Grup tarafından yapılan yazılı açıklamada, Delhi polisinin, başkentte yılın başında çıkan şiddet olaylarına ilişkin soruşturmayı Vatandaşlık Yasası'ndaki değişikliğe karşı düzenlenen gösterilerin sorgusuna çevirdiği, bu kapsamda gözaltına alınan öğrenci lideri Umar Halid'in de "anayasayı savunan ve bugün siyasi suçlu olan" genç sesler arasında yer aldığı bildirildi.
Açıklamada, "Hepimiz Delhi'de şiddetin adil biçimde soruşturulmasını istiyoruz ancak Delhi polisi, anayasaya aykırı ve etik olmayan Vatandaşlık Yasası'ndaki değişikliğe karşı konuşmaya cesaret eden tüm sesleri damgalamak, hedef almak, komplo kurmak ve tutuklamak için şeytani bir planı yürürlüğe koymuştur." ifadesi kullanıldı.
İktidardaki Bhartiya Janata Partisinin (BJP) de "gerçek sanıklar dışarıdayken genç zihinler başta olmak üzere aktivistlere korkunç bir cadı avı yürütmek için acımasız yasaları, medyayı ve polisi seferber etmekle" suçlandığı açıklamanın imzacıları arasında yazar Syeda Hameed, avukat Prashant Bhushan, siyasi lider Kanhaiya Kumar, insan hakları aktivisti Kavita Krishnan, gazeteci Pamela Philipose ve Delhi Üniversitesi Öğretim Üyeleri Birliği eski başkanı Nandita Narain bulunuyor.
Delhi polisinden ise konuya ilişkin açıklama yapılmadı.
Hindistan'da öğrenci lideri Umar Halid, Vatandaşlık Yasası'ndaki değişikliğe karşı başkent Yeni Delhi'de düzenlenen gösterilerle bağlantısı nedeniyle gözaltına alınmıştı.
Ailesi, Jawaharlal Nehru Üniversitesinin eski öğrencisi olan Umar Halid'in pazar gecesi gözaltına alındığını açıklamış, siyasetçi olan babası Syed Kasım Resul İlyas, oğluna yöneltilen "ayaklanmaları organize etme" suçlamasının tamamen uydurma olduğunu söylemişti.
Hindistan'ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme, Aralık 2019'dan mart ayının ortalarına kadar protesto edilmişti.
Yeni Delhi'de 23 Şubat'ta başlayan ve yaklaşık 5 gün süren protestolar ve şiddet olaylarında, bir emniyet amiri ve istihbarat görevlisi ile 51 sivil hayatını kaybetmişti.
Başkentin dışında farklı bölgelerde düzenlenen protestolarda 28, ülke genelinde ise 79 sivil yaşamını yitirmişti.
Delhi polisi, gösterilerin ardından çoğu Müslüman birçok aktivisti gözaltına almıştı.
