Davutoğlu, AK Parti'nin İstanbul'daki ilçe mitingleri kapsamında Gaziosmanpaşa'da halkla buluştu.
Bugün İstanbul'daki 4. mitingi gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, seçim çalışmaları kapsamında 73 vilayette yaklaşık 94 miting yaptıklarını kaydetti.
Ahmet Davutoğlu, ülkenin her yerinde milletle buluştuklarını ifade ederek, "Bize diyorlar 'Siz yorulma bilmez misiniz?' Ya böyle bir milletin ferdi olmak yorulmayı gerektirir mi? Muhabbetle bekleyen dava arkadaşları varken yorulur mu Allah aşkına. Yürümek gerekirse engel tanımadan yürür müyüz?" diye konuştu.
İlçede, bazı muhalefet partilerin büyükşehirlerde yaptığından daha coşkulu miting gerçekleştirildiğini dile getiren Davutoğlu, AK Parti'ye karşı bir araya gelindiğini kaydetti. Davutoğlu, "Biz onlara derslerini verir miyiz? Tuna'yı geçilmez kılan Gaziosmanpaşa'nın torunları bunlara fırsat verir mi? 28 Şubat zulmüne fırsat verir miyiz?" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, başı örtülü, başı açık Türk kadınlarının tahkir edildiğini, bu zulümlere AK Parti'nin son verdiğini aktararak, "Bakın işte tarih mecrasında akıyor. Evlad-ı Fatihan'ın çocukları, Gaziosmanpaşalılar, tarih mecrasında akıyor. İkna odalarını kuran milletvekilleri Meclis dışında ama başı örtülü, başı açık bütün onurlu Türk kadınları Meclis'e el ele yürüyorlar. AK Parti milli iradenin, milli birliğin sancağıdır" değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, 25 Nisan'dan bu yana ülkenin her yanını dolaştıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz millet dedik mi 78 milyonu kastederiz. Bakın Hakkari'de, Yüksekova'da havalimanı açtık. Diyarbakır'da kardeşlerimizle buluştuk. Diyarbekir'deki coşkuyu görecektiniz. On binlerce vatandaşımız, kardeşimiz, dostumuz, Diyarbekir'de bu al bayrakları dalgalandırdı. Ama bu al bayraklar için Çanakkale'ye, Sarıkamış'a omuz omuza yürüyen Türkler, Kürtler, Çerkezler, Boşnaklar hepsi bu al bayrak için, bu hilal için yürümüşken birileri çıkıyor HDP güya 'Kürtleri temsil edeceğim' diye al bayrağı miting meydanlarında dalgalandırmıyor. Şimdi bizim için, AK Parti için millet bir bütündür. 'Kudüs Yahudilerin mekanıdır' diyen birisi milleti temsil eder mi? Kürtleri temsil eder mi? Peki buna sessiz kalan MHP, Türkleri temsil eder mi? Bizi temsil eden önce birinci kıblemiz Mescidi Aksa'ya hürmet gösterecek. Bizi temsil eden önce bütün milleti bir ve bütün görecek. Şimdi soruyorum size, Hakkari'de de Edirne'de de Muğla'da da Rize'de de milletimizle kucaklaşabilen tek parti hangi partidir?"
- "Allah şahit hiçbir zaman ayrım yapmadık"
AK Parti'nin, Türk, Kürt, Sünni, Alevi demeden herkesi kucakladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bunlara bir ders verelim mi? Şöyle bir tarih dersi verelim mi? Tarih bilmiyorlar. Sultan Alparslan'ın ordusunda Türkler, Kürtler omuz omuzaydı. Selahaddin Eyyubi'nin ordusunda, Kudüs'e yürüyen orduda Türkler, Kürtler, bütün Anadolu kavimleri omuz omuzaydı. Çanakkale'de omuz omuzaydı. Geçen gün Mavi Marmara'yı andım orada da omuz omuzaydılar. Türkleri, Kürtleri birbirinden ayırabilirler mi? Eti tırnaktan koparabilirler mi? Secdeleri, kıbleleri aynı, bayrakları aynı olanları ayırıp bölebilirler mi?"
Bunların karşısında hep dimdik duracaklarını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Şimdi birisi çıkıyor ve diyor ki 'Türkiyeliyiz.' Ama sonra aynı CHP zihniyetinden ilham alarak bu sefer o da CHP zihniyeti Ezanı Muhammediye'yi bu semalardan indirmişti ya bunlar da haşa 'Allah Kürtçe bilmiyor mu?' diye soruyor. Onlara Allahu Teala'nın 99 ismini öğretmeye hazır mısınız? Dönüp onlara, 'Daha inancımızın temellerini bilmeyen, Kudüs'ün ne anlama geldiğini bilmeyen, Ne Türkleri ne Kürtleri temsil eder' demeye hazır mısınız? Peki Türkleri temsil eden parti hangi partidir? Kürtleri temsil eden parti hangi partidir? Sünnileri, Alevileri temsil eden parti hangi partidir? Kafkasya'dan Şamil'in evlatlarını temsil eden parti hangi parti?"
- "Bunların yaptıkları açık bir casusluk faaliyetidir"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Devlet-i Aliyye-i Osmanlı'nın, Selçuklu'nun, hangi topraklarda hükmetmişse oralarda bulunan her kavmin, mezhebin, inancın, kendi doğal vatandaşı olduğunu söylediğini anlattı. Davutoğlu, konuşmasında şunları aktardı:
"Onların ezilmesine izin vermeyiz. Bakın şimdi bir tarafta HDP, Kobani kışkırtmasıyla 6-7 Ekim olaylarını yaptı. Halbuki Kobani'den gelen 197 bin Kürt'ü kim Türkiye'ye kabul etti? Kim onlara bağrımızı açtı? Biz, Allah şahit hiçbir zaman ayrım yapmadık. Hiçbir zaman Anadolu'ya sığınanlar arasında 'Sen şu etnik gruptan mısın?', 'Şu mezhepten misin?' diye ayrım yapmadık. Ama bu HDP var ya sadece kendine tabi olan Kürtleri tanır. Diğer Kürtler katledilse de yok edilse de Halep'te olduğu gibi sessiz kalır. Esed'le iş birliği yapar. Bayırbucak Türkmenleri yardıma ihtiyaç hissettiklerinde, önümüze dosyalar geldiğinde, doğru, talimat verdik. 'Gidin Bayırbucak Türkmenlerini, Hac yolunu bekleyen o yiğitleri yalnız bırakmayın' dedik ve yardım ettik. Şimdi birileri bu devletin bütün mahremiyetini yok ederek, casusluk faaliyetiyle bunlar üzerinden Türkiye'yi şikayet ediyorlar. Biz soydaşımızı, dindaşımızı, kardeşimizi, gönüldaşımızı yalnız bırakır mıyız? Bunların yaptıkları açık bir casusluk faaliyetidir. Şimdi işte aradaki fark bu. Bakın biz Filistin'e sahip çıkarken CHP diyor ki, 'İsrail'de niye büyükelçiliğimiz yok?' Ama şimdi, pazar günü, Mavi Marmara'nın yıl dönümüydü, hemen Kılıçdaroğlu'na paralel biçimde bu sefer HDP eş başkan 'Kudüs Yahudilerin' mekanıdır' dedi. Diyanet İşleri Başkanımız Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da hutbe okurken hem İsrail rahatsız oldu hem işbirlikçiler rahatsız oldu hem de buradaki CHP, HDP hep birlikte Diyanet İşleri Başkanımıza saldırdılar. Ve aynı HDP, buradan özellikle Kürt kardeşlerime sesleniyorum, oyunu görsünler, tuzağı görsünler diye sesleniyorum, Diyarbekir'de evvelsi gün seslendim, Van'da konuştum, Türk ve Kürt bütün vatandaşlarımıza seslendim ama özellikle de Kürt kardeşlerimizi istismar eden bu adamların maskelerini indirmek lazım. Maskelerini indirecek miyiz?"
- "Demirtaş buralarda konuştuğunda cici çocuk"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Papa'nın Türklerin soykırım yaptığına ilişkin sözlerini hatırlatarak, "Şimdi, Papa ve Avrupa'daki başka haçlı zihniyeti içinde yaklaşanlar 'Türkler soykırım' yaptı dedi. Selahattin Demirtaş Amerika'ya gidip Taşnak gruplarla toplandı Ermenilerle, döndü ve dedi ki 'Evet, soykırım yapmıştır. Hem de Türkler de Kürtler yapmıştır. Kürtler adına özür diliyorum.' Şimdi Kürt vatandaşlarım vicdanınıza dönün bakın, sizin dedelerine 'soykırım yaptı' diyen bu adama oy verir misiniz? Peki, bununla işbirliği yapan CHP'ye oy verir misiniz? Bunlar karşısında sessiz kalıp bize kükremeye kalkan MHP'ye oy verir misiniz? İşte milletin sesi bu. Bunlar hiçbir yerden milletten destek alamayacaklar" değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti'nin dik durduğunu, hiçbir zaman boyunlarını eğmediklerini, muhtıralar karşısında dahi duruşlarını değiştirmediklerini anlatan Davutoğlu, "Bir tek AK Partili o kapatma davasında köşesine çekildi mi? Meydanı terk ettik mi?" diye sordu.
Davutoğlu, "Gezi olaylarını yaptılar, 12 ağaç yer değiştirdi diye. Bu Gezi olaylarıyla bizi sarsmak, silkelemek istedi vandallar. Vandalların karşısında biz hiç taviz verdik mi? İşte şimdi Esenler'de 7 milyon metrekarelik alanda 2,5 milyon metrekare yeşil alan, mesire yeri, park kuruyoruz" ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
"Demirtaş buralarda konuştuğunda cici çocuk. Gören de zanneder ki yeni üniversitede kulüpten çıkmış, herkese dostluk mesajı. Peki, Şırnak'ta muhalif partiden iki kişiyi katlederken Demirtaş nerede? Çıt yok. Peki, Yasin Börü 14-15 yaşında genç çocuklar işkenceyle 4. kattan atıldığında bu adamlar nerede? Twetter başında tahrik yapıyorlar, 'Ayaklanın' diye. Biz bunları gördük. Bunların barış maskesine inanır mısınız? Bunların özgürlük maskesine inanır mısınız? Arkalarında da 200 aydın, bir kısmını da tanırız. Hepsi tutmuşlar HDP'ye destek beyanındalar. Peki bu aydınlar AK Parti'ye saldırı yapılırken seslerini hiç duydunuz mu? Bakın örnek vereyim, Siirt'te bizim miting bitti, böyle coşkulu kardeşlerimiz bizi güzel bir şekilde karşıladı, genç kızlarımızdan Elif, Merve, Yeter her üçü de kahraman genç kızımız, kahraman Kürt kızları, Türk kızları meydandaydılar. Ama biz Siirt'ten ayrılırken haber geldi, HDP bürosunun önünde geçerken o barbarlar, o zalimler, orada 3 genç kızımızı darbetti. Ama failini yakaladık, adalete teslim ettik. Buradan da o genç kızlarımıza, bacılara bir selam gönderelim mi? Hep beraber onları alkışlayalım mı? Yiğit Siirt kızlarını alkışlayalım mı?"
(Sürecek)
