CHP'den İstanbul milletvekili seçilen Altay, Meclis'e gelerek kaydını yaptırdı. Altay'ın rozetini kızı Hazal taktı.
Gazetecilerin koalisyon konusunda sorularını yanıtlayan Altay, CHP'nin tavrını Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığını anımsattı.
Seçmenin ortaya koyduğu iradeyi, siyasi partilerin, beğenmemek, kabul etmemek gibi bir anlayışının olamayacağını ifade eden Engin Altay, informal olarak seçmenin hükümeti şekillendirdiğini, bundan sonra siyasetçilere düşenin, bunu formal zemine taşımak olduğunu kaydetti.
"Herkesin sorumluluğu, ilkeleri, prensipleri var, buna saygı duyuyoruz ama orta yerde de bir Türkiye var. Çok sorunları birikmiş bir Türkiye var" ifadesini kullanan Altay, sözlerine şöyle devam etti:
"Demokrasi kanallarının daraldığı, ekonominin kırılgan zemin üzerinde olduğu bir Türkiye var. Bekleyen Kürt sorunu var. Yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bu ana hatlar etrafında her partinin görüşleri ayrı olmakla birlikte orta yolda buluşmak her zaman mümkündür. Siyaset müzakere ve uzlaşmadır. Siyaset savaş değildir. Yeri geldiğinde sert tartışmalar yaşandı ama seçim sonrasında seçim öncesinde kullanılan dili kullanırsak, bu olmaz."
Toplumun "Uzlaşma ve barış" istediğini belirten Altay, bu seçim sonuçlarına göre isteklerin sağlanmasının siyasi partilerin birinci derecede önceliği ve sorumluluğu olduğunu anlattı.
Erken seçim tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine Altay, "Siyasette her şey mümkündür hiçbir şey imkansız değildir. Erken seçim için çok erken. Ülkeyi seçime götürmek, seçmenin iradesine saygısızlık ve haksızlık olur. Seçmen isteseydi bir partiye tek başına iktidar verebilirdi" dedi.
Önceliklerinin muhalefet blokunun bir hükümet oluşturabilmesi vurgusu yapan Altay, ancak kendileri dışındaki muhalefet partilerinin bu konuda birbirlerini yok sayan bir hal içinde bulunduklarını bildirdi.
Engin Altay, "Milletin seçtiği bir partiyi bir başka partinin yok hükmünde saymasını çok doğru bulmam. Bir araya gelinemiyorsa bu parlamentoda niye varız?" diye sordu.
Muhalefet blokunun bir arada olmasının, MHP ve HDP'den yapılan açıklamalara bakıldığında çok kolay görünmediğini savunan Altay, "Ancak bu imkansız demek değildir. Siyasette her zaman her şey mümkündür" dedi.
Azınlık hükümetinin son çare olduğunu kaydeden Altay, bunun zaman kaybı bile olabileceğini vurguladı.
-Kırmızı çizgi
Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili bir soru üzerine Altay, "İki siyasi parti hükümetin çatısı çatmış ise orada o çerçevede mutabakat sağlanabilir, Meclis Başkanı üçüncü turda seçilir. Üçüncü turda seçilmemişse bilin ki hükümetin çatısı çatılmamıştır" diye konuştu.
Siyasi partilerin "kırmızı çizgileriyle" ilgili bir soruya da Engin Altay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Genel Başkanımız kırmızı çizgi koymadı. CHP'nin ilkelerini ortaya koydu. 14 maddedeki ilkeler aslında AK Parti'nin 'hayır' diyebileceği şeyler değil. Hangi siyasi parti hukukun üstünlüğüne, etik kuruluna 'hayır' diyecek. Sadece mesele dönüp dolaşıp kaçak saraya geliyor. Dün sayın Başbakan "Cumhurbaşkanı'nı tartıştırmayız' demiş. Evet, biz de onu istiyoruz. Cumhurbaşkanı kendini tartıştıracak sahaya girmesin, ofsayta düşmesin, biz de onu tartışmayalım. Anayasa'daki yetki ve kapsamında kalırsa biz Cumhurbaşkanını niye tartışalım? Biz Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarına saygılıyız. Cumhurbaşkanı, Anayasa'ya saygılı davranmadığı için, üstelik yemin ettiği halde saygılı davranmadığı, kuralları çiğnediği için Cumhurbaşkanı tartışılıyor. Sayın Davutoğlu'ndan Cumhurbaşkanı'na gidip 'kendinizi tartıştırmayın' demesini beklerdim."
