Filipinler hükümetinin baş müzakerecisi Profesör Miriam Coronel-Ferrer, yaptığı açıklamada, MİKC üyelerinin devre dışı bırakılması ve sivil hayata kazandırılmasını gözlemleyecek görev gücünün her iki tarafın katılımıyla hayata geçirildiğini belirterek, bu sürecin, barışın zorlu bir bölümü olduğunu, bu nedenle etkin ve hassas biçimde yapılması gerektiğini söyledi.
Coronel-Ferrer, bunun, normalleşme sürecine müspet destek sağlayacağını, gelecekte Bangsamoro'da ve ülkenin tümünde güvenliğin artırılmasına katkıda bulunacağını ifade etti.
Görev gücünde hükümetin ve MİKC'nin üçer üyesinin bulunacağı ve üyelerin, 2014 tarihli barış anlaşmasının tüm koşulları hayata geçirilene kadar hizmet verecekleri belirtildi.
Miriam Coronel-Ferrer ayrıca dört yerel uzmanla benzer görevi yürütecek uluslararası kurulda, aralarında Türk diplomat Haydar Berk'in bulunduğu üç yabancı uzmanın yer almasının hem hükümet hem de MİKC tarafından memnuniyetle karşılandığını açıkladı.
Anlaşma, MİCK'in ateşli silahlarını üçüncü bir tarafa teslim etmesi ve Bangsamoro İslami Özgürlük Savaşçıları'nın (BİÖS) devre dışı bırakılması, bunun karşılığında yerel emniyet biriminin oluşturulması ve Filipinler ordusunun Müslümanların yaşadığı bölgede askeri mevcudiyetini azaltması öngörülüyor.
Moro İslami Kurtuluş Cephesi, yaklaşık 40 yıl süren ve 120 bin kişinin ölümüne neden olan ayrılıkçı hareketin ardından 27 Mart 2014'te Filipinler hükümetiyle Bangsamoro Barış Anlaşması imzalamıştı. Anlaşmanın imzalanmasıyla Mindanao'ya kalıcı ve sürdürülebilir barış getirmesi öngörülen "Bangsamoro temel yasasının" tamamlanması için çalışmalar devam etti.
Öte yandan barış süreci, emniyet güçlerinin ocak ayında Mindanao adasında MİKC idaresindeki Maguindanao'ya, iki terör zanlısının yakalanması için düzenlediği operasyonun ardından çıkan çatışmada Özel Hareket Güçleri mensubu 44 komandonun hayatını kaybetmesi üzerine sekteye uğramıştı.
"Bangsamoro temel yasası" tasarısının kanunlaşmasından sonra Müslüman Mindanao Özerk Bölgesi'nin yerini alacak Bangsamoro Siyasi Birimi vilayetlerin belirlenmesi için halk oylamasına gidilmesi öngörülüyor. 2016 yılında yapılacak seçimlere kadar yönetimin bir geçiş otoritesi tarafından üstlenilmesi planlanıyor.