Dolar

32,3860

Euro

34,7892

Altın

2.410,95

Bist

10.109,06

Srebrenitsa soykırımının 20. yılı

Srebrenitsa soykırımının 20. yılı

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-07-11 16:54:26

Srebrenitsa soykırımının 20. yılı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Saraybosna'da barış olmadan Bosna'da olmaz. Bosna'da olmadan Balkanlar'da olmaz. Balkanlar'da olmadan Avrupa'da olmaz" dedi.

Davutoğlu, TRT Haber kanalının özel yayınında soruları yanıtladı.

Srebrenitsa'da bugün defnedilen 136 kişiye Allah'tan rahmet dileyen Ahmet Davutoğlu, anma törenine dördüncü kez katıldığını anımsattı.

Dünyadaki çok az anma merasiminin böylesine vakur, anlamlı, birbirine saygı ve derin bir anlayış içinde gerçekleştiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, "Burada aslında sadece 20 yıl önce katledilen 8 bin kardeşimizi anmıyoruz. Biraz önce de konuşmada da vurguladım. Bazen bu mezar taşlarının arasında yürüdüğümüzde her birisinin başlı başına bir kahraman olduğunu hissedersiniz ve her birinin vefatı aslında insanlığın vefatı anlamına gelmiştir" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Birleşmiş Milletler'in gözleri önünde 8 bin kardeşimiz katillere teslim edildi ve bütün bir insanlık bu suçun vebali altında 20 yıldır günah çıkarmaya çalışıyor. Yani burada sadece suçlu olanlar bu katiller değildi. Ona sessiz kalan uluslararası toplum da suçluydu. Yeni krizlerin önlenmesi için geçmişte yaşananlardan ders almak lazım. Yani eğer BM koruması altında olduğuna inanarak buraya gelen insanları BM koruyamamışsa, eğer o zaman uluslararası alanda sorumluluk sahibi insanlar bunlara ses çıkarmamışsa, eğer vicdanlar kararmışsa yeni krizlerin engellenmesi ümidi de kalmaz. Buraya her sene gelip de geçmiş hatalar üzerinden sadece konuşmak yetmez. Gelecekte benzer olayların olmaması için de bir dayanışma göstermek gerekir."

Başbakan olduktan sonra buraya ilk gelişi olduğunu ve çok geniş bir heyetle geldiklerini, Parlamento'da grubu bulunan bütün partilerin temsilcilerinin heyette bulunduğunu ve 78 milyon kişiyi temsil ettiklerini belirten Davutoğlu, "Şunu burada hep göstermeye çalıştık her zaman olduğu gibi. Türkiye her zaman zulmün, baskının, katliamların, haksızlıkların, adaletsizliklerin karşısında oldu" diye konuştu.

Türkiye'nin, Bosna halkıyla, Boşnaklarla tarihi bağları bulunduğunu vurgulayan Ahmet Davutoğlu, "Ama bu bağların yanında önem verdiğimiz temel husus, işte şu vakur insanların, eşlerini, babalarını, belki dedelerini şu anda defneden insanların hakkını, hukukunu korumak, dünyada ahlakın da ahlaki siyasetin de bir gereğidir. Bütün bunları eğer biz hakkıyla yerine getirirsek yeni krizler ortaya çıkmaz" şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu, "Ama bunların gereği yapılmazsa tabi önümüzdeki dönemde, şimdi Suriye'de olduğu gibi, bugün ramazanda Suriye'de de binlerce insan yakınlarını defnediyor ya da kaybettiği yakınlarının cenazesine ulaşma imkanı dahi yok. Yine benzer olayların Arakan'da, Irak'ta, dünyanın her bir köşesinde yaşandığını dikkate alırsak, hepimizin üzerine düşen büyük görevler var" değerlendirmesinde bulundu.

-"Birilerinin işlemiş olduğu suç, bütün bir millete mal edilemez"

Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç'e, savaş dönemine ait olan "Her bir Sırp'a karşılık 100 Müslüman'ın öldürüleceği" şeklindeki sözleri nedeniyle gösterilen tepkiye ilişkin değerlendirmesi sorulan Davutoğlu, "Devlet adamlarının büyük bir sorumluluk içinde hareket etmesi lazım. Bu sözün herhangi bir vicdanda karşılık bulması mümkün değil. Yani ona gösterilecek tepki de normaldir. Vuçiç, Sırbistan Başbakanı olarak burada bulunmakla aslında bir şekilde bu suçun, ortaya çıkan suçun da hem sorumluluğunu üstlenmiş hem de bu suçla ilgili bir özür beyanında da bulunmuş oluyor" şeklinde yanıt verdi.

Ahmet Davutoğlu, bundan üç sene önce Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, Sırbistan Parlamentosu'ndan Srebrenitsa konusunda çıkacak özür konusunda, Sırbistan ile Bosna Hersek arasında bir mekik diplomasisi uyguladığını ve Sırbistan Parlamentosu'nun özür beyanına katkıda bulunduğunu hatırlattı.

Başbakan Davutoğlu, "İslam kültürünün en önemli özelliklerinden biri suçu kolektifleştirmemesi, birilerinin işlediği suç dolayısıyla bütün bir toplumu ona mal edip, ona karşı bir tavır sergilememesidir. Bizde kolektif suç yoktur. Herkes kendi hesabını verecektir. Dolayısıyla hiçbir millete karşı, Boşnaklarda bugün gördüğüm bence en vakur tavır, Sırplara ve diğer şeylere karşı herhangi bir önyargılı dışlama içinde olmamaları ve birçok yerde birlikte çalışmaya devam etmeleri" ifadelerini kullandı.

İslam kültürüne, inancına yakışanın da bu olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Birilerinin işlemiş olduğu suç, bütün bir millete mal edilemez. Yeni bir dönem inşa edilecekse de bu temeller üzerinde inşa edilmesi lazım" dedi.

Vuçiç ile daha önceki bir telefon görüşmesinde, Srebrenitsa'ya gelmesinin doğru olacağını ve bu yolla aradaki ilişkilerin yumuşatılmasının sağlanacağını ve geçmiş beyanlarla ilgili olarak da bir tashih imkanı doğacağını ifade ettiğini aktaran Davutoğlu, "Onun Sırbistan'ı temsilen buraya gelmesi, burada bulunması bu anlamda önemlidir" değerlendirmesi yaptı.

-"Yeni bir Balkanların inşası için bu acılar üzerinden gerekli dersler alınmalı"

Acılı Boşnak halkının da bu beyanı dolayısıyla tepki göstermesini de doğal karşılamak gerektiğine işaret eden Ahmet Davutoğlu, "Ümit ederiz herkes bunlardan ders alır ve bir daha kolektif suç gibi burada 8 bin kardeşimizi sanki doğuştan suçluymuş gibi katledenlere karşı ırkı, mezhebi, dini ne olursa olsun herkes omuz omuza durur" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu anlamda hepimizin yeni bir Balkanlar inşa etmesi için bu acılar üzerinden gerekli dersleri alması lazım. Saraybosna'da barış olmadan Bosna'da olmaz. Bosna'da olmadan Balkanlar'da olmaz. Balkanlar'da olmadan Avrupa'da olmaz. O bakımdan biz bütün bu bölgelere asırlarca çok kültürlü barış düzenini sağlamış bir ülke, bir neslin çocukları, torunları olarak da vazifemiz hem Boşnakların haklarına, burada katledilenlerin hukukuna sonuna kadar sahip çıkmak, özellikle de bilge lider Aliya İzzetbegoviç'in hukukuna ve onun bıraktığı mirasa sahip çıkmak, ama aynı zamanda da gelecek dönemlerde bu acıların yaşanmaması için bütün Balkan milletlerinin birlikte yaşayabileceği bir ortamı sağlamak."

(Sürecek)

Haber Ara