Meltem Suat Timeturk Dış Haberler Servisi/Özel
ABD'de bütçe anlaşmazlığı nedeniyle federal hükümetin kapanması, kurumlar arasında net bir ayrım yarattı: normal vatandaşlara hizmet veren kritik programlar kapatılırken, Wall Street'in ve büyük şirketlerin işlerini yürüten bazı kilit birimler faaliyete devam ediyor. Bu durum, hükümetin kapanmasının amacından saparak, zenginlerin ve güçlülerin çıkarlarını koruyan bir "konsiyerj hizmetine" dönüştüğü eleştirilerini beraberinde getirdi. En dikkat çekici örnekler: Antitröst Bölümü ve Federal Ticaret Komisyonu (FTC) birleşme itirazlarını askıya alırken, birleşme onaylarına devam ediyor.
Analiz: Krizden çıkar sağlayanlar ve çifte standardın kurumsallaşması
ABD'deki hükümet kapanması, bütçe disiplini sağlama aracı olmaktan çok, federal kurumların hangi toplumsal sınıfa hizmet ettiğini açıkça gösteren bir ayna görevi görüyor. Verilen örnekler, bu çifte standardın yalnızca idari bir karar değil, kurumsallaşmış bir önceliklendirme olduğunu ortaya koyuyor:
Hükümet kapanmasında en önemli istisna, Federal Rezerv (Fed) gibi finansal piyasaların kalbini yöneten kurumlardır.
Fed Açık, Sel Sigortası Kapalı: Fed, Kongre ödeneklerine tabi olmadığı için (kendi bütçesini ayarladığı için) Wall Street bankalarına verilen kritik kredileri yönetmeye devam ediyor. Buna karşılık, ev satın alan ve sellerden etkilenen normal vatandaşlar için hayati önem taşıyan Ulusal Sel Sigortası Programı gibi kurumlar kapatılıyor. Bu durum, sistemin öncelikle finansal istikrarı (bankaların ve piyasaların çıkarlarını) korumayı, ikinci planda ise sıradan vatandaşın güvenliğini ve mülkiyetini korumayı hedeflediğini gösteriyor.
Adalet Bakanlığı Antitröst Bölümü ve FTC'nin çalışma biçimi, büyük şirketlerin çıkarlarını doğrudan yansıtan bir mekanizma kurmuştur:
Birleşme Onayları Açık: Her iki kurum da, Wall Street için "konsiyerj hizmeti" olarak adlandırılan birleşme onaylama yetkisini açık tutuyor. Bu, şirketlerin devasa birleşme ve satın alma işlemlerinin, devletin kapanmasından etkilenmeden hızlıca ilerleyebileceği anlamına geliyor.
Rekabetin Korunması Askıda: Öte yandan, birleşme itirazları ve büyük şirketlere karşı açılan tekelleşme davaları askıya alındı. FTC, Rekabet Bürosu'nun yarısını izne ayırdı ve Google arama motoru davası gibi büyük davalar, Antitröst Bölümü'nün talebiyle erteleniyor.
Google'a Nimet: Antitröst avukatlarının "insan hayatının güvenliği veya mülkiyetin korunmasıyla ilgili acil durumlar" dışında çalışmasının yasaklanması, Google gibi davalılarda herhangi bir çözümün veya temyiz başvurusunun uygulanmasını fiilen geciktirerek bir "nimet" olarak görülüyor.
Antitröst Bölümü'nün kapatılması gerektiği bile teknik olarak kesin değildir. Bölüm, Kongre ödenekleriyle değil, birleşen şirketlerin devlete ödediği başvuru ücretleriyle finanse edilmektedir. Adalet Bakanlığı'nın notu bile, eğer isterse Pam Bondi'nin bu fonları kullanarak bölümü açık tutabileceğini belirtiyor.
Bu durum, hükümetin kapanma kararlarının bütçesel zorunluluklardan değil, açık tutulacak kurumlarla kapatılacak kurumlar arasındaki farkın "büyük şirketlerin isteklerine göre belirlendiği" yönündeki eleştirileri haklı çıkarmaktadır. Kapatma kararı, fiilen büyük şirketlere karşı açılan davaları zayıflatma ve onların ticari işlemlerini (birleşmeleri) hızlandırma aracı haline gelmiştir.