Akdeniz'de hayatın kıyameti: Sumud Filosu Gazze'ye 100 mil kala dronlarla taciz ediliyor
Global Sumud filosunda yer alan Türk aktivist Mesut Çakar, gemilerin İsrail donanması ve dronlar tarafından taciz edildiğini, internet bağlantılarının kesildiğini söyledi. Çakar, 'Onlar bizi engelleyene kadar devam edeceğiz' sözleriyle filonun kararlılığını vurguladı.

Oluşturma Tarihi: 2025-10-01 12:54:34

Güncelleme Tarihi: 2025-10-02 12:55:16

Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel

Gazze'ye insani yardım götürmek üzere yola çıkan Global Sumud filosu, 46 gemiyle 100 mil kala İsrail'in askeri tacizine maruz kaldı. Filoda yer alan Türk aktivist Mesut Çakar, İsrail gemilerinin bazı teknelere çok yaklaştığını, frekans müdahaleleriyle internet bağlantılarının kesildiğini belirtti. Çakar, olası bir müdahaleye karşı aktivistlerin eğitimli olduğunu ve “Bizi durdurana kadar yolumuza devam edeceğiz” mesajı verdi.

Uğradığınız son taciz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Filodaki son durum ne? Şu anda hangi noktadasınız?
“Gazze'ye 100 mil uzaklıktayız. Şu an 46 tekneyle halindeyiz. Dün gece İsrail askeri gemileri ve dronlar tarafından taciz edildik. Bazı öncü gemilerimize çok yaklaştılar. Frekanslarla müdahale edip internet bağlantımızı kestiler; birkaç saat boyunca haberleşemedik. Bunun dışında doğrudan bir baskın yapılmadı ama geminin etrafında dolaştılar, taciz ettiler; birkaç saat sonra geri döndüler.”

Bu tür tacizlere karşı filonun bir B planı var mı? Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
“B planımız açık: onlar bizi engelleyene kadar rotamızdan sapmayacağız. Kararlılığımız net. Gerekirse farklı iletişim yöntemleriyle bağlantıyı sürdürüp, uluslararası gözlem ve diplomatik koruma çağrılarımızı daha güçlü duyuracağız. Sivil gemiler olduğumuzun ve insani amaçla yola çıktığımızın altını sürekli çiziyoruz.”

Mavi Marmara benzeri bir askeri müdahale riskini azaltmak için İsrail yönetimiyle doğrudan iletişim kurma girişiminde bulundunuz mu?

Bu riskin farkındayız. Hem uluslararası Arama-Kurtarma protokolleri hem de deniz hukuku bağlamında yetkililerimize, Mavi Marmara trajedisinden dersler çıkarılması gerektiğini sürekli hatırlatıyoruz. Diplomatik kanalları arıyoruz; ama bu süreçte bizim de denizde alacağımız tedbirler hazır.”

İsrail filoya müdahale ederse teknedeki aktivistler ne yapacak? Bu konuda eğitim aldınız mı?
“Evet, eğitim aldık. Hem güvenli davranış hem de olası alıkonulma durumlarına ilişkin hukuki ve pratik prosedürlerle ilgili hazırlıklarımız var. Olası alıkoyma durumunda hukuki takip için uluslararası avukat ağımız hazır; belgelerimiz, kimlik bilgilerimiz ve olay anına dair video kayıt mekanizmalarımız var. Dünyanın desteğini alabilmek için olayın tüm görsel ve yazılı kanıtlarını anında paylaşacak altyapıyı kurduk.”

Şu an bütün dünya size destek veriyor. Bu süreci aktivistler olarak nasıl yorumluyorsunuz?
“Destek inanılmaz. Teknik ve manevi destek geliyor; birçok ülke, sivil toplum ve aktivist ağlarından dayanışma mesajları alıyoruz. Bu dayanışma, yalnızca moral kaynağı değil; aynı zamanda diplomatik baskı ve hukuki sürecin işlemesi için de kritik önemde. Ama nihayetinde denizde karar veren biziz; çağrılar gelince de, gemilerimizdeki insanların güvenliği en önde geliyor.”Onlar bizi engelleyene dek devam edeceğiz. Bu bir protesto değil, bir insanlık çağrısı. Sesimizi duyurma; orada açlık, yokluk içinde hayatını sürdüren insanlara gıda ve ilaç ulaştırma meselesi. Bunu yapmak için geldik.”