Daha sonra genişleyerek bir ağ haline gelen Al Jazeera çatısı altında birden çok haber, belgesel ve spor kanalları farklı dillerle yayın yapıyor.
Özel yayınlara ve ilklere imza atan Al Jazeera sansürsüz politikasıyla hızlı bir şekilde en çok izlenen kanal listesinin başına geldi.
'Sessizlerin sesi'
Al Jazeera Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Hamad Bin Tamer Al Tani, Al Jazeera'nin ‘insanların umutlarını, acılarını ve beklentilerini' ekrana taşıdığını ifade etti:
"20 yıl boyunca, Al Jazeera tüm dünyadaki insanların yanında durdu. Bilgiye ulaşma ve özgür ifade haklarını savundu."
Al Jazeera Geçici Genel Direktörü Mustafa Souag, Al Jazeera'nin ‘sessizlerin sesi' olduğunu belirtti:
"20. yılını geride bırakan Al Jazeera, farklı dillerle yayın yapan tüm kanallarıyla önder bir kuruluş olmaya devam ediyor. Güvenirliğine güvenen, cesaretini takdir eden milyonlarca sadık izleyicisinin ilgisini çekmeye devam eden Al Jazeera, daima insanın yanında oldu."
Ancak Al Jazeera'nin başarı hikayesi hiç kolay olmadı. Irak, Suriye ve Libya'daki savaş sahasından haber aktaran muhabirleri hayatlarını kaybetti. Büroları bazen kapatıldı, bazen de bombalandı. Ancak bu darbeler Al Jazeeera'yi haber vermekten alıkoyamadı.
'Medya ortamını değiştirdi'
2010 yılında Al Jazeera Tunus'ta başlayan ve daha sonra birçok Arap ülkesine sıçrayan kitlesel protestoları takip etmeye başlayan ilk haber kanallarından biriydi. Arap Baharı adıyla bilinen bu eylemler Al Jazeera'nin büyüyen etkisini ortaya koydu.
Souag, Al Jazeera'nin sadece Arap dünyasındaki değil dünyadaki medyayı değiştirdiğini söyledi:
"Al Jazeera Arapça kanalı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da bir başka adıyla da Arap Dünyası'ndaki medya ortamını değiştirdi. Büyüyüp bir ağ haline geldiğinde ise, küresel medyanın dengesini yeniden kurarak onun dünyayı da değiştirdiğine inanıyorum."
Ancak Al Jazeera'nin Tunus, Mısır, Libya, Suriye ve Yemen'deki ayaklanmalara yönelik eleştirel yayını bazı hükümetleri kızdırdı. Al Jazeera'nin Mısır'daki habercileri tutuklanıp yargılandı. Başka ülkelerde de ölümle tehdit edilen habercileri vatanlarını terk etmek zorunda kaldı.
Londra Ekonomi Okulu'nda Gazetecilik Bölümü'nde Profesör Charlie Beckett, Al Jazeera'nin büyüyen etkisinin olumsuz yönlerinin de olduğunu düşünüyor:
"Al Jazeera'ye karşı bir tepki oluştu. Al Jazeera partizan gibi göründü. Tabii Arap Baharı'ndan sonra yönetime dönen tepkili rejimler, kendi ülkelerindeki medya kuruluşları üzerindeki otoritelerini sağlamlaştırdı."
