Zaman'da yer alan habere göre; Önceki gün Brüksel'de mini zirvede buluşan 11 Avrupa ülkesi, yaklaşan kış aylarında 100 bin mültecinin Balkan ülkelerinde barındırılması konusunda uzlaştı. 100 bin mültecinin yarısını Yunanistan, diğer yarısını Balkan ülkeleri alacak.
Türkiye'nin mülteci krizinin çözümünde anahtar rol oynadığını düşünen AB'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı mini zirveye davet etmemesi dikkat çekti. Mini zirveye Arnavutluk ve Makedonya gibi hem AB üyesi olmayan hem de üyelik müzakerelerine bile başlamamış ülkeler davet edilirken, müzakereci aday ülke Türkiye'nin çağrılmaması, bazı liderlerin tepkisine sebep oldu. Toplantı fikrini ortaya atan ve zirveye katılan Almanya Başbakanı Angela Merkel, eleştirilere rağmen geçtiğimiz hafta Türkiye'yi ziyaret ederek, tutulması hayli zor bazı sözler vermişti.
Yapılan açıklamaya göre 17 maddeli eylem planında anlaşan Avrupalı liderler 100 bin mültecinin barındırılması, sınırların daha iyi kontrol edilmesi ve göçmenlerin diğer ülkelerin sınırlarına taşınmasının durdurulması konusunda anlaştı. Avrupalı liderlerin birbirlerini suçladığı zirvede, istişare etmeden tek yanlı kararlar alınmaması çağrısı yapıldı. Zirveye katılan Slovenya Başbakanı Miro Cerar, mülteci krizini çözememesi durumunda Avrupa Birliği'nin çökebileceği uyarısı yaptı. AB Komisyonu 1. Başkan Yardımcısı Frans Timmermans da geçen hafta benzer bir uyarı yapmıştı.
Müslüman mültecilerin girişini engellemek için ülkesini duvarlarla çeviren Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise zirveyle ilgili espriler yaptı. Zirveye ‘gözlemci' olarak katıldığını açıklayan Orban, ülkesinin sınırlarını tahkim ettikten sonra mülteci krizi kalmadığını ima etti. Yunanistan'ı sınırlarını kontrol edememekle suçlayan Orban, Atina'nın güvenlik sorununu çözememesi durumunda bir AB gücünün Yunan sınırlarını koruması teklifini gündeme getirdi. Türkiye'nin zirveye davet edilmemesini eleştiren Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanoviç ise Ankara'nın gelmediği toplantının “güzel bir pazar sohbetine” dönüştüğünü belirtti.
