Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Genç girişimciler, Peak Games'in rekor satışıyla gözünü zirveye dikti

Oyun geliştirici ve yazılım eğitmeni Numan Kaan Karataş:- 'Üretim yapmamızı sağlayan en büyük faktör kendimiz olduğumuz için tek ihtiyacımız çalışma ortamı ve geçimimizi sağlayacak kadar para desteği sağlandığında çok güzel oyunlar üretebiliyoruz'-'Mount and Blade II: Bannerlord' gibi Türk tarihini anlatan oyunu tüm dünyaya satmaya başardık. Çok daha başarılı işleri yapabiliriz'- Görsel tasar

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-06-15 11:09:25

Genç girişimciler, Peak Games'in rekor satışıyla gözünü zirveye dikti
İZZET TAŞKIRAN - Türk oyun şirketi Peak Games'in küresel bir şirket tarafından satın alınması, genç girişimcileri yerli oyun üretimi ve dünyaya pazarlanması konusunda cesaretlendirdi.

Oyun üretmeyi düşünen girişimciler, kendisinden daha tecrübeli uzmanların hazırladığı, çoğu zaman ücretsiz eğitim videolarıyla bazı kaynaklardan faydalanarak, sektöre adım atabiliyor.

Yazılım konusunda Türkçe kaynakların artması ve usta-çırak ilişkisindeki gönüllü eğitmenler ve topluluklar aracılığıyla kendilerini geliştirmede sıkıntı çekmeyen girişimcilerin yeni oyunları, çeşitli desteklerle dünya ve Türkiye'de geniş kitlelere ulaşabiliyor.

Oyun geliştirici ve yazılım eğitmeni Numan Kaan Karataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, internete uyum sağladıkça oyun sektörünün de o hızla büyüdüğünü, her yaştan insanın içinde oyun oynama hevesinin olduğunu söyledi.

"Bir gün ben de oyun yapabilir miyim?" sorusunun artık tarih olduğunu belirten 26 yaşındaki Karataş, "Oyun yapmak eskiden hayalken artık mümkün. Artık 14 yaşındaki bir genç oyun sektörüne merak saldığı andan itibaren kısa zamanda bunu yapmayı öğrenip, kendi oyununu geliştirilebilir hale geldi. Sektörün içine girdiğimizde yüzlerce gencin oyun yaptığını görebiliyoruz. Eskiden atarilerde oynadığımız oyunları çok kolay bir şekilde kendimiz geliştirebiliyoruz. Bunun yanı sıra çok büyük oyun projelerini dahi geliştirebilir ve piyasaya sürebilir durumdayız." değerlendirmesini yaptı.


"Oyun bir sanat değildir. Birçok sanatın bir araya gelmiş halidir" sözünün birçok gence ilham olduğunu ifade eden Karataş, şöyle devam etti:


"İnternet üzerinden ekipler kurup kendi devasa oyunlarını yapma olanağı olan gençlerimiz sektöre birçok oyun kazandırdı. Oyun üretmek için artık çok büyük bütçelere ihtiyacımız yok. Üretim yapmamızı sağlayan en büyük faktör kendimiz olduğumuz için tek ihtiyacımız çalışma ortamı ve geçimimizi sağlayacak kadar para desteği sağlandığında çok güzel oyunlar üretebiliyoruz. Gençlerimizin hayal gücü çok yüksek, bu da bize avantaj sağlıyor. Bir oyun tamamen hayal dünyamıza bağlı. İstediğimiz her şeyi yapmakta özgürüz. Ucu, sınırı yok. Ülkemizde oyun sektörü için yeterli üniversite bölümlerinin bulunmamasına rağmen bu işe merak salmış kişiler internet ve YouTube gibi platformlardan eğitim alıp kendini geliştirebiliyorlar. Eskiden yeterli Türkçe kaynak yoktu ama artık gönüllü eğitmenler ve topluluklar sayesinde bilgi yayıldı."

Oyun sektörünün Türkiye için dünya çapında çok büyük gelir kapısı açtığını, Türk oyun şirketi Peak Games'in, 1,8 milyar dolar karşılığında Zynga tarafından satın alınmasının bunun en yakın örneğini olduğunu kaydeden Karataş, Udemy ile YouTube'da yazılım ve oyun geliştirme eğitimi verdiğini, sektörün gelişmesini ve desteklenmesinin kendisini memnun edeceğini belirtti.

Karataş, Türk gençlerinin hayal gücünün çok yüksek olduğunu, dünya piyasasına adlarını yazdırabilecek bir potansiyele ulaştıklarını ifade ederek, "Bazı olanaksızlıklara rağmen çok iyi işler başardığımızı görüyorum. Eğitim serilerimi izleyen öğrencileri gördükçe bu sektörde ne kadar hızlı gelişebileceğimizi öngörüyorum. Örneğin, 'Mount and Blade II: Bannerlord' gibi Türk tarihini anlatan oyunu tüm dünyaya satmaya başardık. Çok daha başarılı işleri yapabiliriz." diye konuştu.

Girişimcilere faydalı olabilmek için oyun yapımı ve yazılımına ilişkin eğitim videoları hazırladığını, geliştiricilerin de fikirlerini ve düşüncelerini yazdığı bir "discord" kanalını kurduğunu dile getiren Karataş, "Eğitimleri ücretsiz veriyorum. Ücretsiz, öğrencilerimle birlikte ürettiğimiz 'Bas Gaza' isimli oyunum da mevcut." ifadelerini kullandı.

- "Buradaki ürün bizim bilgimiz"

Karataş, Türkiye'de yazılım ve oyun yapımıyla ilgili tüm bilgileri internet üzerinden bulabildikleri, bu konuda devlet üniversitelerinde ilgili bölümlerin çoğalmasını istediklerini söyledi.

Bir şirkette veya merkezde bağlı çalışmak gerektiği için oyun projelerini geliştirmek için bazen yeterli vakti bulamadıklarını dile getiren Karataş, "Proje bitimine kadar maaşlı çalışma ortamı sağlanması bizim için yeterli. Zaten buradaki ürün bizim bilgimiz oluyor." dedi.

Oyunlarda görsel tasarımcı olarak çalışan 32 yaşındaki Tuğba Narlı da Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olduğunu, mobil oyunların girişim aşamasında ekip olarak çalıştıklarını, arkadaş tavsiyesi ile bu alanda çalışmaya başladığını anlattı.

Narlı, oyun tasarımına başladığı dönemde Türkiye'de parmakla sayılacak kadar az kişi olduğunu kaydederek, "Çok değil bundan 5 sene önce kendimizi geliştirmek için yaptığınız çalışmaları online portfolyo sitelerinde paylaştığınızda yurt dışındaki büyük oyun şirketlerinden görüşme talebi alıyordunuz. Benim de serbest olarak yurt dışına çalıştığım dönemler oldu. Kendime iyi şartlar hazırlamak için daha iyi bir portfolyoya sahip olmaya çalışırken görsel tasarım kısmında tek başıma oyun çıkaracak hale geldim." diye konuştu.

Narlı, şunları kaydetti:

"Bir ekip yazılım, görsel tasarım, Ar-Ge ve pazarlama (marketing) olarak ayrılmaz bütün. Hepsi bir arada olduğunda dünyada ses getirebilecek ürünler ortaya çıkarabiliyorsunuz. Ekipte, Mehmet Kaya yazılım uzmanı olarak yer alıyor. Görsel tasarımda Eda Ertekin ile ses alanında Emre Yüksel gibi değerli ekip arkadaşlarım var. Şu an uygulama marketinde 'Galaxy Defense' isimli bir oyunumuz aktif. Ayrıca, 'Cheeky Run' ile 'Space Tetris' gibi oyunlarımız yayınlanacak. Daha önce web tabanlı eğitici oyunların yer aldığı yurt dışı kaynaklı 'Koantum' web sitesi projesinde yer aldım. Ekip olarak şu sıralar, ulusal bir yarışmaya katılacağız. Bu yarışmanın sonucunda dereceye giren girişimcilere 'OFON' adı altında destek sağlanıyor. Peak Games'in satışı bizi cesaretlendirdi. Başarılı olduğunda ülkeye yüksek miktarda döviz getiren bir sektörde çalışıyoruz. Daha fazla oyun üretebilmek için ihtiyacımız olan şeyler çok büyük değil. Bunlar; geçim kaygısı olmadan çalışmak; ekibi toplayacak bir alan ve ufak rakamlardaki donanım. Devlet ve özel destekli yatırımlarla ülkemizin ismini dünyada daha çok geçirebiliriz."

- "Arama motoruna 'Oyun nasıl yapılır?' diye yazdım"

Yazılım uzmanı Mehmet Kaya da oyuna merakının ortaokulda tercih ettiği oyunlarda istediği düzeltmeleri tasarlamakla başladığını, 2006 yılında internette araştırma yapmaya başladığını söyledi.

Arama motoruna "Oyun nasıl yapılır?" şeklinde yazdığını ifade eden Kaya, "O dönem Türkçe kaynak kısıtlıydı. Tam olarak yapmak istediğiniz düşündüğünüz şeyi bulamıyorsunuz. Forumlara sorular soruyorsunuz ama yeterli olmuyor. Birkaç yabancı forum buluyorsunuz ama İngilizcen yetersizliği yüzünden karmaşık bir hal alıyor ve yapmak istediğiniz oyuna karşı korku başlıyor. İstediğinizi yapamayacağınız düşüncesiyle yavaş yavaş hayallerinizden uzaklaşıyorsunuz. İşte bu noktada şunu anlayabiliriz: Oyun yapmak isteyen bir genç, 14 yıl önce oyun yazılımı konusunda Türkiye'de yeterli Türkçe kaynak bulmuş olsaydı, temel bilgileri kendi dilince öğrenebilme fırsatı bulabilirdi." diye konuştu.

Artık Türkçe kaynaklara da ulaşılabildiğini, isteyenlerin videolu dersleri Türkçe olarak bulabildiğini dile getiren Kaya, "Artık oyunla ilgili takıldığınız yerleri sorabileceğiniz forumlar ve sohbet odaları mevcut." dedi.

Kaya, oyun yazılımı sektöründe para kazanmanın biraz zaman istediğini ifade ederek, "İyi bir bütçeniz olmalı ki; reklamlar sayesinde oyununuzu başkalarının yüklemesini sağlayabilesiniz. Bu yüzden yazılım bilginizi daha çok; Türkiye'de para kazanabileceğiniz alanlara yönlendiriyorsunuz." diye tamamladı.


Haber Ara