Dolar

32,5173

Euro

34,9157

Altın

2.430,87

Bist

9.915,62

G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu Özeti

G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu Özeti

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-05 19:18:49

G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu Özeti
G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu Özeti'nde, "Yatırımlar, küresel kriz öncesindeki seviyelerinin oldukça altında seyretmektedir ve küresel ekonomi, 'muğlak korumacılık' olarak nitelendirilen belirsiz önlemleri de içeren korumacılık tehdidi ile yeniden karşı karşıyadır" denildi.

G20-OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu sonrasında yayımlanan özette, G20 ve G20 üyesi olmayan ülkelerin bakanları ve üst düzey bürokratları, uluslararası kuruluşların başkanları, iş dünyası liderleri, akademisyenler ve iş gücü temsilcileri ile sivil toplumun üst düzey yöneticilerinin, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında gerçekleştirilen G20-OECD Uluslararası Küresel Yatırım Forumu'nda bir araya geldiği belirtildi.

Forumun, ekonomik büyümedeki toparlanmanın yavaş seyrettiği, ticaret ve yatırımların düşük hızda gerçekleştiği, gelir dağılımındaki dengesizlik gibi krizin sosyal sonuçlarının ekonomik toparlanma üzerine yük getirdiği kritik bir dönemde gerçekleştirildiği ifade edilen özette, başta uluslararası doğrudan yatırımlar olmak üzere tüm yatırımların, küresel kriz öncesindeki seviyelerinin oldukça altında seyrettiği ve küresel ekonominin, "muğlak korumacılık" olarak nitelendirilen belirsiz önlemleri de içeren korumacılık tehdidi ile yeniden karşı karşıya kaldığı vurgulandı.

Bu koşullarda, piyasaların serbestliğinin sürdürülmesinin, ticaret ve yatırımların küresel toparlanma amacına yönelik olarak birlikte daha etkin kullanılmasının önem taşıdığı belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Bu konjonktürde gerçekleştirilen OECD Forumu, iş dünyasının değişen şartları ve bu şartların, G20 süreci de dahil olmak üzere politika yapma süreci üzerindeki etkileri konusunda yapıcı bir fikir alışverişine imkan sunmuştur. Forum, mevcut uluslararası yatırım rejiminin aşağıdaki gelişmeler ve bu gelişmelerin yol açtığı zorluklar konusunda yetersiz kaldığı hususunda genel bir kanaat olduğunu ortaya çıkarmıştır. 'Serbest ticaret ve yatırım rejiminin kapsamı; ve kalkınmayı sağlamaya yönelik elverişli bir yatırım ortamının oluşturulması ile yatırımlar alanında yeni ülkeler ile aktörlerin de dikkate alınmasına duyulan ihtiyaç'. 'Uluslararası yatırım rejiminin parçalı yapısı; ve mega bölgesel anlaşmalar ile yeni nesil bölgesel ticaret anlaşmalarındaki ticaret kuralları arasındaki bağlantıların geliştirilmesine duyulan ihtiyaç'. 'Küresel değer zincirlerinde ticaret, yatırım ve hizmetler arasındaki güçlü karşılıklı bağlılık; ve bu bağlılığın politika yapım sürecinde daha iyi koordine edilmesine duyulan ihtiyaç."

- Kalkınma için serbest piyasanın sürdürülmesi

Konuşmacıların, özellikle hizmet sektöründe olmak üzere yatırımların önündeki engellerin daha da azaltılmasının mümkün olduğunu ve kalkınma için elverişli bir yatırım ortamının sağlanmasına ihtiyaç duyulduğunu kabul ettiği bilgisi verilen özette, "OECD tarafından tasarlanan Yatırımlar için Politika Çerçevesi (PFI) dokümanı, bu kapsamda faydalı bir araç olarak gösterilmiştir. Bununla, katılımcılar, muğlak nitelikteki korumacı önlemlerin daha iyi tespit edilmesine, izlenmesine ve bu önlemlere ilişkin maliyetlerin değerlendirilmesine olan ihtiyaca dikkati çekmişlerdir" ifadelerine yer verildi.

Özette, forum kapsamında gerçekleştirilen tartışmalardaki ortak noktanın; yatırımların, sosyal refahı artırmanın yanı sıra daha kapsayıcı verimlilik ile sorumlu iş etiğine yönelik yüksek standartlar içeren sürdürülebilir büyüme modellerini teşvik etmek için gerekli olduğuna yönelik yaygın kanı olduğu bildirildi.

Katılımcıların, toplumsal beklentileri karşılamaya yönelik dengeli bir yaklaşıma imkan sağlayan OECD Çok Uluslu Şirketler Rehberi'nin, özellikle 2015 sonrası Kalkınma Gündeminin Şekillendirilmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılabilmesi yönünde kullanılmasını önerdiği bilgisi verilen özette, aynı zamanda, OECD ve diğer uluslararası kuruluşlar arasında gelişmekte olan ülkelerin yatırım reformları uygulamalarına yönelik geliştirilen iş birliğinin sürdürülmesinin öneminin de katılımcılar tarafından vurgulanan diğer bir konu olduğu aktarıldı.

- Uluslararası yatırım rejiminde bütünsel bir yönetişimin desteklenmesi

Uluslararası yatırımların ekonomik büyüme ve istihdamdaki kilit rolüne rağmen, bu alanı düzenleyen kapsayıcı bir kurallar bütününün olmamasının büyük bir eksiklik olduğu vurgulanan özette, yapılan tartışmalarda, uluslararası doğrudan yatırımlar alanındaki mevcut parçalı sistemin, şirketler ve devletler açısından karmaşık bir yapı oluşturduğuna işaret edildi.

Özette, bu boşluğu doldurabilmek amacıyla geçen on yılda ikili ve bölgesel anlaşmalarda ciddi oranda artış görüldüğü belirtildi.

Bugünlerde uluslararası yatırım rejiminin, çoğunluğu ikili yatırım anlaşmaları niteliğinde olan 3 binin üzerinde uluslararası yatırım anlaşmasından oluştuğu bilgisi verilen özette, şu değerlendirmeler yer aldı:

"Son 10 on yılda imzalanan Bölgesel Ticaret Anlaşmalarında, yatırımların da kapsamlı bir şekilde içeriğe dahil edilmesine yönelik ortaya çıkan eğilim, ticaret ve yatırım düzenlemelerinin ortak bir çerçevede yapılmasının önemini ortaya koymaktadır. Ancak, bu alandaki uyumun artırılması için halen atılması gereken adımlar mevcuttur. Bu bağlamda, tüm G20 üyelerini, gelişmekte olan ülkeler, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşların temsilcilerini uluslararası yatırım düzenlemeleri alanındaki en iyi uygulamaları tespit etmek ve paylaşmak üzere bir araya getiren, OECD ev sahipliğindeki diyalog ortamının katkıları çok değerlidir. Katılımcılar, mega bölgesel anlaşmalar ile yeni nesil bölgesel ticaret anlaşmalarında ortaya çıkan yeni disiplinlerin, politika tasarımlarını geliştirdiği ve bu alandaki sorunlara kısmen de olsa çözümler ürettiği; aynı zamanda da ticaret ve yatırım arasındaki bağları güçlendirdiği hususlarında hemfikirdir.

Diğer taraftan, uluslararası yatırım rejiminde farklı anlaşma bloklarının aynı anda mevcut olmasının, maliyet artırıcı ve ticaret ile yatırımların etkinliğini bozucu yasal boşluklar, çakışmalar ve aykırılıklara neden olabileceğine ilişkin endişeler de katılımcılar tarafından dile getirilmiştir. Sonuç olarak, katılımcılar, gelecek dönemde daha tutarlı ve kapsamlı küresel kurallar bütününün oluşturulmasına yönelik iyi uygulamalara ilham verecek şekilde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ötesi önlemlerin geliştirilmesinin gerekliliği hususunda genel görüş ortaya koymuşlardır."

- Ticaret ve yatırımlar arasındaki karşılıklı bağlılıkların ele alınması

Özette, katılımcıların, Küresel Değer Zincirleri bünyesinde ticaret ve yatırımlar arasındaki güçlü bağlılığın, politika yapım aşamasında daha güçlü bir koordinasyon gerektirebileceği konusunda fikir birliği içerisinde olduğu aktarıldı.

Ticaret yatırım arasındaki artan karmaşık ilişkilerin, dünya ticaretinin önemli bir kısmını oluşturan çok uluslu şirketlerin faaliyetlerindeki değişme ve gelişmelerle ortaya çıktığı belirtilen özette, "Bu nedenle katılımcılar, çok uluslu şirketlerin ana şirketlerinin, bağlı kuruluşlarının ve KOBİ'leri de içeren tedarikçilerinin arasında değişen ticaret ve yatırım ilişkilerini de içeren yeni iş stratejilerinin daha iyi anlaşılması gerektiği konusunda mutabık kalmıştır" ifadelerine yer verildi.

Özette, şunlar kaydedildi:

"Ülkeler arasında sadece mal ticareti akımı sürecinde değil; hizmet, sermaye, yönetici personel, teknoloji ve bilgi akımlarında da yatırımcılar, koordinasyon sağlanarak en aza indirgenebilecek pek çok riskle karşılaşmaktadır. Bölgesel Ticaret Anlaşmaları ile bazı sorunların çözümüne yönelik ilerleme sağlanmasına rağmen, bu alanda daha küresel ve sistematik bir yaklaşımın gerekliliği katılımcılar tarafından vurgulanmıştır."

Değer zincirleri içerisinde hizmet sektörünün rekabet gücünün öneminin konuşulduğu belirtilen özette, özellikle telekomünikasyon, ulaştırma ve lojistik gibi temel hizmetlere dönük ulusal reformlardan ciddi kazanımlar sağlanabileceği bildirildi.

Hizmetlerin, sadece üretim sürecinde girdi olma açısından değil, farklı üretim aşamalarını birbirine bağlaması açısından da küresel değer zincirlerinin temel taşı haline geldiği vurgulanan özette, küresel değer zincirlerinin ana faaliyet unsuru olmaya devam eden imalatın da etkin bir şekilde işleyen hizmet sektörüne olan bağımlılığı giderek arttığına işaret edildi.

Özette, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Hizmet değer zincirlerinde, mevcut kısıtlamalar nedeniyle henüz ortaya çıkarılamayan büyük bir potansiyel bulunmaktadır ancak bu potansiyeli ortaya çıkarmak için gerekli reformlar henüz hayata geçirilmemiştir. Katılımcılar, gerekli reformların önceliklendirilmesi ve mevcut kısıtlamaların ortaya çıkardığı maliyetin ölçülmesi konusunda, OECD Hizmet Ticareti Kısıtlayıcılık Endeksi'nin kritik bir araç olduğuna değinmiştir. Katılımcılar, ayrıca, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya ekonomisi oluşturabilmek için KOBİ'ler ve Az Gelişmiş Ülkelerin Küresel Değer Zincirleri'ne katılımlarının geliştirilmesinin gerekliliğine vurgu yapmıştır. Bu konuda OECD ve Dünya Bankası tarafından hazırlanan rapor olumlu karşılanmış ve söz konusu kuruluşların, bu alanlarda kapsamlı bir politika analizi geliştirmeye yönelik çabaları desteklenmiştir."

- G20'de ticaret ve yatırım diyaloğunu genişletmek

Özette, bakanlar, üst düzey bürokratlar ve diğer katılımcıların, G20'nin ticaret ve yatırım konularına daha fazla dahil olmasının, tartışmalarda ortaya konan zorlukların aşılmasında kritik bir önem taşıdığı konusunda fikir birliği ortaya koyduğu belirtildi.

Küresel ekonomiyi canlandıracak ikiz motor güçler olan ticaret ve yatırımlara yönelik uluslararası rejimin geliştirilmesinde ortak bir anlayış ve fikir birliğinin oluşturulmasının mümkün olduğuna işaret edilen özette, ancak, daha iyi politika ve kuralların tasarlanmasının ve uygulanmasının, bilgiye dayalı tartışma ve iyi uygulama örneklerinin sistematik olarak paylaşılması ile ortaya çıkacağı bildirildi.

Özette, şunlar kaydedildi:

"Son olarak katılımcılar, Türkiye'nin başarıyla yürüttüğü başkanlık döneminde, yatırımlar, altyapı ve uzun vadeli finansman alanlarında politika çerçevesinin iyileştirilmesine yönelik küresel çabayı takdir etmiş ve OECD'nin diğer uluslararası kuruluşlar ile birlikte, 2016 yılında, Çin'in liderliğinde uluslararası yatırım ve ticaret alanına katkısının artırılmasını beklediklerini ifade etmişlerdir."

Haber Ara