Şimşek, bütçeye ilişkin Vergi Denetim Kurulu (VDK) Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.
Yabancılara konut satışıyla ilgili soru üzerine Şimşek, hükümetleri döneminde konuya ilişkin önemli düzenlemeler yaptıklarını söyledi. Şimşek, "egemenlik hakkı milletindir ama mülkiyet hakkı kimin olursa önemli değil" yaklaşımıyla, Türkiye'ye daha çok kişinin gelmesi ve başka ülkelerde kazandıkları parayı burada harcamalarının olumlu olduğunu ifade etti. Bu kapsamdaki birinin Antalya'daki evine gelmek için muhtemelen Türk Hava Yolları'nı kullanacağını, taksiye bineceğini, Türkiye'de üretilen elektriği, suyu kullanacağını, emlak vergisi ödeyeceğini ve belki personel çalıştıracağını dile getiren Şimşek, böylece Türkiye'nin kazanacağını kaydetti.
Bunu zaten teşvik ettiklerini anlatan Şimşek, "Mütekabiliyeti kaldırmamızın temelinde de bu vardı ama bunu bir ihracat kalemine dönüştürüp, burada birtakım iadeler falan, bu konu hiç gündemimize gelmedi, çalışılmadı. Bu konuyla ilgili yeni bir çalışma yok" diye konuştu.
- "Kamudaki taşıt kullanımını çok daha ciddi şekilde disiplin altına alacağız"
Ankara Sanayi Odasının kamudaki bazı harcamaların azaltılması yönündeki çağrısına ilişkin de Şimşek, bunun makul bir çağrı olduğunu vurguladı. Bunu kendisinin de söylediğini dile getiren Şimşek, 2016 bütçesinde harcamaları disiplin altına almak için personel ve yatırımlar dışındaki tüm harcamaları deflatör kadar artırdıklarını söyledi.
Partilerinin seçim beyannamesinde de bulunan yeni Taşıt Kanunu'yla, kamudaki taşıt kullanımını çok daha ciddi şekilde disiplin altına alacaklarını ve istismarı minimize edeceklerini belirten Şimşek, "Bu konuda tereddüt yok. Biz halkımızın taleplerini dinliyoruz ve onun gereğini yapacağız" dedi.
Vergi indirimi olup olmayacağına yönelik soruyu da yanıtlayan Şimşek, beyannamelerinde birçok kesime yönelik önemli adımlar bulunduğunu bildirdi. Örneğin, bir gencin yeni iş yeri kurması halinde 3 yıl vergi muafiyetinden yararlanacağını veya yeni istihdam edilen gençlerin maaşlarının 1 yıl devlet tarafından ödeneceğini aktaran Şimşek, "Mesela çiftçimiz için yemde, gübrede KDV'yi indiriyoruz. Dolayısıyla evet, vergi indirimleri, hepsi kamuoyuyla paylaşılmış ama hedeftekiler de söz konusu" şeklinde konuştu.
- "74 bin yeni personel alınacak"
Önümüzdeki yıl kamuya alınacak personele ilişkin rakamı da açıklayan Şimşek, "2016 yılında merkezi yönetim idaresindeki idarelere 74 bin personel alınması planlanmaktadır. Dolayısıyla 74 bin yeni personel alınacak ama bunun dağılımını sormayın. Çünkü geçen yıl olduğu gibi bu dağılım daha sonra belirlenecek" ifadelerini kullandı.
Şimşek, geçici bütçe dışında bir çözümün olup olmadığına ilişkin soru üzerine de böyle bir çözümün olmadığını, bütçenin kanunla yapıldığını söyledi. Dolayısıyla, her halükarda bir geçici bütçe kanununa ihtiyaç olduğunu anlatan Şimşek, "Diyelim ki en kötü senaryo oldu. Bütçede şöyle bir kural var; Personele, ödeneği yoksa da maaşları ödeniyor bildiğim kadarıyla. Teknik detaylarına da bakmam lazım ama diğer harcamalar durur ancak ben böyle bir ihtimali çok çok düşük görüyorum. Meclisimiz rahat bir şekilde geçici bir bütçe kanunu yapar diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Savunma harcamalarına ilişkin soruyu yanıtlarken de Şimşek, savunma ve güvenlik için, emniyet de jandarma da sahil güvenlik de ordunun tüm ihtiyaçları da dahil olmak üzere 2015 yılı gerçekleşmesini 47,4 milyar lira olarak öngördüklerini, bu rakamın 2016 yılında 55 milyar liraya çıktığını bildirdi. Şimşek, söz konusu harcamaların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının da 2015 için yüzde 2,44, 2016 için ise yüzde 2,59 olarak öngörüldüğünü kaydetti.
- "AB'nin mülteci sorununu sonunda duyması sevindirici"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrupa Birliğinin (AB), "mülteci sorunu" için Türkiye'ye çeşitli destekler vereceğine yönelik iddiaları da değerlendirdi. AB'nin, bu bölgede bir mülteci sorunu olduğunu, bir insanlık trajedisinin yaşandığını duymasının sevindirici olduğunu dile getiren Şimşek, şunları söyledi:
"Sorun kapılarına dayanana kadar, sanki böyle bir sorun yokmuş gibi haletiruhiye içinde olmaları klasiktir ama nihayet böyle bir farkındalık var ve Türkiye'ye bu anlamda birtakım destekler vermeyi düşünmeleri bizim açımızdan tabii ki olumlu. Vize serbestisi zaten daha önce yaptığımız bir anlaşma çerçevesinde gidecek. AK Parti iktidara geldiğinde sadece 40 ülke Türkiye'den vize istemiyordu, bugün 70'den fazla ülke Türkiye'den vize istemiyor. Yani Türk pasaportunun saygınlığı artmıştır ama AB'nin de vize serbestisine gitmesiyle birlikte neredeyse 100 civarında ülkeye ulaşacağız ve bu da Türkiye için hakikaten ayrı bir dönem olacak.
Üyelik müzakereleri için bize tahsis edilen bütçeyi mültecilere kullanmak için açacaklarını söylemişlerdi. Rakamlar kesinleşince ancak yorum yapabilirim ama 3 milyar avro, bu karşı karşıya olduğumuz yük açısından baktığınız zaman makul bir rakam. Böyle bir şey olursa tabii ki memnuniyet duyarım ama olup olmadığı konusunda ben şu anda bir yorum yapamam. Çünkü gazete haberleri üzerine spekülasyon yapmam doğru olmaz."
(Sürecek)
