A.H, Suriye'deki savaşın Türkiye'ye sürüklediği hayatlardan yalnızca biri...Ukrayna'da bilgisayar mühendisliği eğitimi alan ve 2006 yılında ülkesine dönen A.H, iç savaşın başlaması üzerine Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) katıldı. Ülkede yaşanan çatışmalar sonucu Resul-Ayn'dan ayrılarak, ailesiyle Türkiye'ye sığındı.
Önce Akdeniz Bölgesi'nde bir ilde yaşamını sürdürmeye başlayan A.H, Suriyeli birçok sığınmacının yaptığı gibi Avrupa'ya giden yolları araştırmak için İstanbul'a geldi.
Suriye'de yaşayan ailesini riske atmak istemeyen A.H, AA muhabirinin Suriyeli sığınmacıların zor ve riskli Avrupa yolculuğuna ilişkin sorularını, kimliğinin gizlenmesi şartıyla yanıtladı.
A.H, Suriyeli gençlerin zor ve ölüm riski taşıyan iki yolu bulunduğunu ifade ederek, "Bunlardan biri Avrupa'da yeni hayat bulma imkanı taşırken diğeri insanları sonsuz bir savaşa götürüyor" dedi.
Evli ve 1,5 yaşında bir kızı ile yeni doğan bir oğlu olduğunu anlatan A.H, "Artık iş bulmak zor, bu bütün Suriyeliler için geçerli bir durum. Oradan kaçtık ama burada yaşam şartları çok zor. Evime el konuldu. Orada bana ait her şeyi aldılar. Burada şartlar zor olduğu ve onlara bakamadığım için ailemi Suriye'ye gönderdim. İstanbul'a yeni geldim. Ne yapacağımı bilmiyorum. İş arıyorum ama iş yok. Önümde bütün kapılar kapalı ve gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum" diye konuştu.
A.H, parası olması durumunda, ölüm riskine rağmen diğer sığınmacılar gibi Avrupa'ya gidebileceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Burada yaşam şartları zor. Başka çare yok zaten. Evet riskli olabilir, ama ölürsün, ama insan gibi yaşarsın. Bu yollarla giden insan çok. İnsanlar Avrupa'ya başka çareleri olmadığı için gidiyor. Ben de elime bir miktar para geçerse gideceğim. Çocuklarım yanımda olsun istiyorum. Ailemle aynı çatı altında yaşamak istiyorum. Ben burada düşük ücretle çalışıyorum kazandığım para kiraya, elektrik ve gaz faturalara yetmiyor. Avrupa'ya gidenlere her şey bedava. İlk iki yıl hiç para ödemiyorsun. İki yıl sonra iş bulma imkanın var. Hatta iyi iş bulma imkanın var. Eğer imkanım olursa ben de Avrupa'ya gitmek istiyorum. Ailemi yanıma alabilecek miktarda param olsun onları da alırım yanıma. Öleceksek hepimiz beraber ölürüz, yaşayacak olursak hep beraber yaşarız."
- "Kişi başı bin 200 dolar"
İnsanların deniz yoluyla Avrupa'ya kaçtıklarını, Avrupa ülkelerinin resmi yollarla göçmenleri alabileceğini dile getiren A.H, her türlü riske rağmen Suriyelilerin Avrupa'ya kaçak yollarla gitmeye devam edeceğini düşündüğünü dile getirdi.
A.H, sığınmacıların Avrupa'ya gidebilmek için insan kaçakçılarına kişi başına bin 200 dolar ödeme yaptığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"1 yaşı dolduran çocuklardan 600 dolar alıyorlar. Bütün sahiller göçmen dolu. Facebook bu işi yapan kaçakçıların sayfalarıyla dolu. Bu sayfalarda telefon numaraları, yaptıkları işin fotoğrafları var. Sığanmacıların ölmemesini istiyorlarsa bunu resmi yolla yapsınlar. Gemi göndersinler, uçak göndersinler. Devlet neden bu insanları düşünmüyor? Bu insanlar sonuçta durmadan göç ediyorlar. Zor ve riskli yollar onları durdurmuyor. Her gece 200-300 sığınmacı, Yunan adalarına taşınıyor. Suriye halkının iki seçimi var. Bunlardan biri DAEŞ'e giderek 300-400 dolar karşılığında savaşa katılmak, diğeri ise Avrupa'ya kaçmak. İkisi de hayati risk taşıyor. İki yolun sonu yine ölüm. 'Bu insanlar neden göç ediyor' diye soruluyor. Başka seçimleri yok. Risk büyük ama deniz geçip Avrupa'ya gidenler hayatta kalırsa o zaman hayat şartları düzeliyor. İnsan gibi yaşama şansını yakalamış oluyor."
Suriyelilere Türkiye'nin çok yardım ettiğini dile getiren A.H, buradaki göçmenlerin azami ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi.
A.H, "Eğer dünya büyükleri samimi ise ve Suriye halkına yardımcı olmak istiyorlarsa bu savaşı bitirsinler. Ben memleketimde yaşamak istiyorum. Türkiye'de yaşamak istemiyorum. Ailemin bana ihtiyacı var" dedi.
