Dolar

32,2583

Euro

34,7928

Altın

2.452,07

Bist

10.218,58

Dünya Engelliler Günü Resepsiyonu

Dünya Engelliler Günü Resepsiyonu

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-12-03 23:46:32

Dünya Engelliler Günü Resepsiyonu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılında engelliler için ayrı ve merkezi bir sınav uygulaması getirildiğini belirterek, "Dünyada bir ilke imza atıldı. Böylece, ilk engelli kamu personeli seçme sınavı gerçekleştirildi. Bu gayretler neticesinde 2002 yılında 5 bin 777 olan engelli memur sayısı 2015 yılında 40 bin 14'e yükseldi" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Dünya Engelliler Günü Resepsiyonu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 13 yılda ekonomide, siyasette, alt yapı yatırımlarında, dış politikada sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini belirterek, aynı şekilde engelli vatandaşların sorunlarının çözümüne ilişkin de çok büyük bir dönüşüme imza attığını söyledi.

Türkiye'nin son 13 yılına damgasını vuran reformcu ruhunun en somut şekilde engellilerle ilgili yapılan düzenlemelerde görülebileceğini vurgulayan Erdoğan, "Biz, engelli vatandaşlarımıza yönelik sosyal politikalarımızı yardım eksenli değil, hak eksenli bir anlayışla şekillendirdik. Bu sürecin en büyük hasılası ise ülkemizde engelli vatandaşlarımıza yönelik bakış açısının, zihniyetin kökten değişmesidir" dedi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yapılan çalışmaları bir lütuf olarak değil, uzun süredir eksikliği hissedilen hakların sahiplerine teslim edilmesi olarak değerlendiriyoruz. Benim engelli kardeşlerim, kader mahkumu veya kader mağduru değildir. Benim engelli vatandaşlarım da aynen benim gibi bir insandır. Onların da bu hayata katacakları çok şey var. Bunu başarmamız gerekiyor.

Özellikle 2005 yılında çıkardığımız Engelliler Kanunu, bu alanda çığır açan, tarihi nitelikte bir düzenleme oldu. Bu kanunla, eğitim hizmetlerinden bakım hizmetlerine, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar engellilerimizi ilgilendiren pekçok konuda kendilerine haklarını teslim ettik. 2010 yılında Anayasa'da yapılan değişiklikle engellilere pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. 2013 yılında yapılan bir başka düzenlemeyle de 'sakat, çürük' gibi incitici, ötekileştirici, tahkir edici ibareleri tamamen kaldırarak, daha objektif olan 'özür' ifadesinden 'engelli' kavramına geçtik."

Uzun yıllar, kendine bakamayacak derecede ağır engeli bulunan vatandaşların, "adeta mahkum gibi yaşadığı ve duvarların arkasına saklandığı" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, 2007 yılında başlatılan evde bakım aylığı uygulamasıyla engellilerin kendi yakınlarının yanında bakım hizmetini rahatça almaya başladığına dikkati çekti.

- "Bakım için sıra bekleyen engellimiz kalmadı"

Erdoğan, Kasım 2015 itibarıyla 467 bin 600 engelli vatandaşın evde bakım hizmetinden yararlandığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda 2015 yılı içerisinde engelli vatandaşımız için 4 milyar 296 milyon 455 bin lira evde bakım aylığı ödendi. Bakım ve rehabilitasyon merkezlerimize de 2002 yılında 2 bin 647 engelli kurum bakımı için sıra beklerken; şu anda bakım için sıra bekleyen engellimiz kalmadı.

Halihazırda 6 bin 884 engelliye resmi bakım merkezlerimizde, 10 bin 839 engelliye de özel bakım merkezlerinde bakım hizmeti veriliyor. Ailesi yanında bakımı mümkün olmayan engellilerimiz ise Umut Evleri'nde yaşamlarını sürdürüyor. Kasım 2015 itibarıyla 106 Umut Evi'nde 586 engellimize hizmet sunuluyor. İnşallah, bu hizmet gün geçtikçe yurt çapında daha da yaygınlaştırılacak. Tüm bu hizmetlerle, artık ailelerin 'Biz öldükten sonra engellimize kim bakacak?' endişesi büyük oranda ortadan kalkmış oldu."

Engellilerin çevreleriyle sağlıklı ilişkiler kurarak toplumsal hayata tam katılmalarının sağlanması yönünde önemli düzenlemeler yapıldığını anımsan Erdoğan, 2014 yılında engelli ve yaşlı vatandaşlara yönelik şehir içi toplu ulaşım ücretsiz seyahat uygulamasının ülke genelinde hayata geçirildiğini hatırlattı.

Erdoğan, bunun yanı sıra engelli bireyler ve ağır engelli bireylerin refakatçilerine şehirler arası demir yolları ve deniz yolları hizmetlerinden ücretsiz; yaşlılara ise yüzde 50 indirimli yararlanma hakkı getirildiğini belirtti.

-"Engelli memur sayısı 2015 yılında 40 bin 14'e yükseldi"

Engelli vatandaşların istihdam oranlarını artırmak ve kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde duracak şartların temin edilebilmesi için çalışmaların devam ettiğinin de altını çizen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"2012 yılında dünyada bir ilke imza atılarak engelliler için ayrı ve merkezi bir sınav uygulaması getirildi. Böylece, ilk engelli kamu personeli seçme sınavı gerçekleştirildi. Bu gayretler neticesinde 2002 yılında 5 bin 777 olan engelli memur sayısı 2015 yılında 40 bin 14'e yükseldi. Artık, hamdolsun devlette 40 bini aşkın engelli kardeşim bizlerle hizmete devam ediyor.

Yıl içinde kamu-özel sektörde işçi olarak yerleştirilen engelli sayısı 2002 yılında 45 bin 621 iken hamdolsun bu rakam bugün 95 bin 372'ye ulaştı. Bu çalışmalar, ancak halka hizmeti Hakk'a hizmet gören, milletin derdiyle dertlenen ve bunun sancısını çekenlerin yapabilecekleri faaliyetlerdir. Bu çabalar, her şenden önce bir gönül, muhabbet ve nasip işidir."

Erdoğan, dünyanın birçok ülkesinde engellilerin dışlandığını, yok sayıldığını, ihmal edildiğini ve ikinci sınıf muamelesi görüldüğünü üzülerek müşahede ettiklerini söyledi. Engellilerin teşvik edilmesi, müşfik davranılması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

"Bize düşen, onların bizden biri olduğunu hissetmek ve hissettirmektir. Engelli vatandaşlarımızın, bizim bir gerçeğimiz, parçamız olduğunu kavramak ve buna göre tavır geliştirmek zorundayız. Okullarımızı, şehirlerimizi, sokaklarımızı, eğitim materyallerini yeniden düzenleyerek, yeniden inşa ederek, engelli kardeşlerimizin eğitiminin önündeki engelleri tek tek kaldırmaya çalışıyoruz.

İnşallah vazgeçmeden, yılmadan, yorulmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Fiziki engelin değil, asıl kalplerdeki, zihinlerdeki engelin sorun olduğunu her fırsatta anlatacak, her fırsatta hatırlatacağız. Tek bir engelli kardeşimiz dahi, kendisini dışlanmış, çaresiz hissederse, bunun vebali tüm insanlığın üzerindedir. Bu konuda, inanın herkes sorumluluk sahibidir.

Türkiye'deki bütün ailelerimizi, engelleri ile birlikte yaşamın her alanında aktif olarak hayatını sürdüren bir konuma getirmeden hiçbirimize durmak, dinlenmek yok. İnşallah, nasıl başbakan iken engelli kardeşlerimizin dertleriyle birebir ilgilenmişsek cumhurbaşkanlığımız süresince de sizleri yalnız bırakmayacak, sizlere dair projeleri himaye etmeye devam edeceğiz."

"Siyasette yola çıktığımız özellikle 2002 ve başbakan olduğum 15 Mart 2003. Benimle beraber bu yolda olan Lokman Ayva kardeşimi burada anmadan geçemeyeceğim" diyen Erdoğan, "Zira, engellilerle ilgili attığımız her adımda onun da katkıları oldu. Engelli kardeşlerimizin sorunları ve çözüm yollarıyla ilgili çalışmalar yaptılar. Bu çalışmaları bizlerle paylaştılar. Bunları da parlamentodan o zamanlar hep geçirdik" diye konuştu.

Erdoğan, bundan sonraki süreçte de sivil toplum kuruluşu olarak çalışmalarını sürdüklerini anlatarak, "İnanıyorum ki Hükümete gerekli destekleri vereceklerdir. Hatta cumhurbaşkanı olarak şahsım da bu destekleri alırsam, bunlardan ayrıca mutlu olurum" dedi.

Engellilerin her alanda başarılarının artmasını dileyen Erdoğan, milletçe engellilik konusu karşısında daha sorumlu, bilinçli ve duyarlı davranılması gerektiğinin bir kez daha vurguladı.

(Bitti)

Haber Ara