Vali İrfan Balkanlıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ve Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş'ı ziyaret eden Yalçın, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hedef Bir Milyon Üye" kampanyası kapsamında 81 ilde hem üyelerle buluştuklarını hem de kamu görevlileriyle kucaklaştıklarını söyledi.
Memur-Sen'de güç birliğini daha da yükseklere taşımak için çalıştıklarını anlatan Yalçın, bir ayda 81 ili gezeceklerini dile getirdi.
Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Altınordu Belediyesi yetkililerine, iş görenlere karşı gösterdikleri sempati, anlayış ve davranışları dolayısıyla teşekkür eden Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu belediyelerimizin kardeşlik fidanları diktiğini biliyoruz. Ülkemizde bazı belediyeler kardeşlik fidanı dikerken, üzülerek ifade ederim ki bazı belediyeler de nifak tohumları ekiyor. Diyarbakır Yenişehir Belediyesinin Charlie Hebdo olayına özenerek, şehrin billboardlarına İslam'a hakaret eden, 2012'de Hazreti Peygamber'e yaptığı hakareti, karikatürleri şehrin billboardlarına koyarak çocuklar üzerinden İslam'a saldırdığı ve İslam'ın üzerine kir atmaya çalıştığı tarihsel süreçten geçiyoruz.
Bunu şiddetle kınadığımızı, asla tasvip edemeyeceğimizi özellikle ifade etmek isterim."
Yalçın, belediye yetkililerinden geri adım atmalarını ve bilboardları temizlemelerini istedi.
Yalçın, şunları dile getirdi:
"Yüzde 99'u Müslüman ülkede, Müslüman mahallesinde salyangoz satmanın ne kadar tehlikeli bir şey, nifak tohumu ekmenin ne kadar tehlikeli olduğunu dünya da insanlar da biliyor. O yüzden sorumluluk makamında bulunan insanların sorunlu davranmak değil, sorumlu davranmak gibi zarureti var. Bu durumun son derece tehlikeli bir girişim olduğunu, belediyenin halktan özür dilemesi gerektiğini ve yaptığı şeyden dolayı geri adım atarak billboardlardan bunu indirmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum."
- "Tez elden terörün silah bırakması gerektiğini ifade ediyoruz"
Yalçın, terör örgütü PKK için "taşeron terör örgütü" ifadesi kullanılmasının yanlış olduğuna dikkati çekti.
Taşeronun bir işin başkası üzerinden görülmesi anlamını taşıdığını belirten Yalçın, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla işin gerçek sahibi başka, işi gören başkadır. Türkiye üzerinden yüz yıllık planları olanların, Türkiye'de terör yapıları üzerinden bazı projeleri gerçekleştirmek istemeleri, bütün toplum tarafından görülüyor ve biliniyor. Dolayısıyla terör örgütüne 'taşeron' denmesi, Türkiye'ye diz çöktürmek isteyen, ayağa kalkmasına müsaade etmek istemeyenlerin, Türkiye'nin içinde buna hevesli olan yapıları kullanmalarından dolayıdır.
Türkiye'de demokratik zeminde alınabilecek mesafe varken, silahın bir yöntem seçilmiş olmasının hiç kimse tarafından kabul edilmesi söz konusu değildir. Demokratik zemini dizayn etmeye yönelik terör örgütlerinin kullanılması da dünyanın hiçbir yerinde tasvip edilmez ve hoş görülmez.
Öldürerek, sindirerek, korkutarak, yakarak, yıkarak, yok ederek dünyanın hiçbir yerinde kimse başarılı olamamıştır. Onun için tez elden terörün silah bırakması gerektiğini ifade ediyoruz."
