Dolar

32,4488

Euro

34,7445

Altın

2.436,93

Bist

9.915,62

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfından kınama:

'Sözde tarikat şeyhi olduğu öne sürülen birinin, selim vicdanların duymak bile istemeyeceği aşağılık taciz ve sapkınlığı, toplumumuzun gündemine düşmüş ve olay yargıya intikal etmiştir. Kendini dine uydurmak yerine, dini kendi süfli emellerine alet eden böylelerinin şerrinden Allah'a sığınırız'- 'Bunlar sadece kendilerine değil, Allah'ın dinine ve o dinin en güzel şekilde yaşanmasına vesile o

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-08 14:06:48

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfından kınama:
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, "Sözde tarikat şeyhi olduğu öne sürülen birinin, selim vicdanların duymak bile istemeyeceği aşağılık taciz ve sapkınlığı, toplumumuzun gündemine düşmüş ve olay yargıya intikal etmiştir. Ne ahlak ne din ne de insanlıkla asla bağdaşmayan bu tür sapkınlıkları, kim tarafından yapılırsa yapılsın şiddetle kınıyor, faillerinin hak ettiği cezayı en kısa sürede almasını diliyor ve bekliyoruz." açıklamasını yaptı.

Vakfın açıklamasında, tarihi tecrübe, ilim ve irfan temelli bir tespit olarak "En büyük keramet istikamettir." diyen ariflerin, tespitlerinde ne kadar haklı olduğunun yaşanan hadiselerle tescillendiği belirtildi.

Adı ve unvanı ne olursa olsun, kerameti kendinden menkul nice kimselerin hem kendilerini hem de izinden samimiyetle yürüyenleri helake doğru yuvarladıkları aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Her bir hakikatin gerçek temsilcileri olduğu gibi sahtekarları da hep olagelmiştir. Peygamber olmadığı halde böyle bir iddiada bulunan nice yalancılar, kurtarıcı rolüne bürünen mehdi bozuntuları, şeyh görünümlü müteşeyyihler, davetçi kılığında ortaya çıkan ifsat memurları, tarih sahnesinde hiçbir zaman eksik olmamıştır. Ancak unutmamak gerekir ki hakikati kıymetli olanın sahtesi ortaya çıkar. Pırlantanın taklidi yapılır, ucuz sıradan boncukların ise hiç kimse taklidine/sahtesine yeltenmez. Durum böyle olunca böylesi sahtekarlıklar hep var olabilecektir. Önemli olan, hakikati sahtesinden ayıran insan sarraflarının var olmasıdır. Bunlar da gerçek alimler, arifler ve basiretli devlet adamlarıdır. Sahtesi var diye hakikatini feda etmek değil, hakikatini korumak için sahtesini ayıklamak hedef olmalı ve bu uğurda ilmi, irfani ve idari bir denetim gerçekleşebilmelidir."

Son günlerde yazılı ve görsel basında yer alan bir haberin, böyle bir açıklamayı zorunlu kıldığı belirtilerek, şöyle denildi:

"Sözde tarikat şeyhi olduğu öne sürülen birinin, selim vicdanların duymak bile istemeyeceği aşağılık taciz ve sapkınlığı, toplumumuzun gündemine düşmüş ve olay yargıya intikal etmiştir. Kendini dine uydurmak yerine, dini kendi süfli emellerine alet eden böylelerinin şerrinden Allah'a sığınırız. Bunlar sadece kendilerine değil, Allah'ın dinine ve o dinin en güzel şekilde yaşanmasına vesile olan hakiki irfan yollarına da en büyük zulmü yapan zalimlerdir. Ne ahlak ne din ne de insanlıkla asla bağdaşmayan bu tür sapkınlıkları, kim tarafından yapılırsa yapılsın şiddetle kınıyor, faillerinin hak ettiği cezayı en kısa sürede almasını diliyor ve bekliyoruz."

Haber Ara