Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Erbil'de düzenlenen MERI Forumu'nda, bölgenin en kritik sorunlarına dair kapsamlı ve dikkat çekici açıklamalar yaptı. Barzani'nin gündeminde, Ankara ile yavaş ilerleyen barış sürecinin geleceği, Esad sonrası Suriye'nin yönetimi ve Bağdat ile yaşanan anayasal krizler vardı. Konuşmasının ana eksenini oluşturan Türkiye-PKK ilişkilerinde topu PKK'ya atması ve Suriye'deki Kürtlere Şam'la uzlaşma çağrısı yapması, bölgesel diplomatik dengeler açısından büyük önem taşıyor.
Analiz: PKK, Türkiye ve bölgesel dengeler
Neçirvan Barzani'nin açıklamaları, Kürdistan Bölgesi'nin (IKBY) Türkiye, İran ve Suriye eksenindeki stratejik duruşunu ve bölgedeki Kürt hareketlerine yönelik beklentilerini netleştirdi.
Türkiye-PKK süreci: "Kandil Harekete Geçmeli" uyarısı
Türkiye'nin Ciddiyeti: Barzani, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmelerin ardından, "Türkiye'nin barış süreci konusunda son derece ciddi olduğuna ikna olduğunu" ve sürecin ağır da olsa sonuca ulaşmasına dair Ankara'da "ciddi bir karar" bulunduğunu belirtti. Bu açıklama, IKBY'nin Ankara'nın çözüm isteğine güvendiğini gösteriyor. Barzani, bunun "tarihi bir fırsat" olduğunu ve Kürtlerin bunu kaçırmaması gerektiğini düşünüyor.
PKK'ya Yüklenme ve Öcalan Çelişkisi: Sürecin yavaşlamasının ana sorumlusu olarak PKK'yı gösteren Barzani, "PKK'nin atması gereken adımlar var" dedi. Örgütün "Biz bekleyelim bakalım Türkiye ne yapacak, sonra biz de aynısını yaparız" şeklindeki görüşünün "çok yanlış" olduğunu dile getirdi. Barzani'nin en sert eleştirisi, PKK'nın Kandil'deki liderliğine yönelik oldu: "Görünüşte ‘Başkan Öcalan'ın sözünü dinliyoruz' diyorlar ama uygulamaya ve pratiğe gelince tam tersini yapıyorlar." Bu durumun "Kürtlere ve sürece büyük zarar verdiğini" belirten Barzani, örgütü süreci ciddiyetle ele alarak "çözüme ulaşması için ciddi bir çaba göstermeye" çağırdı.
Suriye vizyonu: Merkeziyetçiliğe kesin ret ve Şam çağrısı
Suriye'nin Yönetim Şekli: Barzani, Suriye'deki durumu "son fırsat" olarak nitelendirirken, Şam yönetimiyle temel görüş ayrılığını vurguladı: "Suriye'nin merkezi bir şekilde yönetilemeyeceğine inanmıyoruz." Suriye'nin Kürtler, Dürziler, Aleviler gibi birçok bileşenden oluştuğunu hatırlatarak, merkeziyetçi bir yapının sürdürülemez olduğunu savundu.
Kürtlere Şam'la yol bulma çağrısı: Barzani, Suriye'deki Kürtlere (YPG/SDG'nin siyasi kanatlarına atıfla) "Bir an önce Şam'a gidin" ve "kendinizi siyasi sürecin sahibi olarak görün" çağrısını yineledi. Ancak Suriye hükümetinin "Gelin Suriye ordusuna entegre olun, ama tek tek gelin" şeklindeki teklifini "doğru değil" diyerek eleştirdi. Bu, Barzani'nin SDG'nin toplu olarak, IKBY modeline benzer bir özerk statü veya siyasi tanınma karşılığında entegrasyonu savunmaya devam ettiğini gösteriyor.
Komşular ve uluslararası destek
İran ile Dengeli Ticaret: Barzani, "İran bizim önemli bir komşumuzdur" diyerek, 11 milyar dolarlık ticaret hacminin altını çizdi. IKBY'nin "İran için bir tehdit kaynağı değil, bölgede güvenlik nedeni olmak" politikasını sürdürdüğünü vurguladı.
ABD ve Trump Desteği: ABD ile ilişkilerinin kritik olduğunu ve IŞİD'e karşı mücadelede ABD yardımının hayati rolünü kabul ettiğini belirtti. Barzani, "Başkan Trump'ın Ortadoğu'da barış politikalarını destekliyoruz" dedi.
Irak'taki Anayasal Kriz: Barzani, Irak'ın en büyük sorununun Anayasa'nın tam olarak uygulanmaması olduğunu tekrarladı. Bağdat'ın çok merkezi bir yapı sergilemesini eleştirerek, Kürdistan Bölgesi'nin stratejik derinliğinin Bağdat olduğunu ve Irak'ın istikrarı için Anayasa'nın uygulanmasının şart olduğunu bildirdi. Yaklaşan Irak seçimlerine Kürt güçlerinin birlikte ve uzlaşma arayışıyla girmesinin önemini vurguladı.
Barzani'nin konuşması, IKBY'nin bölgesel krizlerde aktif bir rol üstlenerek, barışın kolaylaştırıcısı ve ademi merkeziyetçi çözümlerin savunucusu olmayı hedeflediğini ortaya koyuyor.