Dolar

42,5186

Euro

49,5694

Altın

5.779,34

Bist

10.981,89

Gürcistan'da seçim krizi ve darbe girişimi iddiası

Gürcistan'da yapılan yerel seçimler, iktidardaki Gürcü Rüyası partisinin 64 belediyenin tamamını ve başkent Tiflis'i ilk sonuçlara göre büyük farkla kazanmasıyla sonuçlandı. Ancak seçimleri boykot eden göstericilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayının avlusuna girmesi üzerine polis tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Başbakan Kobahidze olayları 'başarısız bir darbe girişimi' olarak nitelendirirken, Parlamento Başkanı AB'den resmi özür talep etti.

2 Ay Önce Güncellendi

2025-10-06 19:51:53

Gürcistan'da seçim krizi ve darbe girişimi iddiası

Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel

Gürcistan, yerel yönetim seçimlerinin ardından derin bir siyasi kriz ve sokak protestoları sarmalına girdi. 64 belediyenin tamamını ilk sonuçlara göre açık farkla kazandığını ilan eden iktidardaki Gürcü Rüyası partisi, zaferini kutlarken, seçimleri boykot eden ve sonuçları tanımayan muhalifler başkent Tiflis'te protesto gösterileri düzenledi. Gerilim, göstericilerin Cumhurbaşkanlığı Sarayının avlusuna girmesiyle doruğa çıktı; polis, kalabalığı dağıtmak için sert müdahalede bulundu. Bu olaylar, Başbakan İrakli Kobahidze tarafından eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili'nin partisi destekli "başarısız bir darbe girişimi" olarak adlandırıldı ve ülkenin Batı ile ilişkilerinde yeni bir gerilim dalgasına yol açtı.

Analiz: Gürcistan'da Seçimler, Sokak Çatışmaları ve "Meydan" İddiaları

Gürcistan'daki yerel seçimler, ülkenin Batı yanlısı ve Rusya'ya temkinli yaklaşan siyasi kutupları arasındaki gerilimin sadece sandıkta değil, aynı zamanda sokakta da ne kadar keskinleştiğini göstermektedir. Seçim sonuçları ve ardından yaşananlar, Gürcistan'ın demokratik süreçlerinin kırılganlığını ve jeopolitik yönelimindeki iç çatışmayı gözler önüne sermektedir.

  1. İktidarın Ezici Zaferi ve Muhalefetin Boykotu

Merkez Seçim Komisyonu'nun ilk verilerine göre, iktidardaki Gürcü Rüyası partisinin yüzde 80'in üzerinde oy alarak 64 belediyenin tamamını kazanması, ülke siyasetinde tek partinin egemenliğini pekiştirmiştir. Tiflis Belediye Başkanlığı'nda mevcut başkan Kaha Kaladze'nin yüzde 71,29 ile açık ara önde olması da bu zaferin bir parçasıdır.

Meşruiyet Tartışması: Bu ezici zaferin gölgesi, sekiz muhalefet partisinin seçimlere katılmamasıyla düşmüştür. Muhalefetin boykotu, seçim sonuçlarının ne kadar temsil kabiliyetine sahip olduğu konusunda ciddi meşruiyet tartışmaları yaratmıştır. Muhalefet, sonuçları tanımayarak siyasi mücadeleyi sandıktan sokağa taşımıştır.

  1. Cumhurbaşkanlığı Sarayına Saldırı ve Devletin Sert Karşılığı

Tiflis'teki protestoların, Cumhurbaşkanlığı Sarayının avlusuna kadar ilerlemesi ve binaya zarar verme girişimleri, hükümet için bir kırmızı çizginin aşıldığı anlamına gelmektedir.

Sert Müdahale ve Kayıplar: Polisin tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahalesi sonucu 14 polis memurunun yaralanması, olayların ciddiyetini göstermiştir. İçişleri Bakanlığı, saldırı girişimiyle ilgili ceza soruşturması başlatmış ve sorumluların adalet önüne çıkarılacağını ilan etmiştir. Bu sert tepki, hükümetin anayasal kurumları koruma konusundaki sıfır tolerans politikasını yansıtmaktadır.

Protesto mu, Komplo mu?: Eski Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili'nin saldırı girişimini kınaması ancak aynı zamanda olayın "protestoyu itibarsızlaştırmak amacıyla rejim tarafından sahnelenmiş bir parodi olabileceği" yönündeki spekülasyonu, olayların siyasi boyutunu karmaşıklaştırmıştır.

  1. "Darbe Girişimi" Suçlaması ve "Meydan" Referansı

Başbakan İrakli Kobahidze'nin olayları "başarısız bir darbe girişimi" olarak nitelendirmesi, yaşananlara dair en sert siyasi tanımlamadır. Bu suçlama, Gürcistan'ın Ukrayna'daki 2014 olaylarına (Meydan devrimi) verdiği önemi ve duyarlılığı göstermektedir.

"Ulusal Hareket" Hedefi: Kobahidze, suçlamasının merkezine eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin kurduğu Birleşik Ulusal Hareket partisini koyarak, bu partiyi "beşinci kez 'Meydan' girişiminde bulunmakla" itham etmiştir. Bu, hükümetin iç tehdit algısının ana kaynağının Saakaşvili'nin siyasi mirası olduğunu gösterir.

Yabancı Diplomatlar İddiası: Başbakan'ın, anayasal düzeni devirmeyi amaçlayan bu eyleme "belirli yabancı diplomatların" destek verdiğini öne sürmesi, gerilimi uluslararası boyuta taşımıştır. Bu iddia, Rusya'nın geleneksel olarak Batı destekli sivil protestolara yönelik "renkli devrim" söylemiyle örtüşmektedir.

  1. AB ile İlişkilerde Kriz: Tiflis'ten Özür Talebi

Protestoların ardından hükümetin Batı kurumlarına yönelik tepkisi, Gürcistan'ın jeopolitik yönelimindeki çelişkiyi keskinleştirmiştir:

Papuaşvili'den Sert Çıkış: Gürcistan Parlamentosu Başkanı Şalva Papuaşvili'nin, AB temsilcilerinin protestolara destek verdiğini savunarak Brüksel'den resmi özür talep etmesi, diplomatik ilişkilerde nadir görülen sertlikte bir eylemdir. Bu talep, Gürcü Rüyası'nın, AB üyeliği hedefine rağmen, iç siyasi egemenliğini Batı'dan gelen eleştirilerin üzerinde tuttuğunu göstermektedir.

"Radikal Grupları Teşvik Etme" Suçlaması: Parlamento Başkanı, AB temsilcilerini "yanıltıcı haberler" yaymaktan kaçınmaya çağırarak, bu tür açıklamaların "radikal grupların demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü zayıflatma çabalarını" teşvik ettiğini iddia etmiştir. Bu, iktidarın, AB'nin demokratik normlar konusundaki baskısını iç işlerine müdahale olarak yorumladığını ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak Gürcistan, bir yandan Batı ile entegrasyon hedefini korurken, diğer yandan iç siyasi muhaliflerini sert tedbirlerle bastırarak ve Batı'dan gelen eleştirileri sertçe geri çevirerek otoriterleşme eğiliminde olduğuna dair güçlü sinyaller vermektedir. Seçim zaferi, iktidar partisinin meşruiyetini sokakta kanıtlama ihtiyacını ortadan kaldırmamış, aksine siyasi gerilimi daha da tırmandırmıştır.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Bakan Uraloğlu, kendi kullandığı araçla Dallıkavak Tüneli'nden geçti

Haber Ara