Dolar

32,3191

Euro

34,8444

Altın

2.391,45

Bist

10.276,88

Erdoğan, 'Türkiye'nin Otomobili'nin üretileceği tesislerin inşaatına başlama töreninde konuştu: (2)

'Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen vurgun yemeyi göze almalıdır. Öyle derler. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda biz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 senede neleri başardıysak, sabotajlara, engelleme girişimlerine, tehditlere rağmen başardık'- 'Üretim ve fabrikanın inşasında kullanacağımız çevre dostu teknolojilerle bu ala

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-18 20:38:15

Erdoğan, 'Türkiye'nin Otomobili'nin üretileceği tesislerin inşaatına başlama töreninde konuştu: (2)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen vurgun yemeyi göze almalıdır. Öyle derler. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda biz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 senede neleri başardıysak sabotajlara, engelleme girişimlerine, tehditlere rağmen başardık." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin Otomobili"nin üretileceği TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri İnşaatına Başlama Töreni'nde konuştu.

"Bugün inşaatına başlayacağımız sadece bir fabrika değildir." diyen Erdoğan, buranın insanların zihnindeki fabrika algısını kökten değiştirecek, içinde farklı tesislerin olduğu devasa bir üretim kompleksi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli otomobillerin üretim öncesinden, üretim sonrasına kadarki tüm süreçlerini buradan idare edeceklerini aktararak, "Yani TOGG tarafından üretilecek tüm otomobillerin Ar-Ge'si ve tasarımı burada yapılacak, seri üretime yine burada geçilecek. Test ve müşteri deneyim parkıyla fabrikamız doğrudan vatandaşlarımıza hizmet verecek, çocuklar ve gençler yeni teknolojilerle burada tanışacak." diye konuştu.

Tüm bunları yaparken çevre hassasiyetini de en üst düzeyde tuttuklarını ifade eden Erdoğan, "Üretim ve fabrikanın inşasında kullanacağımız çevre dostu teknolojilerle bu alanda çıtayı daha da yükseğe taşıyoruz. Büyük, güçlü ve yenilikçi ülke vizyonumuzun sembollerinden biri olacak bu eserin genç kuşaklara da ilham aşılayacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Bu konuda emeği geçenleri ve bundan sonraki aşamalarda emeği geçecek olanları tebrik eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dünyada bütün başarıların arkasında azim, cesaret ve mücadele vardır. Unutmayalım başarıya giden yol çoğu zaman engellerle mayınlarla sabotajlarla hatta ihanetlerle doludur. Türkiye'nin bir asra yaklaşan kalkınma mücadelesinde bunların hepsi fazlasıyla yaşanmıştır. Ülkemizin özellikle ekonomide, üretimde, sanayide, finansta, dış politika ve güvenlikte bağımsızlığını sağlamaya dönük tüm hamleleri gizli bir elin müdahalesiyle hep engellenmiştir. Nuri Demirağ'ın uçak fabrikası, Nuri Killigil'in modern silah ve cephane fabrikası, merhum Erbakan Hocamızın gümüş motor projesi birileri tarafından hep sabote edilmiştir. Otomotiv sanayinde ülkemizin önünde yeni bir yol açacak Devrim Otomobili girişimi de son derece basit sebeplerle rafa kaldırılmıştır. Rahmetli Erbakan Hocamızın ifadesiyle Türkiye'nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daima birilerini endişelendirmiştir. Tasarlayan, geliştiren, üreten ve ürettiğini tüm dünyaya ihraç eden bir ülke idealimiz maalesef bir türlü gerçeğe dönüşmemiştir. 'Başaramayız, üretemeyiz, üretsek de satamayız.' diyen korku lobisi Türkiye'yi dışa bağımlı kılmak için her seferinde harekete geçmiştir."

- Devrim Otomobili

Bilhassa Devrim Otomobili'nin herkesin bildiği hazin hikayesinin mali ve yerli üretim hamlelerinin serencamını tüm çıplaklığıyla gösterdiğini dile getiren Erdoğan, daha düşünce aşamasında engellenmeye çalışılan bu projenin her safhasının ayrı bir utanç ve ibret kaynağı olduğunu söyledi.

Erdoğan, bu otomobilin fizibilitesinin tartışıldığı 1961 tarihli Otomotiv Sanayii Kongresi'nden çarpıcı bir anektodu paylaşmak istediğini belirtti.

"Amacı 'Türkiye'de otomobil yapılamaz' düşüncesini çürüterek yerli imkanlarla ilk otomobili üretmek olan kongreye pek çok iş adamı, bürokrat, mühendis ve akademisyen katılır. Kongrenin başkanlığını ise Yüksek Mühendis Şükrü Er yapar." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şükrü Er, karşılaştığı zorlukları adeta feryad edercesine şu şekilde anlatıyor. 'Tartışmanın bir tarafında yaparız diyen müteşebbisler, diğer tarafında yapamazsınız diyen birkaç ithalatçı ve politikacı yer almış durumdaydı. Birinciler bilgiye, üniversiteye sığınıyorlar, basın toplantılarını orada yapıyorlar. İkinciler paraya sığınıyorlar, Hilton'da değişik gruplarla adeta basın toplantısı yapıyorlardı. İthalatçılar telaş içinde. Yılda 1 milyar liralık satış mevzu bahis. Propaganda için her türlü masrafı göze alıyorlar. Belli başlı gazeteler ithalatçıların organı halinde ve konuya karşı amansız bir savaş açtılar.' Şükrü Er'in dediği gibi Devrim Arabaları en başından itibaren öksüz kalmış, basın, bürokrasi ve siyasette güçlü uzantıları olan ithalatçı lobi tarafından basit gerekçelerle devre dışı bırakılmıştır. Türkiye'nin otomobilini tanıttığımızda bizi eleştiren gazetelerin hemen hepsi 60 yıl önce de kalemşorleriyle Devrim Arabaları'na aynen bu şekilde saldırıyorlardı."

- "Millet aşıklarının projelerini sabote edenler, bizim çalışmalarımıza da mani olmaya çalıştı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu iftira furyasının o zamanlar başını çekenler tıpkı bugün olduğu gibi yine CHP medyası olmuştur. O dönemin CHP zihniyetindeki gazetelerini açıp baktığımızda yerli otomobil fabrikası konusu boş lakırtıdır. Böyle diyorlar. 'Daha vida, kablo üretemiyoruz, memleketimizde bir otomobil fabrikası kesinlikle kurulamaz.' diyen CHP'li yazarları görürsünüz. 'Milli kaynakların otomobil sanayine yönlendirilmesi kaynakların israfından başka bir mana ifade etmez.' diyen CHP'li siyasetçileri görürsünüz. Bunlar gibi daha birçok yazı, makale ve manşet birer utanç vesikası olarak arşivlerimizde halen durmaktadır." diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen vurgun yemeyi göze almalıdır. Öyle derler. Ülkemizin bekası, milletimizin huzuru için kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda biz de vurgun yemeyi göze aldık ve alacağız. Son 18 senede neleri başardıysak, sabotajlara, engelleme girişimlerine, tehditlere rağmen başardık. Attığımız her adımda paradan para kazanmaya alışmış tufeylilerin, krizden ve kaostan beslenen asalakların direnişiyle karşılaştık. Sadece vesayet odaklarıyla bürokratik oligarşiyle idare-i maslahatçı zihniyetle değil, aynı zamanda 80 senedir Türkiye'nin başına musallat olan 'istemezükcü' lobiyle de mücadele ettik. Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil gibi vatan, millet aşıklarının projelerini sabote edenler, bizim çalışmalarımıza da mani olmaya çalıştı."

(Sürecek)

Haber Ara