Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Dürüst İnsanların Ülkesi; 'Yemek yerken tabaklarınıza bakın'

Burkina Faso Devlet Başkanı'na düzenlenen suikastın üzerinden 30 yılı aşkın süre geçmesine rağmen ölümünden sorumlu olanlardan bazıları hâlâ cezalandırılmadı.

1 Yıl Önce Güncellendi

2024-01-04 14:47:28

Dürüst İnsanların Ülkesi; 'Yemek yerken tabaklarınıza bakın'

4 Ağustos 1983'te Marksist devrimci Thomas Isidore Noel Sankara, Fransız Yukarı Volta'sında (bugünkü Burkina Faso) iktidara geldi. Özgürlük ve adalet savaşçısı olarak sömürgeci bağımlılığı reddetti, ülkede ekonomik bağımsızlık ve sosyal demokratik kalkınma yolunda yenilikçi reformlar gerçekleştirdi.

Burkina Faso, Sankara'nın başkanlığının dört yılı boyunca, eski sömürgeci yöneticileri öfkelendirecek kadar rekor bir ekonomik büyüme elde etti. Sankara, Fransız ordusunun yardımıyla düzenlenen darbe sırasında suikasta kurban gitti. Bu suçun üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen faillerinin çoğu hâlâ cezalandırılmadı.

SANKARA'NIN SİYASİ ÇİZGİSİ

Geleceğin başkanı 1949 yılında doğdu ve Katolik bir ailenin onuncu çocuğuydu. Fransız ordusu mensubu olan babası, ülkenin en büyük etnik grubu olan Mossi halkının temsilcisiydi, annesi ise Fula halkının soyundan geliyordu. Sankara'nın karışık soyu onu “üçüncü sınıf” biri yapıyordu.

Gençliğinde rahip olmaya teşvik edildi, ancak bunun yerine askeri alanda kariyer yapmayı seçti. Yukarı Volta'da bir askeri akademiye girdi ve 1970 yılında subay olarak mezun olduğu Madagaskar'da eğitimine devam etti.

Madagaskar'da Karl Marx ve Vladimir Lenin'in çalışmalarıyla karşılaştı. Siyaset bilimi ve ekonomi politiğin temellerini inceledi ve devrimci fikirlerle ilgilenmeye başladı.

Sankara'nın Madagaskar'da bulunduğu dönemde Fransa ile yakın bağlarını sürdüren ve Batı ile bağları güçlendirmeye çalışan ülkenin otoriter lideri Philibert Tsiranana tahttan indirildi. Onun devrilmesi, genç Sankara'nın memleketindeki rejimi değiştirme ihtimalini düşünmesine neden oldu.

İki yıl sonra Yukarı Volta'ya dönen Sankara, askeri becerilerini uygulamaya koymayı başardı. Bir paraşütçü birliğine katıldı ve 1974'te Mali, Yukarı Volta'nın kuzeydoğusundaki kaynak açısından zengin topraklarda hak iddia ettiğinde Mali'ye karşı savaştı.

Geleceğin devrimcisi daha sonra kendini Fas'ta buldu ve burada daha sonra iktidara gelmesine yardımcı olacak insanlarla tanıştı: Blaise Compaoré, Henri Zongo ve Jean-Baptiste Boukary Lingani... Ortak devrimci ideallerle birleşen genç subaylar, Komünist Subaylar Grubu adı verilen bir örgüt kurdular.

"HALKIN AĞZINI TIKAYANLARA YAZIKLAR OLSUN"

1981 yılında Sankara, bir yıl önce darbeyle iktidara gelen Burkinabe lideri Saye Zerbo'nun hükümetinde dışişleri bakanı oldu. Ancak sadece bir yıl sonra hükümetin muhalefeti bastırmasına ve sendika yasağına karşı çıkarak kendi isteğiyle görevden ayrıldı. "Halkın ağzını tıkayanlara yazıklar olsun!” diyen Sankara'nın hükümetin halka yönelik muamelesini kınarken istifasına eşlik eden slogan buydu.

6584505585f54034f436e0c9

Burkinabe devriminin lideri ve 1983 yılında Burkino Faso'daki yeni hükümetin başına geçen Yüzbaşı Thomas Sankara, sekizinci Bağlantısız Ülkeler Zirvesi'nde...

1983'ün başlarında Sankara bu kez başbakan olarak hükümete döndü. O yıl Yeni Delhi'de düzenlenen uluslararası bir forum olan Bağlantısızlar Hareketi'nin kongresine katıldı. Hindistan'dayken Küba ve Mozambik'in ünlü devrimcileri Fidel Castro ve Samora Machel ile tanıştı.

Sankara'nın popülaritesi artmaya devam etti. Onun emperyalizmi ve yeni sömürge bağımlılığını kınayan etkili konuşmaları Ouagadougou'daki muhalefet tarafından desteklendi. Ancak hükümetin resmi duruşuyla çelişen reformist ve radikal görüşleri nedeniyle Sankara, altı aydan kısa bir süre başbakanlık görevinde kalabilidi. Görevden alınması, genç başbakanın görüşlerini eleştiren ve bu siyasi rotayı sürdürmeye devam etmesi halinde yaptırım uygulamakla tehdit eden Fransa cumhurbaşkanının Afrika işlerinden sorumlu danışmanı Jean-Christophe Mitterrand'ın gelişiyle kolaylaştırıldı.

Sankara sadece görevinden alınmadı, aynı zamanda ev hapsine de konuldu. Ancak halkın artan hoşnutsuzluğunun kitlesel protestolara dönüşmesinin ardından Başkan Jean-Baptiste Ouédraogo onu serbest bırakmak zorunda kaldı.

Sankara'nın siyasi tecrübesi, sosyalist fikirlerin dönemin hükümetiyle hayata geçirilemeyeceğine onu ikna etti. Yukarı Volta halkının yaşamlarını iyileştirmek amacıyla Haziran 1983'te Komünist Subaylar Grubu'ndan meslektaşlarıyla birlikte bir askeri darbe hazırlamaya başladı.

"BU DEVASA TARİH SAHTEKARLIĞINA İNANILACAK BİR ŞEY YOK"

4 Ağustos 1983'te Blaise Compaore başkenti ele geçirdi ve ülkenin Sankara başkanlığındaki Ulusal Devrim Konseyi (CNR) tarafından yönetileceğini duyurdu. Beş gün sonra subayların karşı darbe girişiminde bulunması CNR tarafından bastırıldı ve ulusal komünist derneklerin temsilcilerini içeren yeni bir hükümet kuruldu.

Sankara'nın asıl hedefi devlet yapısını dönüştürmekti. Sosyalist bir toplumun oluşması ve ülkenin ekonomik bağımsızlığının geliştirilmesi yeni hükümetin temel öncelikleri arasındaydı.

"DÜRÜST İNSANLARIN ÜLKESİ"

Sömürge geçmişiyle bağlarını koparmak amacıyla Ağustos 1984'te ülkenin adı değiştirildi. Ülke, Yukarı Volta, Moore ve Dyula dillerinde “Dürüst insanların ülkesi” anlamına gelen Burkina Faso olarak anılmaya başlandı.

Yeni sosyalist hükümet devlet sembollerini de değiştirdi. Bayraktaki kırmızı, devrimcilerin döktüğü kanı ve Burkina Faso halkının sonsuz fedakarlığını, yeşil renk, tarımsal zenginliklerin bolluğunu, sarı-yeşil yıldız ise devrimin yönlendirici ideolojisini yansıtıyordu.

6584514e85f540309e754dc7

Burkina Faso bayrağı...

Sankara, 4 Ekim 1984'te New York'ta BM Genel Kurulu'nun 39. Oturumunda "Özgürlük ancak mücadeleyle kazanılır" başlıklı bir konuşma yaptı. Burkina Faso'nun Batı veya Doğu bloklarının müttefiki olmayacağını ve Afrika, Asya ve Latin Amerika'daki diğer gelişmekte olan ülkelerle ortaklıklar geliştirmeyi amaçladığını söyledi. Ayrıca ekonomik reformları dış müdahale olmaksızın gerçekleştirme niyetini açıklarken Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Fransa'dan gelen ekonomik yardımları reddetti.

Sankara bu konuşmasında şunu ilan etti:

“Bu devasa tarih sahtekarlığına itibar etmeden, 'doymuş Batı'nın hinterlandı' statüsünü kabul etmeden kendimizi bu dünyanın içinde konumlandırıyoruz. Bunu, üç kıtadan oluşan bir bütüne ait olduğumuz bilincini teyit etmek ve Bağlantısızlar ülkesi olarak, inançlarımızın tüm derinliğiyle Asya, Latin Amerika ve Afrika'dan oluşan üç kıtayı özel bir dayanışmanın, aynı siyasi gangsterler ve aynı ekonomik sömürücülerden oluşan küresel düşmanlığa karşı tek bir mücadelede birleştirdiğini kabul etmek için yapıyoruz.”

"YEMEK YERKEN TABAKLARINIZA BAKIN"

Sankara, ülkede nüfusun çoğunluğunu oluşturan yoksullara yardım etmeyi amaçlayan geniş çaplı reformlar başlattı. Uygulanan tedbirler ekonomi, eğitim, kadın ve çocuk hakları da dahil olmak üzere kamu yaşamının tüm yönlerini kapsıyordu. Sosyalist sistemi güçlendirmek için yeni yürütme organları, Devrimi Savunma Komiteleri (CDR'ler) ve Devrimin Öncüleri adlı bir gençlik örgütü oluşturuldu.

658450bc85f54031536fd617

Burkina Faso Devlet Başkanı Thomas Sankara, Paris'teki Crillon Otel'de ağaç ve orman üzerine düzenlenen uluslararası basın toplantısında.

Sankara, ithalata bağımlı olmayacak bir ekonomi kurmaya çalıştı.

Şöyle diyordu:

“Birçok kişi 'Emperyalizm nerede?' diye soruyor. Yemek yerken tabaklarınıza bakın. Bu ithal edilen pirinç, mısır ve darı taneleri emperyalizmdir."

Bu hedefe ulaşmak için yerli üretimi geliştirmek gerekiyordu. "CDR'ler ise üretim için vardır" sözü yeni ekonomi politikasının sloganlarından biri haline geldi.

Sankara, Burkina Faso'nun kurak iklimindeki gıda sıkıntısını önlemek için tarım sektörünün geliştirilmesine odaklandı. Kendisi için emperyalizmle eşanlamlı olan sanayileşmeye odaklanmak yerine tarımsal altyapıyı iyileştirmeye çalıştı. Köylülere yardım etmek için tarım reformu (toprağın yeniden dağıtılması, arazi ücretlerinin düşürülmesi ve yeni kooperatifler dahil), yeni fiyatlandırma ve vergi politikaları gibi ekonomik önlemleri uygulamaya koydu. Hükümet ayrıca tahılın yerel dağıtımına yönelik bir devlet programı başlattı ve gıda ürünlerinin özel satışını sınırladı. Bu önlemler, ülkenin komşu Fildişi Sahili'nden yapılan ithalata bağımlılığını azalttı.
Hükümetinin sosyal politikası, gecekondu mahalleleri yerine toplu konutların (“4 Ağustos şehirleri” olarak bilinir) inşa edilmesini, kiraların düşürülmesini ve okuma-yazma kampanyalarını içeriyordu. Sağlık sistemi de genişletildi; hükümetin 2,5 milyondan fazla çocuğun aşılanmasını başlatması çocuk ölümlerinin azaltılmasına yardımcı oldu ve köylere tıbbi hizmetler getirdi. Sankara'dan sonra kadın ve erkeğin hakları eşitlenmiş, kadın sünneti, zorla evlendirme ve çok eşlilik yasaklanmıştı. Ülke tarihinde ilk kez kadınlar üst düzey hükümet görevlerine atandı.

Yolsuzlukla mücadele, Ulusal Devrim Konseyi'nin önemli bir politikasıydı ve her yetkili, gelirleri hakkında bilgi vermekle yükümlüydü. İnsanların yolsuzluk vakalarını anlatabilecekleri bir radyo programı bile vardı.

Reformlar, ülkenin tüm tarihi boyunca kişi başına düşen en yüksek GSYİH büyüme oranına ulaşmasını sağladı. Ancak CNR'nin tüm sosyal ve ekonomik sorunları çözmeye yetecek zamanı yoktu.

Burkina Faso'nun başarılı sosyal reformları ve dış yardım almayı kararlı bir şekilde reddetmesi, Fransa'da ve eski metropole bağımlı komşu Afrika ülkelerinde endişelere neden oldu. 1986 yılında Fransız hükümetinin girişimiyle Fildişi Sahili'nin Yamoussoukro şehrinde bir konferans düzenlendi. Komşu ülke liderlerinin de katıldığı toplantıda, Sankara'nın reformist faaliyetlerine son vermesi talep edildi.

"FİKİRLERİ ÖLDÜREMEZSİNİZ"

15 Ekim 1987'de 37 yaşındayken Sankara, iktidara gelmesine yardımcı olan Blaise Compaore tarafından düzenlenen bir darbe sırasında öldürüldü. Sosyalist cumhurbaşkanının devrilmesi, onun politikasının Fildişi Sahili ve Fransa ile ilişkileri tehlikeye atmasıyla açıklandı.

Rusya Bilimler Akademisi Afrika Çalışmaları Enstitüsü Tropikal Afrika Araştırmaları Merkezi'nde önde gelen araştırmacı olan Dr. Vasily Filippov, François Mitterrand'ın Afrika Politikası başlıklı bir makalesinde, Sankara suikastını "Jean-Christophe Mitterrand'ın en kirli oyunlarından biri" olarak nitelendirdi.

Tarihçi, Sankara'nın reformlarının “Fransa'nın dikkatli kontrolü altında ve onun doğrudan katılımıyla” geri alındığını belirtiyor. Hükümet anayasaya aykırı bir şekilde devrilmesine rağmen Paris, olayları “demokratikleşme süreçleri ” olarak değerlendirdi ve Compaore'nin iktidarını meşrulaştırdı. Eski darbe lideri, 2001 yılında Batı Afrika'da “Fransa'nın en yakın dostu” olarak tanındı.
Yukarı Volta bağımsızlığını kazandığından bu yana bir dizi isyanla sarsıldı, ancak Sankara suikasta kurban giden tek lider. Ülkenin önceki liderleri, Sankara'dan farklı olarak muhafazakar bir politika izlediler, halkın dertlerine kayıtsız kaldılar ve eski sömürge yöneticileriyle güçlü bağlarını sürdürdüler.

2015 yılında eski liderin dul eşi Mariam Sankara, Fransa'yı suikastı organize etmekle suçladı. Hükümetten Sankara'nın başkanlığı dönemine ve 1987 olaylarına ilişkin belgeleri sunmasını talep etti. İki yıl sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bilgilerin gizliliğini kaldıracağına söz verdi ve üç arşiv dosyası Burkina Faso'ya devredildi.

Belgeler arasında Fransız L'Humanite gazetesinin Nisan 2021'de yayınladığı 16 Ekim 1987 tarihli bir protokol de vardı. Bu protokol, Sankara suikastının organize edilmesinde ve gerçekleştirilmesinde Fransız ordusunun parmağı olduğunu doğruluyordu.

2021 sonbaharında Burkina Faso hükümeti, Sankara suikastiyle ilgili dava açtı. 2022 baharında 27 yıldır iktidarda olan Compaore ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ancak şu ana kadar yalnızca Burkina Faso'nun temsilcileri mahkum edildi.

2022'de bir subay olan İbrahim Traore iktidara geldi. Burkina Faso'nun yeni bakanlar kurulu, Sankara'yı resmen ulusal kahraman ilan etti ve 15 Ekim, ulusal anma günü ilan edildi. Hükümet ayrıca suikastın gerçekleştiği yere bir mozole inşa etmeyi planlıyor. Anıtın yanında bulunan Charles de Gaulle Bulvarı'na ise ölen başkanın onuruna yeniden isim koyuldu.

Sankara, Burkina Faso devriminin ve adalet mücadelesinin sembolü oldu. Sıradan insanlara yardım etme çabasından dolayı kendisine sıklıkla “Afrika'nın Che Guevara'sı” ve “en dürüst başkan” deniyor. Ölümünün üzerinden otuz altı yıl geçmesine rağmen hâlâ popülerliğini koruyor ve değişim mücadelesini simgeliyor. Belirlediği bağımsız rota, tıpkı Sankara gibi eski sömürge yöneticileriyle işbirliğine karşı çıkan Burkina Faso'nun mevcut hükümetinin desteklediği bir miras...

RT

Daria Sukhova, HSE Üniversitesi Afrika Çalışmaları Merkezi Araştırma Stajyeri

Haber Ara