Yeşilay tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de 12- 18 yaş grubu gençlerin yüzde 3,6'sı internet ve teknoloji bağımlısı, yüzde 21,8'i ise bağımlılık sınırında.
Yeşilay'ın uluslararası hakemli ve akademik yayını Addicta dergisinde (The Turkish Journal on Addictions) yer alan araştırmaya göre, ergenler teknoloji bağımlılığı konusunda risk altında.
Ergenler içinde bulunduğu gelişim döneminin özellikleri ve gelişim görevleri dikkate alındığında internet ve teknoloji kullanımı bağımlılığı bakımından önemli bir risk grubunu oluşturuyor.
12- 18 yaş aralığındaki ergenlerin yüzde 3,6'sının internet bağımlılığı profili olarak kabul edildiği, yüzde 21,8'inin ise internet bağımlılığı sınırında olduğu tespit edildi.
İnternet ve teknoloji kullanımının ergenler ve gençler arasında oldukça yoğun olduğu, kullanımın gittikçe yaygınlaşması ile birlikte olumsuz etkilerin de arttığı vurgulanıyor.
Oyun konsolundan, internet üzerinden, cep telefonundan ya da tabletten oyun oynayan ergenlerin yüzde 60'ı bireysel oyunları tercih ediyor.
Ergenlerin yüzde 33'ü strateji, yüzde 27'si savaş ve yüzde 17'si kumar temalı oyunlar oynuyor.
Ergenler spora ve sosyalleşmeye ayıracakları zaman dilimini internette oyun oynayarak harcıyorlar.
Teknoloji kullananlar yerliler ve göçmenler olmak üzere iki ayrı grubu ayrılıyor. Yerliler doğduğu andan itibaren etrafında hep teknolojiyi hayatının bir parçası olarak görürken, göçmenler ise teknolojiyi o kadar hayatlarının içine almıyorlar. Teknoloji yerlileri çok daha fazla risk altında. Teknolojiyi aşırı ve kontrolsüz kullanan ergenler ilişki kurmayı beceremiyor ve duygu kontrolü sağlayamıyor.
Anne babalar küçük yaştan itibaren çocuklarını cep telefonu ile sakinleştiriyorlar. Böylece çocuklar sıkılmadıkları için zora gediklerinde ya da sıkıldıklarında nasıl davranacaklarını öğrenemiyorlar. Bu sayede çocukların yaratıcı düşünceleri de gelişemiyor.
Gerçek ve fanteziyi ayıracak yaşta olmayan çocukların, ‘sempatikleştirilmiş' çizgi film karakterleri tarafından sergilenen şiddeti izlemesi ileride saldırganlığa yönelmesine neden olabiliyor.
Günümüzde pek çok çocuk televizyonla erken yaşta tanıştığı için kitap okuma alışkanlığını kazanamıyor.
Teknolojinin kontrolsüz ve bilinçsiz kullanıldığı zaman getireceği bağımlılık sorununu önemsemeyen ebeveynler çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalabilirler.
Şiddet içeren ve bağımlı yapan oyunlardan dolayı çok üzücü hadiselerle karşı karşıya kalınabiliyor. Sosyal medya çocuklar için tehlikeler arz ediyor. Çocuklar kimlerle konuşuyor? Arkadaşları kimler? Aileler bu soruların yanıtlarını bilmiyor. Uzmanlar çocukların bilgisayarları, telefonları ve sosyal medya hesaplarının ebeveynler tarafından kontrol edilmesini öneriyor.
Ebeveynler kendisinin teknolojiyle olan ilişkisini sorgulamalı. Eğer ebeveynler olarak çocuklara rol model olmak istiyorsak, kendi internet kullanımlarımızın sınırlarını kontrol etmemiz gerekiyor.
Tüm dünyada teknoloji bağımlılığı ciddi bir gündem maddesi. Amerika'da, Çin'de, Rusya'da, G. Kore'de hızlı bir şekilde müstakil tedavi merkezleri açılmış durumda.
Son 5 yıldır teknoloji bağımlılığını en az diğerleri kadar ciddi bir bağımlılık olarak gündemine alan Yeşilay, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi (TBM) adını verdiği eğitim programı kapsamında 500 formatör yetiştirerek 28 bin rehber öğretmene bu eğitimler kapsamında uygulayıcı eğitimci olmalarını sağladı.
TBM yaş gruplarına uygun olarak içeriği hazırlanmış sigara, alkol, uyuşturucu madde, teknoloji bağımlılığı ve sağlıklı yaşam modüllerinden oluşuyor.
TBM kapsamında, MEB işbirliğiyle rehberlik öğretmenleri tarafından yapılan eğitim faaliyetleri ile 11 milyon öğrenci ve 2 milyon yetişkine ulaşıldı.
Yeni eğitim döneminde de gerek okullar, gerekse ilgili bakanlıklar ve kurumlar vasıtasıyla daha geniş kesimlere ulaştırılması planlanıyor.
