Avrupa Akademik Çalışmalar Merkezi (EuroAcademic) ve Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, yoğun mülteci akını nedeni ile Avrupa Birliği'ni de doğrudan ilgilendiren Suriyeliler için Brüksel Uluslararası Basın Merkezi'nde konferans düzenledi. Başta Türkiye olmak üzere çevre ülkelere sığınan Suriyeli mültecilerin durumu ve uluslararası toplumun hukuksal görevlerinin konuşulduğu konferansa EuroAcademic Başkanı Mustafa Ulusoy, Ahi Evran Üniversitesi'nden akademisyenler Ömer Akgül ve Arif Bağbaşlıoğlu, insani yardımlar uzmanı Orhan Muhammed ve AB Dış Eylem Servisi'nin (EEAS) Suriye danışmanı Pierre-Christophe Chatzisavas konuşmacı olarak katıldı.
AB yetkilisi Pierre-Christophe Chatzisavas, Suriyelilerin yarısından fazlasının yardıma muhtaç olduğunu belirterek, "Bunların insan olduğunu hatırlatmak, sizin benim gibi olduğunu bilmemiz gerekiyor" dedi.
Avrupa'nın Suriyelilerin yaşadığı drama karşı attığı adımları açıklayan EEAS'ın Suriye danışmanı Chatzisavas, halen Avrupa'da 60 bin Suriyeli olduğunu hepsine yasal olarak yaşam hakkı verildiğini söyledi. Avrupa'da en fazla Almanya ve İsveç'in mülteci kabul ettiğini hatırlatan AB yetkilisi, yakın zamanda kota uygulamasının gündeme geldiğini ve mültecileri Avrupa'ya nasıl yerleştirecekleri konusunda değerlendirmeler yaptıklarını kaydetti.
Chatzisavas, AB ülkelerinin de zor bir dönemden geçtiğini ileri sürerek, Suriyelilere insani yardım için son olarak Kuveyt'teki konferansta 1,1 milyar dolarlık yardım sözü verildiğini belirtti. AB Dış Eylem Servisi'nin (EEAS) Suriye danışmanı Pierre-Christophe Chatzisavas, bugünkü durumdan sorumlu buldukları Esed rejimini de ortak olarak görmediklerini bir kez daha yineledi.
Ahi Üniveritesi'nden Arif Bağbaşlıoğlu ise mülteci sorununun, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en önemli konu olarak Birleşmiş Milletler'in önüne geldiğini belirterek, Suriyeliler konusunda atılan adımların yetersizliğine vurgu yaptı. Türkiye'de yapılan mülteci kamplarının benzerlerinin başka ülkelerde de yapılabileceğini belirten Bağbaşlıoğlu, Suriyelilerin ülkelerine dönebilmesinin de ileride zor olabileceğini kaydetti. Bağbaşlıoğlu, "Geri gitmeye kalksalar bile yaşam şartları eskiye çevrilmedikçe bu insanların kendi ülkelerine dönmeleri maalesef çok zor olur' dedi.
