Dolar

32,1822

Euro

34,9746

Altın

2.430,04

Bist

10.481,30

Davutoğlu, canlı yayında

Davutoğlu, canlı yayında

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-27 03:05:10

Davutoğlu, canlı yayında
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, sadece 2015 seçimlerini değil 2019 seçimlerini de yaptıklarını belirterek, "Bu şu demek değil '2015'te kazandık, 2019'da da kazanacaksınız' anlamına gelmiyor ama 2015'te Türkiye koalisyona mahkum olursa 2019'a kadar bir vizyon üretmek, bir proje üretmek, Türkiye'yi bir yerden bir yere taşımak eskisi kadar kolay olmayacak" dedi.

Davutoğlu, ATV ve A Haber'in ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevapladı.

"Beni bir daha Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'ye muhtaç etmeyin" sözlerinin altında hangi kodların bulunduğunun sorulması üzerine Davutoğlu, bunun samimi bir çağrı olduğunu söyledi.

7 Haziran'dan bu yana yaşadıklarının herkes tarafından takip edildiğini, millet ne derse onun gereğini yapmanın herkes için bir görev ve borç olduğunu anlatan Davutoğlu, 7 Haziran'dan sonra bir koalisyon, hükümet ortaklığı ortaya çıktığında, gördükleri tavırlar, görüşmeler öncesinde ve sonrasında takınılan tutumların, koalisyonu sonrasında yönetmek kadar, kurmanın dahi çok ciddi zorlukları barındırdığını gösterdiğini ifade etti.

Halka bunu anlatmak istediğini kaydeden Davutoğlu, 13 yıldır koalisyon hafızasını unuttuklarını dile getirdi.

- "Geri alacağım sözü vermem"

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ne kadar zorluklar barındırdığını unuttuk. Bunu pratikte kurarken dahi görebiliyorsunuz. Birkaç sebeple bunu söyledim. Böyle bir muhtaçlık ilişkisi, koalisyon kurma zarureti, bir belirsizlik ortaya çıkartıyor. Türkiye'nin belirsizliğe tahammülü yok. Görüşmeler esnasında, siyasi etik bakımından muhataplarımda gördüğüm zaaflar, beni kaygılandırdı ve üzdü. Sayın Kılıçdaroğlu ile bu süreç içinde 3 kez, ikisi koalisyon olmak üzere, biri de terörle mücadele bağlamında, aslında 4 kez. Terörle mücadele bağlamında yaptığımız görüşmeler, iki tane. Biri terör biri de Suriye bağlamında. Sayın Bahçeli ile iki kez görüştük. Bu görüşmeler sonrasında iş rekabete girdiği anda her ikisi de 'Sayın Davutoğlu ile görüştüklerimizi açıklarsak, çok zor durumda kalır' diye gerçekten bırakın devlet adamları arasındaki ilişki, şahsi ilişkilerde bile güven sarsacak bir dil kullandılar. Hemen sonrasında ben 'Ne biliyorsanız açıklayın' dedim. Çünkü bütün görüşmelerimizde ki geçmişte ne konuştuğumuzu saatlerce tek tek zihnimde taradım. Zaten beni tanıyanlar bilir, utanacağım hiçbir şeyi söylemem. Geri alacağım sözü vermem. Dolayısıyla hiçbirşey yok ama bütün hafızamı taradım 'Ne diyebilirler' diye. Beni zor duruma düşürecek herhangi bir şey yoktu. Bu da bir güven problemi doğurdu aramızda."

Bir koalisyon hükümeti kurulduktan sonra bakanlıklar arasında yaşanabilecek sıkıntılara dikkati çeken Davutoğlu, "Düşünün Enerji Bakanı bir partide, Dışişleri Bakanı bir partide olduğunda bütün bir enerji koridorları, enerji hatları projeleri nasıl karara bağlanacak. Daha liderler düzeyinde bir görüşmenin sır mahiyetindeki hususları bile faş edilirse yürüyen kritik görüşmelerde acaba bu devlet ketumiyetini nasıl sağlayacağız. Bütün bunlar aklımdan, zihnimden geçti, önceden planlanmış bir şey değildi, metinde de yoktu. Ben de planlamamıştım ama baktım halk coşkuyla 1 Kasım'a, 'İş başına, tek başına' diyor. O zaman dedim 'bizi muhtaç bırakmayın'. Samimi bir çağrıydı, onun için de samimi bir tepki gördü. İnşallah böyle bir ihtiyaç hasıl olmaz" diye konuştu.

Seçimde nasıl bir hava olduğu ve bu seçimde ne öngördükleri sorulan Davutoğlu, kitlelerin beklediğinden daha heyecanlı olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, bunun 4. seçim olduğunu dile getirerek, "Geçen sene mahalli seçimi yaptık, ondan sonra cumhurbaşkanı seçimi. Aynı kitle mobilize oluyor nihayet. Aynı kitle mobilize olmasına rağmen bizim tabanda büyük bir heyecan, büyük bir coşku, büyük bir katılım. Terörle mücadele sonrasında Van'da katılımın oradaki güvenlik ortamı sebebiyle düşebileceğini düşünenler vardı ama düşmedi arttı sokaktaki heyecan coşku" dedi.

- "7 Haziran'dan sonra ciddi etütler yaptık"

Bu arada bazı fitnelerle uğraştıklarını, Kayseri ve Şanlıurfa mitingleri için "Orada bombalar patlayacak" diye sosyal medya hesaplarından milleti paniğe sevk edecek yayınlar yapıldığını dile getiren Davutoğlu, milletin bundan da etkilenmediğini söyledi.

Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dün çok üzücü bir şey. Gece yarısı bizim İstanbul mitingi öncesi, MHP İl Başkanı, 'Yarın saldırı olacak onun için hastaneler boşaltıldı' diye internette bir açıklama yapmış. Bir de bu tür sabotajlarla uğraşıyorsunuz ama elhamdülillah dün de yüzbinlerce vatandaşımız Yenikapı'daydı. Bütün mitinglerimiz coşkulu. Dolayısıyla kitlenin heyecanı bağlamında bir yorgunluk görmüyoruz. 7 Haziran'dan sonra ciddi etütler yaptık. 'Nerelerde neyi yapabiliriz?' Listelerde dahi. Bu şu anlama gelmiyor yalnız. 'Listeler dışında kalmış olan arkadaşların bir hatası, kusuru vardı da o yüzden seçimi kaybettik' anlamına gelmiyor. O daha çok yeni bir heyecan oluşturmak için aldığımız tedbirler. Yoksa 258 arkadaşımıza da bir vefa borcumuzun olduğunu düşünüyorum. Çünkü hiçbir fire vermediler. Meclis Başkanlığı seçimini kazanmışsak o arkadaşların her birinin vefası, sadakatiyle kazandık. Dolayısıyla onlara yüklenen bir hatadan değil ama yeni kompozisyonlar gerekiyordu. O arkadaşların hepsinden istifade edeceğiz. Bu yeni kompozisyonda listelerde de değişiklikler yapıldı, beyannamenin sunuşunu değiştirdik."

- "Bir referandum havası var"

Başbakan Davutoğlu, ilk defa 4 partili bir Meclis oluştuğunu anlatarak, eskiden bağımsız seçilip, dördüncü partinin sonra oluştuğunu kaydetti.

İlk defa yüzde 10'u geçen 4 partinin olmasının, tek başına iktidar olma çıtasını oran itibarıyla yüzde 45'lere çıkardığına işaret eden Davutoğlu, "Biz 2002'de yüzde 36,5 oyla çok büyük bir farkla Meclis'te çoğunluğu aldık ve neredeyse anayasa değişikliği yapacak çoğunluğa geldik ama iki parti vardı. İki partiyle yüzde 36,5 ile ulaştığınız bir netice, üç partili bir Meclis'te ulaşamazsınız. 2007 ve 2011'de oylarımız yüzde 47, yüzde 49'du ama üç partili. Üç parti bile olmuş olsaydı yüzde 41 ile biz rahat tek başına iktidarı sağlıyorduk. Şimdi ise 4 partili tabloda ister istemez o çıta yukarıya çıktı. Onun için 7 Haziran seçiminin en kritik sorusu, 'HDP barajı aşacak mı aşmayacak mı?' sorusuydu. Çünkü belirleyici olan oydu. Barajı aşıp aşmaması. Şimdi ise tek soru var bu seçim. AK Parti tek başına iktidar olacak mı olmayacak mı? Başka soru yok. Bu anlamda bir referandum havası var. Tek başına iktidar isteyenlerle parçalı bir siyasi tablo arasında bir referandum var şu anda" değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu sefer daha kritik olan MHP"

CHP'nin birinci ve üçüncü parti olmayacağının kesin olduğunu belirten Davutoğlu, CHP'nin ikinci parti olacağını söyledi.

Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ya yüzde 25 ile ikinci parti, ya yüzde 26 ile ya yüzde 24 ile ya yüzde 27 ile ama oralarda bir yerde, 130 civarında bir milletvekiliyle belli yani. CHP ne kadar uğraşırsa bunun üstüne çıkamaz. Ne kadar zafiyet gösterse de bunun çok altına düşmez. Burada kritik olan bu sefer HDP değil, bu sefer daha kritik olan MHP. Onda bir düşme eğilimi var ama tek yarış var burada. MHP ile HDP arasında 'üçüncü parti kim olacak' gibi bir hava var ama o da bir yarış değil. Çünkü oran olarak MHP'nin HDP'den yukarıda olacağı kesin. O da belli az çok nerede olduğu. HDP'nin de belli. Tek sorusu var AK Parti tek başına iktidar olacak mı olmayacak mı? Niye? Diğerleri seçim temposu içinde çalışmıyor. Bu benim bugün saymadın ama 20 kaçıncı toplantım. Biz koşuyoruz. Çünkü bizim için aşılması gereken bir çıta var. Bizim 276'yı aşmamız halinde başka bir tablo çıkacak. Türkiye tablosu. O çıtanın altında kalmamız halinde başka bir Türkiye tablosu çıkacak."

Şu anda 2019 seçimlerini yaptıklarının altını çizen Davutoğlu, "Biz sadece 2015 seçimlerini değil, 2019 seçimlerini de yapıyoruz. Bu şu demek değil. '2015'te kazandık, 2019'da da kazanacaksınız' anlamına gelmiyor ama 2015'te Türkiye koalisyona mahkum olursa 2019'a kadar bir vizyon üretmek, bir proje üretmek, Türkiye'yi bir yerden bir yere taşımak eskisi kadar kolay olmayacak. Eskiden 4 yılda aldığımız yolu bu sefer alamayabiliriz. Hatta 4 yıl sürer mi bir koalisyon hükümeti, ondan da emin değiliz. Dolayısıyla bütün milletimizi sandıklara gidip bu soruya bir referandum gibi cevap vermesini bekliyoruz. Tek başına bir iktidar mı isteniyor yoksa parçalı bir siyasi tablo mu? Hatta AK Parti'yi içine koymayalım bile. AK Parti tek başına iktidar olacak mı diye sormasak da tek başına istikrarlı bir hükümet mi istiyorsunuz yoksa parçalı bir siyaset mi? Soru bu." şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Haber Ara