Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Almanya'da yaklaşık bin camiyi kontrol eden DİTİB, bir kez daha Berlin-Ankara hattında krizin odağına yerleşti. Tartışmaların fitilini, 22 Ağustos'ta İstanbul'da düzenlenen ve 50 ülkeden 150 İslam alimini buluşturan “Gazze Konferansı” ateşledi. Toplantıda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın “silahlı direniş dahil, tüm meşru yöntemlerle işgale karşı durulmalı” çağrısı yapması, Berlin'de alarm zillerini çaldı.
Federal İçişleri Bakanlığı sözcüsü, Alman basınına yaptığı açıklamada, “DİTİB'in antisemitik mesajlar yayan veya İslamcı gündemleri destekleyen örgüt ve kişilerden açıkça uzak durmasını bekliyoruz” dedi.
DİTİB'in kırılgan bağı: Türkiye mi, Almanya mı?
DİTİB, hem idari hem de mali olarak Türkiye'deki Diyanet'e bağlı. Bu durum, özellikle Erdoğan hükümetinin politikalarıyla Almanya'daki Müslüman toplum arasındaki ilişkiyi tartışmalı hale getiriyor. Alman yetkililer, “DİTİB'in Türk dini otoritesiyle olan yapısal ve personel bağlantısının sorunlu olduğunu” vurguluyor.
Alman hükümeti 2023'te, DİTİB'in imamları Diyanet'e eğitim için göndermesini yasakladı. Mart 2025'ten itibaren ise, imamların Almanya'da Alman hükümetinin masraflarıyla yetiştirilmesine yönelik yeni bir program başlatıldı. Amaç, Türkiye'den gelen geçici imamlar yerine, Almanya'da kalıcı olarak görev yapacak, Türk devlet kurumlarıyla bağı olmayan din adamları yetiştirmek.
Antisemitizm gölgesi
DİTİB'e yönelik tepkiler, sadece İstanbul'daki konferansla sınırlı değil. Kısa süre önce, DİTİB'e bağlı bir şirket yetkilisinin Facebook'taki, “Siyonizmden arındırma gerçekleşmelidir” ifadeleri, Berlin'de büyük yankı uyandırdı. DİTİB, bu kişinin kendi görüşlerini yansıtmadığını savunsa da, Alman hükümeti ikna olmuş görünmüyor.
Kriz geçmişi
DİTİB, daha önce de casusluk iddialarıyla gündeme gelmişti. Alman kamu yayıncısı ZDF, en az 19 DİTİB imamının Türkiye adına Almanya'daki hedefler hakkında bilgi topladığını ileri sürmüştü. Federal İçişleri Bakanlığı 2020'de, örgütün yalnızca Türk hükümetinin çıkarlarını desteklemekle kalmadığını, aynı zamanda MİT için muhbirlik ağı oluşturduğunu öne sürmüştü.
Bugün gelinen noktada Alman hükümeti, DİTİB ile iş birliğini “entegrasyon politikalarının geleceği” için kritik görüyor. Ancak Berlin açık bir mesaj veriyor: “İmamların eğitimi ve DİTİB'in geleceği, Erdoğan ve Diyanet'le bağların kesilmesine bağlı.”