serbest bırakılacağı" anlamına geliyor. Bu, savaşın başlangıcından bu yana en öncelikli insani hedefin diplomatik yolla çözüldüğünü gösteriyor.
İsrail'in Askeri Çekilmesi: Anlaşmanın en kritik maddelerinden biri, İsrail'in birliklerini "üzerinde anlaşılmış olan sınıra" çekecek olmasıdır. Bu, İsrail'in Gazze Şeridi'nden önemli ölçüde geri çekilerek, bölgedeki kalıcı askeri varlık planlarının terk edildiği anlamına geliyor.
Kalıcı Barışa İlk Adım: Trump, bu anlaşmayı "güçlü, kalıcı ve ebedi bir barışa yönelik ilk adım" olarak nitelendirdi. Bu, basit bir ateşkes yerine, nihai bir çözüm vizyonunu da içeren daha kapsamlı bir planın parçası olduğunu işaret ediyor.
ABD Liderliği ve Aile Bağlantısı: Görüşmelerde ABD'yi, Başkan Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner ile Orta Doğu Özel Elçisi Steve Witkoff temsil etti. Kushner'in bu süreçteki varlığı, anlaşmanın doğrudan Beyaz Saray'ın en üst seviyesinden yönetildiğini ve büyük bir siyasi ağırlık taşıdığını gösteriyor.
Türkiye'nin Arabuluculuk Zaferi: Trump'ın mesajında özellikle Katar, Mısır ve Türkiye'den arabuluculara teşekkür etmesi, Ankara'nın diplomatik süreçteki kilit ve vazgeçilmez rolünü tescil etti. MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın arabulucular masasında yer alması, Türkiye'nin hem İsrail hem de Hamas ile kurduğu güven ilişkisinin bu tarihi anlaşmanın sağlanmasında hayati önem taşıdığını kanıtlıyor. Bu başarı, Türkiye'nin bölgesel diplomasideki etkinliğini ve ağırlığını artırıyor.
Müzakere Heyetleri: İsrail adına Başbakan Binyamin Netanyahu'nun baş müzakerecisi Ron Dermer ve Hamas adına örgüt yöneticilerinden Taher Nounou'nun masada yer alması, anlaşmanın hem siyasi hem de askeri kanatlar tarafından onaylandığını gösteriyor.
Yeni Bir Ortadoğu Mimarisi: Trump'ın "Arap ve Müslüman dünyası, İsrail, çevredeki tüm ülkeler ve Amerika Birleşik Devletleri için büyük bir gündür" ifadesi, bu anlaşmanın sadece Gazze ile sınırlı kalmayıp, bölgedeki yeni ittifaklar ve normalleşme süreçleri için bir kapı açtığını gösteriyor.
ABD'nin Geri Dönüşü: ABD'nin doğrudan ve başarılı arabuluculuğu, Washington'ın Ortadoğu'daki diplomatik liderliğini yeniden tesis ettiğini gösteriyor.
Zelenskiy Karşıtlığı: Bu gelişme, ABD Başkanı Trump'ın Ortadoğu'daki diplomatik zaferini ön plana çıkarırken, aynı zamanda Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'ye yönelik yolsuzluk iddiaları nedeniyle azalan desteğin olduğu bir dönemde, uluslararası odak noktasını başarıyla başka bir krize kaydırmıştır.