Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgiye göre, "Bahoz Ahmet" kod adlı terörist, bölücü terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu.
Teslim olmasının ardından bölücü terör örgütüyle ilgili önemli itiraflarda bulunan "Bahoz Ahmet" kod adlı terörist, şunları söyledi:
"Örgüt çözüm süreci boyunca yapılan hazırlıklar ve Suriye'de elde edilen sokak çatışması tecrübesiyle TSK karşısında başarı bekliyordu ama güvenlik güçlerinin geliştirdiği yeni taktikler hayal kırıklığına yol açtı. İnsansız hava araçlarının (İHA) bölgeyi sürekli gözetlemesi ve Hava Kuvvetlerinin bombardımanı örgütün hareket imkanını ortadan kaldırdı."
- Çözüm Süreci'nde doçka mevzileri inşa edildi
Şırnak'ta 2014 yılında jeneratörle çalışan hiltilerle tünel şeklinde 4 adet doçka (ağır makineli silah) mevzisi inşa ettiklerini itiraf eden terörist, "Doçka mevzileri için kayalardan hiltilerle delik açılıp patlayıcıyla genişletilerek tünel oluşturuluyor. Tünelin derinliği 20-25 metre civarında oluyor. Tünelin içi zikzak şeklinde oluyor ve inip çıkmak için basamaklar bulunuyor. En üst bölümü 2 metre derinliğinde oluyor. Böylece, bir saldırı durumunda doçkanın üst bölümü görülmemesi için aşağıya alınıyor ve bombalanma durumunda basınçtan etkilenmemesi amaçlanıyor" dedi.
Van'ın Çatak ilçesinde yaklaşık 1,5 ay önce karakola yapılan saldırıda "Yılmaz Botan" kod adlı teröristin öldürüldüğünü aktaran terör örgütü üyesi, bu teröristin cenazesinin daha önceki 66 terörist gibi Kato bölgesindeki Kurtay Feraşin'e gömüldüğünü söyledi.
- "Halkın yanımızda durmadığını gördük"
Bölücü terör örgütünün bir ilçedeki gençlik yapılanmasına 200 pompalı tüfek, kaleşnikof tüfekler ve fişekler dağıttığını aktaran terörist, itiraflarına şöyle devam etti:
"Bu silahlar genelde örgütün o ilçede kendilerine karşı gelen ailelerin zorla boşalttıkları evlerinde toplandı. Halkın yanımızda durmadığını gördük. Açılan hendek ve kurulan barikatlar en çok oradaki insanları rahatsız etti ve örgüte tepkiler arttı. Hatta kaçan bazı ailelerin, mahallelerindeki silah depoların krokisini çizip polise, askere verdiğini öğrendik."
-"İş adamından kar payının yüzde 10'u isteniyordu"
PKK/KCK'nın "vergilendirme" adıyla ve yardım olarak Türkiye'de ve Avrupa ülkelerinde para topladığını aktaran "Bahoz Ahmet" kod adlı terörist, şunları söyledi:
"Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye kaçakçılık yapan kişilerden de önemli miktarda malzeme ve para temin ediliyor. Bölgedeki iş adamlarından, kazandıkları kar payının yüzde 10'luk dilimi vergi olarak alınır. İş adamlarından alınacak vergiler için gün ve saat belirleniyor. Bu sürede vergi ödenmez ise kesilen cezayla vergi iki katına çıkarılıyor. Örgüt kendisi için uygun olmadığını değerlendirdiği projelerin yapılmasına engel olmak için firmaların iş makinelerini ve araçlarını yakıyor ve bölgeden uzaklaşmasını hedefliyor. Örgütün talimatlarına rağmen iş yapan iş adamı olursa ceza olarak elde ettiği kar payının iki katı vergi isteniyor. Örgütün kestiği cezayı ödemeyen iş adamlarına bölgede iş yaptırılmaz. Yıldırmak ve yıpratmak için her şey yapılır ve bölgeden el çekmesi amaçlanır. Ayrıca bölgedeki göçerlerden de toplamda yıllık 600 bin lira vergi alınır. Bu zamanda vergi ödenmesi yapılmazsa cezai işlemi uygulanır ve vergi miktarı iki katına çıkarılıyordu."
Öte yandan, Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Ali Sarak'ın Silvan'da şehit edilmesinin ardından bölücü terör örgütü mensuplarının telsiz konuşmaları güvenlik güçlerinin takibine takıldı. Söz konusu telsiz konuşması şu şekilde gerçekleşti:
"Merkez telsiz: Bu uzman çavuşu arkadaşlar mı (PKK'lı teröristler) yoksa gençler mi (YDG-H) vurdu?
Silvan telsiz: Hayır, arkadaşlar (PKK'lı teröristler) vurdu.
Merkez telsiz: Üstlenmeyin. YDG-H'nin üstüne kalacak tedbirleri alın. YDG-H'nin PKK ile bağlantısı yok diye de etrafta yayın."
