Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Ortadoğu'da tansiyonu düşüren tarihi bir diplomatik adım atıldı: İsrail kabinesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın sunduğu, iki yılı aşkın savaşa ilk kapsamlı durma noktasını koyan Gazze ateşkesi ve esir takası planını resmen onayladı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, bölgeyi yeni bir normalleşme sürecine sokacak kritik bir uluslararası gözetim mekanizması da devreye giriyor. Hamas'ın müzakere lideri Halil El-Hayya, Türkiye ve Katar'ın arabuluculuğu ve ABD garantörlüğü sonrası savaşın bittiğini ilan ederken, umutla beklenen rehine takasının Pazartesi ya da Salı günü başlayacağı belirtildi.
Analiz: Anlaşmanın Aşamaları ve Türkiye'nin Kritik Gözetim Rolü
Onaylanan plan, rehinelerin serbest bırakılmasından askeri çekilmeye, insani yardımın ölçeklendirilmesinden uluslararası gözetim mekanizmalarına kadar birçok kritik başlığı kapsayan, titizlikle hazırlanmış aşamalardan oluşuyor.
Ateşkes ve Esir Takasının Kesin Takvimi
Geri Sayım Başlıyor: İsrail kabinesinin onayını izleyen 24 saat içinde ateşkes yürürlüğe girecek. Ardından 72 saatlik bir geri sayım başlayacak ve Hamas'ın elindeki 20 sağ rehine bu süre zarfında serbest bırakılacak. Bu ilk fazı takiben 28 cenazenin iadesi de bekleniyor.
Mahkum Serbestisi: Karşılığında İsrail, 250 müebbet hükümlü ile savaş sürecinde tutulan 1.700 Filistinliyi salıverecek. Hamas lideri El-Hayya, varılan anlaşmayla İsrail cezaevlerindeki tüm kadın ve çocukların serbest kalacağını kaydetti. Refah Kapısı'nın da iki yönlü açılacağı teyit edildi.
Kısmi Askeri Çekilme ve Haritaların Söylediği
İlk Çekilme Hattı: Anlaşma, İsrail ordusunun Trump'ın Beyaz Saray'da paylaştığı haritadaki "ilk çekilme hattı"na geri gitmesini öngörüyor. Bu haritalar, İsrail'in Gazze'nin yaklaşık %53'ünü kontrol etmeyi sürdürdüğü bir düzenlemeye işaret ediyor.
Netzarim Koridoru: Haritalar detaylandırıldığında, Gazze Şehri çevresindeki ilerlemelerin bir bölümü geri çekilirken, Netzarim Koridoru'nun yaklaşık üçte birinde tutunma hedefleneceği görülüyor. Güneyde ise Morag Koridoru ve Magen Oz Hattı mevcut askeri bölünmeleri büyük ölçüde koruyor. Bu, İsrail'in "total zafer" hedefine ulaşamasa da, Gazze üzerindeki güvenlik denetimini önemli ölçüde elinde tutma niyetini gösteriyor.
Uluslararası Gözetim ve Türkiye'nin Lojistik Rolü
Çok Uluslu Görev Gücü: ABD, ateşkesi izleyecek çok uluslu bir görev gücünü koordine etmek üzere bölgedeki birliklerinden 200 askeri İsrail'e kaydırıyor. Görev gücünde Mısır, Katar, BAE ve Türkiye'den unsurlar yer alacak. Bu durum, Türkiye'nin, arabuluculuk başarısını sahada gözetim ve istikrar sağlama misyonuyla pekiştirdiğini gösteriyor.
Kontrol Merkezi: Amerikan askerlerinin Gazze'ye girmeyeceği özellikle vurgulanırken, görev gücü; gözetim, raporlama ve insani yardımın koordinasyonu ile sınırlı olacak. İsrail'de kurulacak sivil-asker koordinasyon merkezi, ihlalleri izleyecek.
Yardım Akışının Ölçeklenmesi: Plan, ilk günlerde günde en az 400 kamyon yardımın girişini, kademeli olarak günlük 600 kamyona çıkmayı hedefliyor. BM ve yardım kuruluşları, planın başarısı için tam erişimin ve bürokratik engellerin kaldırılmasının şart olduğunu vurguluyor.
Tıkanma Riskleri ve Sonraki Fazlar
Hamas'ın Geleceği: Kalıcı ateşkesin önündeki en büyük engel, Hamas'ın silahsızlanması ve yönetimdeki rolü olacak. Plan, Hamas'ın yönetimde rol almamasını ve Gazze'nin silahsızlandırılmasını öngörse de bunun nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor.
Yönetim Modeli: Plan; “teknokrat” bir geçiş komitesi ve Trump'ın başkanlığında bir “Barış Kurulu” denetimini tarif ediyor. Reforme edilmiş Filistin Yönetimine devir öngörülse de, İsrail içindeki siyasi itirazlar ve Filistin tarafındaki temsil sorunları bu başlıkta pürüz yaratabilir.
Önümüzdeki 72 saat, rehinelerin serbest bırakılması ve uluslararası gözetim mekanizmalarının etkinliği açısından planın ilk ve en kritik testi olacaktır. Siyasi fazlardaki pazarlıklar ise kalıcı bir çözümün çerçevesini belirleyecektir.