Hammond, BM Güvenlik Konseyi'nde Somali'deki gelişmelere ilişkin düzenlenen toplantıya İngiltere adına başkanlık etti.
Toplantının çıkışında gazetecilere açıklama yapan Hammond, 2016'nın Somali için kritik bir yıl olacağını, uluslararası toplumun bu ülkede güvenilir bir seçim yapılmasını beklediğini kaydetti.
Somali hükümetinin güvenlik güçlerinde reforma gitmesi ve güvenliğin sağlanabileceğini de göstermesi gerektiğini ifade eden Hammond, BM Güvenlik Konseyi'nin bugün oybirliğiyle kabul ettiği kararla bu konularda Somali'ye destek vereceğini gösterdiğini dile getirdi.
-"AB reformdan geçmeli"
Hammond, İngiltere'nin AB'den çıkma ihtimaline ilişkin soruları da yanıtlayarak, "AB'nin daha güçlü ve 21. yüzyılın ihtiyaçlarına cevap verecek bir kuruluş olması için reformdan geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Buna ilişkin görüşlerimizi içeren mektup, bir kaç gün içinde AB Konseyi Başkanlığı'na gönderilecek" dedi.
AB'den ayrılmaya çalışmadıklarını da savunan Hammond, yasal bağlayıcılığı olan kapsamlı bir reform paketi kabul edilirse kendilerinin de AB'de kalmak için referandumda "evet" denilmesi yönünde kampanya yürüteceklerini ifade etti.
Hammond, "ayrılmak zorunda olmaları" halinde de İngiltere'nin yalnız kalmayacağını belirterek, "AB'deki ortaklarımız çağrılarımıza kulak vermezse şunu bilmelisiniz ki, İngiltere dünyanın 5. büyük ekonomisi. Sadece AB içinde bağlantılarımız yok. BMGK'nın daimi üyesiyiz. NATO'nun önde gelen üyelerindeniz" değerlendirmesinde bulundu.
- Suriye müzakereleri
Philip Hammond, gazetecilerin DAEŞ'le mücadele ve Suriye müzakerelerine ilişkin sorularını da cevapladı.
DAEŞ'e karşı operasyonlara devam edeceklerini vurgulayan Hammond, Irak'ta hava operasyonlarının yanı sıra peşmergeye silah ve eğitim desteği sağladıklarını hatırlatarak, buna diğer birçok ülkeyle beraber devam edeceklerini kaydetti.
Hammond, Suriye konusunda da Viyana'da yapılan müzakerelerde, toplantıya katılan ülkeler arasında Esed konusunda derin görüş ayrılıkları bulunduğuna dikkati çekti.
ABD ve İngiltere'nin başını çektiği ülkelerin Esed'in gitmesinden yana olduğunu anımsatan Hammond, "Elinde bu kadar insanın kanı olan Esed'in gitmesi, sadece ahlaki değil pratik açıdan da bir zorunluluk. İç savaşın sorumlusu Esed'in geçiş sürecinin bir noktasında gideceğini kabul etmeden muhaliflerin müzakere masasına gelmesini ve etkili bir ateşkesin sağlanmasını beklemek bizce inandırıcı değil" diye konuştu.
Rus uçağının Mısır'da düşmesine ilişkin de Hammond, paylaşabileceklerini tüm bilgileri ilgili ülkelere bildirdiklerini ancak bazı hassas istihbarat raporlarını "doğası gereği" kendilerinde tutmaları gerektiğini söyledi.
