Dünya bilim çevrelerine "Bor Vigor" adı ile duyurulan teknolojide, bir sabun kalıbı büyüklüğündeki bor ile açığa çıkarılan suda bulunan hidrojen, yakıt olarak kullanılıyor.
Yeni teknolojide tesisat için herhangi bir işlem gerekmiyor, kombinin ve kalorifer peteklerinin yeni tipleriyle değiştirilmesi yeterli oluyor.
Yüzde 50 oranında yakıt tasarrufu sağladığı belirtilen ve prototipleri tamamlanan teknolojinin oksijeni ortama dağıtan çevreci yönü de bir ilk özelliği taşıyor.
Fhm Nanoteknoloji Bor Akademisi Genel Müdürü Mehmet Can Arvas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 10 yılda Türkiye'de milli projelerin hızla sonuçlandırıldığını ve dışa bağımlılığın giderek azaldığını dile getirdi.
Dünya bor rezervinin yüzde 79'unun Türkiye'de olduğunu hatırlatan Arvas, Bor Akademisi olarak bor üzerine "gizli" yürüttükleri bilimsel araştırmalarla ülkenin doğal gazda dışa bağımlılığını azaltmaya çalıştıklarını ifade etti.
Bu araştırmalarının sonunda doğal gaz yerine bor ve su ile çalışan bacasız kombi geliştirdiklerini açıklayan Arvas, prototipleri tamamlanan teknolojilerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Sodyum bor hidrür kullanarak sudaki hidrojeni açığa çıkardık, elde ettiğimiz hidrojeni yakıt olarak kullanan kombinin prototiplerini ürettik. Sadece bor madeni ve su ile çalışan kombi, hem yüzde 50 oranında yakıt tasarrufu sağlıyor. Bacasız kombi olarak oksijeni ortama dağıtarak temiz hava sağlıyor. Kombinin çevreci bu yönü de bir ilk olma özelliği taşıyor."
Arvas, teknolojilerinde suyun atomlarının parçalanmasıyla açığa çıkan hidrojenin depolanabildiğini belirtti.
- Sadece kombi ve kalorifer petekleri değişecek
Arvas, bacasız kombinin nasıl kullanılacağına ilişkin şöyle konuştu:
"Yeni nesil kombiye, çamaşır makinelerinin deterjan bölümüne benzer şekilde bir sabun büyüklüğündeki sodyum bor hidrür kalıpları konulacak. Isınmayı sağlayan sıcak-soğuk su tesisatı değişmeyecek. Sadece kalorifer peteklerinin ve kombilerin geliştirdiğimiz yeni tipleriyle değiştirilmesi gerekiyor. Tesisat üzerinde başka bir değişikliğe gerek yok."
Arvas, Türkiye'nin doğal gaz bağımlılığının azaltılması için geliştirilen teknolojinin önemine işaret ederek, bor hidrür kullanarak elde edilen hidrojenin, yakıt olarak kullanılmasıyla ekonomik kazancın büyük olacağını vurguladı. Arvas, teknolojileri için patent hazırlığında olduklarını bildirdi.
Bazı ülkelerden firmaların teknolojinin kendi ülkelerinde seri üretime geçmesi için çeşitli teklifler sunduğunu belirten Arvas, "Teknolojimizi, tamamen kendi kaynaklarımızla ürettik. Bu birikimin ülkemizde kalmasını istiyoruz. Bu nedenle gelen teklifleri reddettik" dedi.
- Prof. Dr. Addemir
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya-Metalurji Fakültesi Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Addemir ise bacasız kombiyi incelediğini dile getirerek, "Ekibin çalışmaları, bir devrim olarak görülebilir. Sodyum bor hidrürle su moleküllerini parçalayarak elde edilen hidrojen, çok kolay ve yüksek enerji elde etme yöntemidir. Kombiler, bu sistemle tamamen doğalgazdan bağımsız bor madeni ile günlük hayata kazandırılabilir. Sodyum bor hidrür çok kritik bir maddedir ve mutlaka ülkemizde üretilmelidir" değerlendirmesini yaptı.
- Akaryakıtta da yüzde 30 tasarruf
Arvas, bir başka çalışmalarında ise akaryakıt bağımlılığını yine bor madeni sayesinde yüzde 30 oranında düşürdüklerini kaydetti.
Patenti kendilerine ait olan 4,5-6 nanometre büyüklüğünde bor elmas kristalleri üreterek, LPG'li, dizel ve benzinli araç motorlarında sürtünme katsayısını büyük oranda düşürerek yüzde 30'luk tasarrufun mümkün hale geldiğini belirten Arvas, teknolojinin araçların performansını da arttırdığını sözlerine ekledi.
