Dolar

32,3374

Euro

34,8108

Altın

2.390,60

Bist

10.276,88

Sözcü gazetesi sahibi ve yazarları hakkındaki davanın gerekçeli kararı

Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay, yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılandığı ve hükme bağlanan davanın gerekçeli kararında, FETÖ'nün medya yapılanmasıyla örgütün medya ve sosyal medyayı nasıl kullandığı anlatılıyor- Gerekçeli karardan:- 'Özellikle medyanın toplumu etkileme gücünü bilen örgüt (FETÖ), b

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-13 16:58:04

Sözcü gazetesi sahibi ve yazarları hakkındaki davanın gerekçeli kararı
Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay, yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılandığı ve hükme bağlanan davanın gerekçeli kararında, ''Sözcü gazetesi, örgütün kara propaganda hesabı olan 'fuatavni', 'haramzadeler' ve buna benzer, örgüt hedefine uygun atılmış tweetleri hiçbir teyide ihtiyaç hissedilmeksizin gazetenin internet sitesinde yayımlamış, topluma duyurmuş, örgütün kara propaganda hesabının popülaritesini artırmış, örgüt üyelerini belli alanlara yönlendirmiştir. Böylelikle örgütün gündem oluşturma, hukuku yanıltma ve mağduriyet algısı yaratmasına yardım etmiştir.'' denildi.

Soruşturmanın nasıl başlatıldığına da yer verilen gerekçeli kararda, Sözcü gazetesinin 01 Ocak 2016 tarihli sayısında 1. sayfada ve sürmanşetten yayınlanan "2016 FALINIZ - TABLODA GÖRDÜĞÜNÜZ İLK 3 İSİM BU YIL DA HAYATIMIZDA OLACAK!.. " başlığıyla verilen bulmaca tablosunda, " TAYYİPİC, ÖLRECEP, YERDOĞAN, YEZIT, " şeklindeki kelimelerin bariz bir şekilde verilmesinden dolayı Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açıldığı anımsatıldı.

Kararda, gazetenin internet sitesinde 15 Temmuz 2016 saat 16.00 sıralarında "Sözcü Erdoğan'ı Buldu" haberi ve sonrasında 12 ayrı müşteki vatandaşın da yaptıkları ayrı ayrı şikayetlerle "Gazetenin cumhurbaşkanına yapılmaya çalışılan suikast girişiminin yerini belirterek yardım ve yataklıkta bulunduğunu, cumhurbaşkanını hedef gösterdiğini, Sözcü gazetesinin yayınlarıyla terör yandaşlığı yaptığını, kamuoyunda algı oluşturmaya çalıştığı yönünde ihbarlar geldiği" ifade edilerek, ihbarlar üzerine başlatılan soruşturma ve diğer soruşturma arasındaki fiili ve hukuki irtibat olması nedeniyle dosyaların birleştirildiği kaydedildi.

Basın özgürlüğü ve basın özgürlüğünün sınırlarına ilişkin konulara değinilen gerekçeli kararda, ''Basın özgürlüğü, anayasamızda ve AİHS'de ifade özgürlüğü başlığı altında düzenlenmiş, özgürlük alanı geniş tutulsa da milli güvenlik, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, özel hayatın gizliliği gibi sayılan sebeplerle sınırlandırmaya tabi tutulmuştur. Ama sınırlama yapılırken yapılan sınırlamanın kanunlarla düzenlenmiş olması, izlenen meşru amaçla orantılı olması ve demokratik bir toplumda gerekli olması aranmaktadır. Dava konusu köşe yazıları ve gazetenin internet sitesinde yapılan paylaşımlar değerlendirilirken bu kriterler esas alınarak değerlendirme yapılacaktır.'' ifadelerine yer verildi.

- FETÖ'nün medya yapılanması ve medyayı kullanması

FETÖ/PDY'nin medya yapılanmasının anlatıldığı ve buna ilişkin rapora da yer verilen gerekçeli kararda, her türlü koşul ve ortama uygun taktik ve strateji geliştirebilen örgütün başarısız darbe girişimden sonraki süreçte de FETÖ ile mücadelede alınan mesafeye karşı tamamen deşifre olmayı engellemek ve tabanını güçlü tutmak adına özellikle örgüt üyeliği/liderliği ve darbe girişimiyle ilgili yargılama ve soruşturmaları itibarsızlaştırıp örgüt faaliyetlerine meşruluk kazandırmak, toplumsal tepkiselliği engelleyip destek sağlamak, FETÖ ile mücadele noktasında olumsuz bir algı oluşturmak, etkin pişmanlık çözülmelerini engellemek ve örgüte karşı olan kitleler üzerinde korku ve kaos meydana getirmek amaçlarıyla her kesimden kendine yakın gördüğü, toplumda ön planda olan destekçileri aracılığıyla gerek yazılı ve görsel basını, gerekse sosyal medyayı kitleler üzerindeki gücü itibariyle etkin şekilde kullanmaya devam ettiği kaydedildi.

Örgüt elemanlarınca Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal medya araçları ve sanal alemde zaman zaman sahte hesaplar kullanılarak FETÖ ile mücadele noktasında soyut ve mesnetsiz içerikte, komplo teorileri üzerine kurgulanmış şekilde paylaşılan yazılar ve görüntülerin kamu düzeni açısından ciddi bir tehlike oluşturduğu anlatılan gerekçeli kararda, hatta toplumsal hassasiyetin üst seviyede olduğu ve olağanüstü hal şartlarının da devam ettiği terörle mücadele sürecinde kitleleri yönlendirmede ve algı oluşturmada son derece etkili bir yöntem olan sosyal medya üzerinden yapılan bu tür paylaşımların toplumda kutuplaşmalara, korkuya ve çekingenliğe neden olduğu vurgulandı.

Gerekçeli kararda, 17-25 Aralık 2013'te meşru hükümeti devirmeyi amaçlayan ve bu hedefine ulaşamayan FETÖ/PDY'nin bu süreçten sonra yapılan hukuka aykırı operasyonların toplum nezdinde haklıymış gibi gösterilmeye çalışılması için yeni sosyal medya hesapları açıldığına işaret edilerek, bu hesaplar üzerinden toplumda algı faaliyetleri başlatan terör örgütünün bu hesaplarının en başlıcaları "fuatavni", "haramzadeler" ve "başçalan" olduğu belirtildi.

Bu hesaplarla örgütün asıl amacının toplumda algı faaliyeti olduğu, sürekli bu hesaplardan yalan bilgiler ve montajlanarak değiştirilmiş ses kayıtları ve görüntüler paylaşıldığı, aynı şekilde örgütün gazetesi olan Zaman, Bugün gibi gazeteler aracılığıyla da bu algı faaliyetine yönelik haberlerin kamuoyuna servis edildiği aktarılan gerekçeli kararda, örgüte ait kanallardan da sürekli olarak algı faaliyetinin devamına yönelik programlar düzenlendiği kaydedildi.

Gerekçeli kararda, bu aşamada özellikle örgütün kendi tabanı ve sempatizanları dışında algı faaliyetlerinin tüm toplumda yayılması amacıyla birtakım çabalara girdiği anlatılarak, sosyalist ya da milliyetçi çizgide görünen ve örgütten tamamen fikir ve jargon olarak ayrı bulunan, toplumda tanınmış birtakım kişileri kullanan örgütün bu kişiler vasıtasıyla yalan haberleri ve algı faaliyetleri yürüttüğünün yaşanılan süreçte anlaşıldığı vurgulandı.

- ''FETÖ, farklı dünya çizgisindeki medya kuruluşlarını amaçları için kullandı''

Özellikle medyanın toplumu etkileme gücünü bilen FETÖ'nün kendi tabanını ve sempatizanları dışında toplumda kalan kesimleri, 17-25 Aralık hukuksuz operasyonlarına inandırmak amacıyla farklı fraksiyon ve dünya çizgisindeki medya kuruluşlarını ideal ve amaçları için kullandığına işaret edilen gerekçeli kararda şunlar kaydedildi:

''FETÖ/PDY mensuplarının bir kısmının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün adeta sözcülüğünü ve propagandasını yapan çeşitli basın ve yayın kuruluşlarında muhabir, gazeteci, köşe yazarı gibi sıfatlar altında yaptıkları çeşitli yayınlarda ve yazılarda örgütün gerçek yüzünü ve amacını gizleyerek adeta bu silahlı terör örgütünü vatandaşların dini duygularını da istismar etmek suretiyle eğitim ve hayır işleriyle uğraşan legal ve yasalara uygun şekilde faaliyet gösteren bir yapıymış gibi göstermek suretiyle kamuoyunda bu örgüt yararına itibar kazandırıcı, kamuoyu tarafından benimsenmesi ve sempati duyulmasını sağlamaya yönelik faaliyette bulundukları anlatılarak, bu amaçlarını gizlemek için de Anayasa ve 5187 sayılı Basın Kanunu ile teminat altına alınan basın özgürlüğünü bir araç olarak kullandıkları, gerçek amaçlarını gizledikleri sabittir.''

Gerekçeli kararda, terör örgütlerinin, toplumda algı yönetimi yaparak eylemlerine ve amacına meşruluk kazandırmak, örgütün faaliyetlerine toplumsal tepkileri engelleyip destek sağlamak ve örgüte karşı olan kitleler üzerinde korku meydana getirmek amacıyla medyayı kullandığı vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

''Her terör örgütlenmesi gibi FETÖ/PDY'nin de televizyon, gazete, matbaa, haber ajansı, internet siteleri, sosyal medya hesapları gibi medya organları bulunmakta olup bu medya organlarını örgütün amacına uygun şekilde kullanmakta ve toplumda algı oluşturmaktadır. Örgütün sosyal medya hesaplarında örgütün yazılı ve görsel basınıyla eş zamanlı, örgüt amacı doğrultusunda propaganda yapılan çok sayıda yazı bulunduğu ve örgütün dedikodu/propaganda hesabından yapılan paylaşımların topluma duyurularak algı oluşturulmuştur.

Sözcü gazetesi, örgütün kara propaganda hesabı olan "fuatavni", "haramzadeler" ve buna benzer, örgüt hedefine uygun atılmış tweetleri hiçbir teyide ihtiyaç hissedilmeksizin gazetenin internet sitesinde yayımlamış topluma duyurmuş, örgütün kara propaganda hesabının popülaritesini artırmış, örgüt üyelerini belli alanlara yönlendirmiştir. Böylelikle örgütün gündem oluşturma, hukuku yanıltma ve mağduriyet algısı yaratmasına yardım etmiştir.''

Haber Ara