NATO'dan Avrupa'ya kovid aşısı çağrısı
Avrupa'nın savunma sektöründe sessiz bir devrim çağrısı yapılıyor. NATO İnovasyon Fonu Başkanı Fiona Murray, savunma sanayiinin 2020 yılında kitlesel koronavirüs aşısı üretimi için atılan adımlara benzer bir 'süper acil' hızlanma yaşaması gerektiğini belirtti. Avrupa'daki jeopolitik tablonun ve artan tehditlerin, küçük askeri girişimlerin geliştirilmesinden öte, bu projelerin devasa üretim kapasitesine taşınmasını zorunlu kıldığını ifade etti.

Oluşturma Tarihi: 2025-10-03 11:18:24

Güncelleme Tarihi: 2025-10-03 11:19:10

Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel

Murray, pandeminin başarılı aşılarının küçük ekipler tarafından geliştirilip, ardından hükümetlerin bürokratik engelleri hızla kaldırarak büyük ilaç şirketleri tarafından seri üretime geçirildiğini hatırlattı. Şimdi ise, Avrupa'nın aynı ivmeyi silah ve caydırıcılık teknolojileri alanında göstermesi gerektiğini vurguladı.

"Dron duvarı" ve sektörün ikilemi

Fiona Murray'in bu radikal çağrısı, ABD'nin bölgedeki angajmanının zayıflaması ve Rusya'nın oluşturduğu tehdit nedeniyle savunma sektörüne rekor düzeyde yatırım yapılan bir döneme denk geliyor. Ancak Murray ve NATO'nun amacı, sadece yatırım değil, bu yatırımı kitlesel üretime dönüştürmektir.

  • Seri üretim şartı ve jeopolitik zorunluluk
  • Murray'in vurguladığı ana nokta, insansız hava araçlarına dayalı yeni caydırıcılık sistemlerinin (kamikaze dronlar, hipersonik füzeler vb.) salt teknolojik gelişmişliklerinin değil, geniş ölçekli seri üretim yeteneklerinin etkili olacağıdır.

    Talebin Artışı: Avrupa Birliği'nin, Rusya'ya karşı korunmak amacıyla bütün bir “dron duvarı” oluşturma girişimini tartışıyor olması, Murray'in talebini haklı çıkarıyor. Caydırıcılığın sadece bir avuç gelişmiş silahta değil, binlerce düşük maliyetli dron gibi yüksek adetli üretimde yattığı düşünülüyor.

    Fonun Misyonu: NATO'nun 1 milyar avroluk fonu, tam da bu dönüşümü hedefliyor. Plan, yeni teknoloji girişimlerini, daha önce savunma üretiminde yer almamış olsa bile, geleneksel Avrupa sanayi kuruluşlarıyla buluşturarak üretim kapasitesini hızla artırmayı amaçlıyor.

  • Eski sanayi vs. yeni teknoloji çatışması
  • NATO'nun bu vizyonu, sektör içindeki köklü bir ikilemi ve şüpheciliği de beraberinde getiriyor. Savunma pazarının Silikon Vadisi'nden belirgin biçimde farklı işlemesi, en büyük sorun olarak görülüyor:

    Geleneksel Kuşku: İngiliz şirketi Isembard'ın kurucusu Alexander Fitzgerald gibi sektördeki bazı aktörler, NATO'nun planına kuşkuyla yaklaşıyor. Fitzgerald, “Eğer siz köhne şirketlerden en ileri sistemleri bekliyorsanız, elde edeceğiniz de köhne sonuçlar olur” diyerek, eski endüstriyel devlerin hızlı teknolojik değişime ayak uyduramayacağını savunuyor.

    İhale Engeli: Sorunlardan biri, kamu ihalelerinin çoğunun hâlâ geleneksel yüklenicilere yönelmesi ve yeni, daha çevik teknolojik çözümlerin geri planda kalmasıdır. Bu durum, yenilikçi girişimlerin ölçeklenmesini yavaşlatıyor.

  • Balon mu, dinamo mu? Yatırımların geleceği
  • Tüm bu zorluklara rağmen NATO ve teknoloji geliştiricileri iyimser. Yapay zekâ destekli dronlar üreten Helsing'in kurucu ortağı Torsten Reil, ilk yatırımcıların duygularla hareket ettiğini kabul etse de, bu büyük yatırım dalgasının sağlayacağı faydaya odaklanıyor:

    “Bu bir balon olsa bile, bunu dinamo olarak kullanmaya neden hayır diyelim?”

    NATO, üretim kapasitesindeki artış ile jeopolitik talepteki bu keskin yükselişin birleşerek, savunma girişimlerini "gerçek bir büyük endüstriye" dönüştürebileceğini düşünüyor. Murray'in çağrısı, bürokratik hızlanma ve kriz odaklı üretim modelinin, savunma kapasitesini güçlendirerek Avrupa'nın kendi güvenliğini sağlamadaki en kritik adım olduğunu ortaya koyuyor.