Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
ABD ve İsrail arasındaki istihbarat ve zenginlik ekseninde sarsıcı bir skandal patlak verdi. Grayzone'da yayımlanan ve "Handala" hacker grubu tarafından sızdırılan e-postalar, aralarında Paramount Pictures'ın yeni sahibi David Ellison'ın da bulunduğu güçlü Yahudi milyarderlerin, ABD'deki Filistin yanlısı aktivistleri hedef alan ve İsrail hükümeti tarafından yönetilen gizli bir operasyonun finansmanına dahil olduğunu ortaya çıkardı.
Eski İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın bizzat organize ettiği iddia edilen "12 Kabile" adlı bu plan, BDS hareketine katılan Amerikan vatandaşlarını gözetlemek ve itibarını zedelemek için İsrail istihbaratının emektarları tarafından kurulan gözetim şirketlerine fon sağlamayı amaçlıyordu. Belgeler, ABD'li zenginlerin, yabancı bir hükümetin istihbarat operasyonlarına nasıl entegre edildiğini gözler önüne seriyor.
Analiz: "12 Kabile"nin amacı ve kullanılan gizli silahlar
Sızdırılan e-postalar ve planlama belgeleri, İsrail hükümeti ile etkili Siyonist milyarderler arasındaki derin ve gizli iş birliğini detaylandırıyor. Bu iş birliği, İsrail'in ABD topraklarındaki siyasi muhaliflerini hedef alma stratejisinin temelini oluşturmaktadır.
1. Planın beyinleri ve finansörleri: Gantz, Ellison ve "12 Kabile"
"12 Kabile" olarak adlandırılan bu operasyon, adını Eski Ahit'teki Yahudi kabilelerinden alıyor ve İsrail hükümetinin yürüttüğü faaliyetlere mali kaynak sağlamak için en etkili Yahudi hayırseverleri bir araya getirmeyi hedefliyor.
David Ellison'ın Rolü: E-postalar, Hollywood yöneticisi Adam Berkowitz aracılığıyla Ellison'ın plana dahil edildiğini gösteriyor. Berkowitz, Ellison'ı "BDS hareketini [zayıflatmaya] yardımcı olmakla çok ilgilenen" biri olarak tanımlıyor ve Gantz'a tanıtıyor. Ellison'ın 2015 sonunda Gantz ile temasa geçme isteği, planın en başından beri üst düzey isimleri içerdiğini kanıtlıyor.
Milyarderler Listesi: Planın finansmanına talip olanlar arasında David Ellison'ın babası Larry Ellison (Oracle kurucusu), Demokrat Parti'nin büyük destekçisi Haim Saban ve hatta "İsrail desteği belirsiz" olduğu belirtilen Google kurucusu Sergey Brin gibi isimler yer alıyor. Tanıtım belgesine göre, 1 milyon dolar bağışlayanlar "12 Kabile"den biri sayılacak ve İsrail hükümeti (Benny Gantz'ın liderliğinde) "on üçüncü kabile" olarak kolaylaştırıcı rol oynayacaktı.
2. Operasyonun hedefleri ve metodolojisi
Planın temel amacı, BDS hareketine katılan Amerikan vatandaşlarını izlemek ve taciz etmekti. Ancak bu, doğrudan İsrail hükümeti tarafından yapılmayacaktı.
Bağımsızlık Maskesi: Belgelerde, girişimin beyinlerinin, planın "devlet ve hükümetle olan bağlantısının çok sıkı bir şekilde kontrol edilmesi" ve dışarıdan "bağımsız" görünmesi gerektiği konusuna özel önem verdiği ortaya çıktı. Bir planlayıcı, "Ormanlarda daha fazla gerilla ve daha az IDF'ye ihtiyacımız var," diyerek, gizli ve sivil görünümlü bir etki yaratma isteğini vurguladı.
Gözetim Şirketleri: Finansman, BDS aktivistlerine karşı "yumuşak bir silah olarak en son teknoloji siber teknolojisini" kullanmak üzere Black Cube gibi şirketlere yönlendirilecekti. Bu şirketler, İsrail istihbaratının (Mossad/IDF) emektarları tarafından yönetiliyordu.
3. "Black Cube" silahı: Siyasi casusluk ve gözetim
Operasyonda adı geçen Black Cube, sadece ticari bir gözetim firması değil, aynı zamanda uluslararası casusluk faaliyetleriyle de tanınan bir kuruluş.
Kirli geçmiş: Black Cube, Hollywood devi Harvey Weinstein'ı suçlayan kadınları takip etmekle ve özellikle Pegasus casus yazılımı üreticilerinin "saldırı köpeği" rolünü üstlenmekle ün salmıştır.
Siyasi hedefler: Şirket, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran ile nükleer anlaşma müzakerelerine katılan yönetim yetkililerini sahte kimlikli ajanlarla araştırarak, İsrail hükümetinin siyasi çıkarları için casusluk faaliyetlerinde bulunmuştur. Belgeler, Black Cube'ün "sosyal mühendislik" ve karanlık ağdan veri toplama konusunda uzmanlaştığını göstermektedir.
Bu sızıntı, ABD'deki Siyonist finans çevrelerinin, İsrail hükümetinin siyasi ve istihbarat hedeflerine ulaşmak için Amerikan sivil toplumunu hedef alan gizli operasyonlara nasıl dahil olduğunu gösteren en çarpıcı örneklerden biri olarak tarihe geçiyor.