Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Gürcistan'da iktidardaki Gürcü Rüyası partisi, ülkenin önde gelen üç muhalif siyasi gücünün anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklanması talebiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağını açıkladı. Meclis Başkanı Şalva Papuaşvili'nin yaptığı bu açıklama, ülkedeki siyasi tansiyonu zirveye taşıyarak Gürcistan'da siyasi krizi derinleştiriyor. Yasaklanması istenen partiler arasında eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin Birleşik Ulusal Hareketi gibi Batı yanlısı bir duruş sergileyen kilit siyasi güçler bulunuyor. Mahkemenin başvuruyu kabul etmesi halinde, bu partilerin temsilcilerinin seçimlere katılması ve devlet görevlerinde bulunması yasaklanacak.
Muhalefet Yasağı ve AB ile Gergin İlişkiler
Gürcü Rüyası'nın bu hamlesi, sadece iç siyasi bir hesaplaşma değil, aynı zamanda Tiflis'in Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde zaten gergin olan ipleri tamamen koparma riski taşıyan bir otoriterleşme sinyali olarak görülüyor. gürcistan'da siyasi krizin temelinde, iktidarın Batı yönelimli muhalefeti siyasetin dışına itme çabası yatıyor.
Muhalefete Yönelik Suçlamalar ve Otokrasi Riski
Anayasaya Aykırı Faaliyet: Meclis Başkanı Papuaşvili, muhalefet partilerini “ortak anayasaya aykırı faaliyetler yürüttüğü” ve “devlet otoritelerini sabote etmeye yönelik hedefler belirlediği” gerekçesiyle suçladı. Bu suçlamalar, Gürcistan'daki demokrasinin temel taşlarından olan muhalefetin siyasetten silinmesi anlamına gelebilir.
Eski Cumhurbaşkanından Uyarı: Eski Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, Gürcü Rüyası'nın bu planlarını “Gürcistan'da otokratik bir diktatörlük kurma girişimi” olarak nitelendirdi. Bu, gürcistan'da siyasi krizin demokratik ilkelere yönelik bir tehdit olarak algılandığını gösteriyor.
Muhalefetin Tepkisi: Birleşik Ulusal Hareketi, “iktidarın aldığı kâğıt parçalarına bakmaksızın, oligarşik ve Rusya yanlısı rejime karşı sokaklarda mücadeleye devam etme” niyetinde olduğunu açıklayarak, krizin sokağa taşınacağı sinyalini verdi.
AB ile İlişkilerin Kırılma Noktası
Gürcü Rüyası'nın bu adımı, Tiflis'in AB ile zaten gergin olan ilişkilerini daha da kötüleştirecektir. AB, daha önce Gürcü yetkililere yönelik vize serbestisini askıya almıştı.
Otoriter Yasalar: AB Konseyi, Gürcistan'da kabul edilen “yabancı acenta yasası” ve “LGBT propagandası yasağı” gibi düzenlemeleri otoriter ve Avrupa değerleriyle çelişkili bulduğunu belirtmişti.
Yaptırım Gündemi: Avrupa Komisyonu, Eylül ayında “demokratik ilkelerden ciddi sapma” karşısında Gürcistan'a yönelik kısıtlayıcı tedbirlerden vize serbestisinin askıya alınmasına kadar çeşitli yaptırımlar uygulama konusunu değerlendirdiğini duyurmuştu. Muhalefet partilerinin yasaklanması, AB'nin yaptırım kararını tetikleyen son adım olabilir.
Yorum Yap