Sığınmacı ve göçmenlerle çalışan kuruluşların politikalarına ilişkin çalışmalar yürüten ve Alman üniversitesi Hertie School of Governance'da Küresel Yönetim alanında araştırmacı olarak görev yapan Nina Hall, Kaş'tan Meis Adası yakınına, oradan da Kaş'a yüzerek özellikle Akdeniz'de yaşanan trajedilere dikkati çekti.
Yeni Zelanda vatandaşı Hall, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Avrupa'nın kapısında yaşanan insanlık krizinden derin endişe duyduğunu" vurgulayarak, 2,5 saat kulaç attığı 6 kilometrelik mesafeyi, "hayatlarını Akdeniz'de tehlikeye atan sığınmacılar için güçlü bir sembolik destekte bulunmak için" yüzdüğünü dile getirdi.
Hall, "Diğer birçok insan da o sulara girdi. Benim için o mesafe, sığınmacıların karşılaştığı kadar zorlu ya da tehlikeli değildi tabii ki. Bu, Avrupa'nın sığınmacı politikalarına yönelik endişelerimi alenen gösterebileceğim bir yoldu. Birçok Avrupalı devletin sığınmacılara yönelik kullandığı şiddetten, Akdeniz'i tehlikeli botlara binerek geçmeye çalışan ve genellikle boğulan sığınmacıların ihmal edilmesinden endişeleniyorum" diye konuştu.
Avrupa'nın özellikle ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyelilere yardımcı olmasını gerektiren "yasal, ahlaki ve tarihi bir yükümlülüğü" bulunduğunu savunan Hall, "yasal açıdan Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi'nin, topraklarına giren kişilere devletlerin koruma sağlaması zorunda bıraktığını" belirterek, "ahlaki ve tarihi bakımdan ise dünyanın geri kalanı, zamanında Avrupalı sığınmacı ve mültecilere kapılarını açmaya hazırdı" dedi.
Uluslararası topluma, sığınmacılara destek olunması çağrısında bulunan Hall, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un da dediği gibi, bir 'dayanışma krizi' yaşanıyor. Genelde insanlar sığınmacıları '200'ü boğuldu, 400'ü sınır geçmeye çalıştı gibi' sade bir rakama indirgiyor ancak sığınmacılar da insan. Onların da harika becerileri var ve toplumlarımıza iş arkadaşı ve dostlarımız olarak katkıda bulunabilirler. Bunun gerçekleşmesi için bizler de nerede olursak olalım, ister Yeni Zelanda ister Almanya, bir şekilde rol oynayabiliriz."
- "Sığınmacıları, ekonomimize katlı sağlayacak kişiler olarak görmeye başlamalıyız"
Hall, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin mevcut sığınmacı krizini görüşmek üzere gelecek hafta toplanacağını hatırlatarak, krize çözüm çerçevesinde "üzerinde anlaşmaya varmak zor olsa da Avrupalı liderlerin yerine getirmesi gereken 4 kritik nokta" bulunduğunu vurguladı.
Hall, bunlardan ilkinin "sığınmacılara karşı sınırlarda şiddet kullanımına ve duvar örülmesine son verilmesi", ikincisinin ise "Avrupalı liderlerin, bu insani krizde özellikle Yunanistan ve İtalya'ya destek verilmesi kapsamında, Avrupa'nın güney sınırlarına yönelik ek kaynak sağlamaya bağlılıklarını bildirmeleri" olduğunu söyledi.
Hall, "Üçüncüsü, sığınmacıların adilane olarak Avrupa ülkelerinde dağıtılması için bir yol bulmalı. Son olarak ise tüm sığınmacı ve göçmenleri, ekonomimize katlı sağlayacak kişiler olarak görmeye başlamalıyız. Yük olacaklar diye değil" ifadelerini kullandı.
- "İngiltere'nin krize yönelik tutumu tahammül edilemezdi"
Öte yandan, İngiltere'nin de geçen hafta, daha fazla sığınmacıya kapılarını açması yönünde uluslararası çağrıların baskısı altında kalması ve bu baskıları takiben, ülkeye daha fazla sığınmacı alınacağının duyurulmasına ilişkin Hall, "İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, İngiltere'ye daha fazla Suriyeli sığınmacı alınacağı açıklamasını duymaktan dolayı mutlu oldum. İngiltere'nin krize yönelik herhangi bir destekte bulunmayacağı tutumu tahammül edilemezdi ancak İngiltere daha fazlasını yapabilir. Yapmalı da zaten" dedi.
Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) verilerine göre, geçen yıl Akdeniz'i geçerek Avrupa'ya ulaşan kaçak ve sığınmacı sayısı yaklaşık 219 binken bu yıl 364 binden fazla kişi Avrupa'ya ulaştı.
Avrupa'ya ulaşmak üzere hayatlarını tehlikeye atarak Akdeniz'e açılan sığınmacılardan, İtalya'ya ulaşan 116 binden fazla kişinin çoğunluğu Afrika'dan gelirken, Yunanistan'a ulaşan 245 bin kişinin 88 binden fazlasını ise Suriyeli sığınmacılar oluşturuyor. Türkiye üzerinden Yunanistan'ın İstanköy, Sisam, Midilli ve Sakız adalarına ulaşan sığınmacılar, adalardan ayrıldıktan sonra Atina üzerinden önce Balkanlar'a da sonra da Avrupa'ya ulaşmayı hedefliyor.
IOM, Akdeniz'de boğularak ölen göçmenlerin sayısının 2 bin 701'e ulaştığını bildiriyor.
