Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler, Aralık 2024'te Bakü'den Grozni'ye giden Azerbaycan yolcu uçağının Rus hava sahasında düşürülmesiyle başlayan ve sonrasında yaşanan gözaltı olaylarıyla tırmanan gerilimin ardından normalleşme yolunda kritik bir viraja girdi. İki lider, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) zirvesi öncesinde Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de bir araya geldi. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ana gündemi, Putin'in “en hassas mesele” olarak nitelendirdiği uçak kazasına dair soruşturmanın sonuçlarıydı. Bu zirve, Moskova ve Bakü'nün örtüşen çıkarlarını korumak adına gerilimi kontrol altına alma çabasını simgeliyor.
Putin'in yumuşak tonu ve ilişkilerin geleceği için üç kritik gösterge
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kamuoyu önünde tekrar özür dilemesi ve tazminat sözü vermesi, Moskova'nın Güney Kafkasya'daki stratejik ortağı olan Azerbaycan ile ilişkileri normalleştirme konusundaki aciliyetini göstermektedir. Ancak uzmanlar, ilişkilerin kalıcı olarak düzelip düzelmeyeceğinin, diplomatik sözlerin ötesinde atılacak somut adımlara bağlı olduğunu belirtiyor.
Uçak kazasının arka planı ve teknik açıklamalar
Putin, görüşmenin başında olayın teknik detaylarını açıklayarak, kazanın nedenlerine dair spekülasyonları gidermeyi amaçladı:
Çift Hata İddiası: Rus lider, olay günü Rusya hava sahasında Ukrayna'ya ait üç insansız hava aracının (İHA) takip edildiğini ve kazanın ikinci etkeninin Rus hava savunma sistemindeki teknik arıza olduğunu söyledi. Bu açıklama, kazanın kasıtlı değil, teknik ve operasyonel hatalar zincirinden kaynaklandığı tezini güçlendirmektedir.
Füze Hasarının Detayları: Putin, ateşlenen iki füzenin uçağa doğrudan isabet etmediğini, yaklaşık 10 metre mesafede patladığını belirtti. Hasarın, füzenin kendi parçalarıyla meydana gelmiş olabileceği ve pilotun durumu başlangıçta "kuş sürüsüyle temas" olarak bildirdiği aktarıldı. Bu detaylar, kazanın trajik bir zincirleme aksaklık sonucu oluştuğunu gösterme çabasını yansıtmaktadır.
Tazminat ve Yargılama Sözü: Putin'in, tazminat ödemelerinin yapılacağı ve görevli yetkililerin eylemlerinin hukuken değerlendirileceği sözünü vermesi, Rusya'nın sorumluluğu üstlendiğini ve Azerbaycan'ın taleplerine yanıt verdiğini göstermektedir.
İlişkilerin genel durumu ve arttırılmış gerilim faktörleri
Uçak kazası, Rusya ve Azerbaycan arasındaki gerilimi zaten hassas olan bir zeminde zirveye taşımıştı:
Misilleme Tutuklamaları: Uçak kazasının hemen ardından, Rusya'da Azerbaycan diasporasından birkaç kişinin gözaltına alınması ve iki kişinin sorgu sırasında hayatını kaybetmesi, Bakü'de misilleme olarak 10 Rus vatandaşının tutuklanmasıyla (aralarında Sputnik Azerbaycan çalışanları da vardı) sonuçlanmış. Bu misilleme döngüsü, ilişkilerin hızla diplomatik krizden operasyonel bir çatışmaya doğru kaydığını göstermişti.
Ukrayna Faktörü: Gerilimin en kritik anlarında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin Aliyev'i birkaç kez arayarak desteğini iletmesi, Rusya'nın bu krizi Batı'nın Rusya karşıtı politikalarıyla ilişkilendirmesine yol açmıştır.
Uzman Yorumu: Tatmin ve kalıcı istikrarın göstergeleri
Uzmanlar, liderlerin bir araya gelmesini ve Putin'in tonunu, ilişkilerin istikrara kavuşması için önemli bir ilk adım olarak değerlendiriyor. Ancak bu istikrarın kalıcılığı konusunda çekinceler mevcut:
Söz mü, Güç Gösterisi mi?: MGIMO'dan Nikolay Silayev, temel sorunun Bakü'nün tazminat ve yargılama sözüyle yetinip yetinmeyeceği olduğunu belirtti. Silayev'e göre, eğer Azerbaycan bu olayı sadece Rusya karşısında uluslararası prestijini artırmak için kullandıysa, bu açıklamalar Bakü'yü tatmin etmeyecektir.
Somut Adımlar: Rusya Bilimler Akademisi'nden Stanislav Priçin, ilişkilerin gerçek göstergesinin, tutuklu Rusya vatandaşlarının, Sputnik Azerbaycan'ın ve faaliyetleri durdurulan Rus Evi'nin durumunun nasıl gelişeceği olacağını ekledi. Bu somut adımlar, diplomatik sözlerin ötesinde pratik işbirliğinin yeniden kurulup kurulmayacağını gösterecektir.
Aliyev'in, Putin'e soruşturmayı kişisel olarak kontrol altında tuttuğu için teşekkür etmesi, Bakü'nün sürecin objektifliğine olan inancını koruduğunu ve şimdilik durumu tırmandırmaktan kaçındığını göstermektedir. Ancak ilişkilerin geleceği, Kazakistan sınırındaki bu çözülmenin diplomatik arenadan günlük hayata ne kadar yansıyacağına bağlı kalacaktır.