Sanatçı Umut Akyürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe girişiminden televizyon kanalları vasıtasıyla haberdar olarak üzüntüye kapıldığını, her şeyden önce bir sanatçı olarak Türkiye'nin ekmeğini yiyen, suyunu içen insanlar olarak TRT İstanbul Radyosu'nda birlikte çalıştığı eşi sanatçı Oktay Ertuğrul'la birlikte hemen sokağa çıktığını anlattı.
Akyürek, şöyle devam etti:
"Özellikle Ülke TV dışarı çıkmamızda etkili oldu. İnsanları bir duruş sergilemek için sokaklara, meydanlara darbeye karşı durmaya çağırdılar. Biz de bu çağrı üzerine eşim ve çocuğumuz ile darbe gecesi üzerimize düşen bir vazife olarak çıktık. Daha sonrasında düşündük ki sanatçılar olarak daha etkili nasıl olabiliriz? Ülke TV'nin, Kanal 7'nin kapısını çaldık. Orada desteğimizi verdik, destek olduğumuzu göstermek istedik. Sofrada ufacık bir tuzumuz olsun istedik."
Tankların önüne atlayan insanların yaptıklarının yanında, kendi davranışlarının hiçbir şey olduğunu ifade eden Akyürek, ilk dakikadan itibaren sanatçı olarak değil bir vatandaş olarak üzerine düşen vazifeyi yaptığını kaydetti.
Akyürek, darbe girişimine karşı çıkmayan sanatçılara değinerek, şunları söyledi:
"Çok üzüntü verici. Onların yerinde olsam ben hiç konuşmamayı tercih ederdim bu dakikadan sonra. Bizi eleştirenler oldu ama yüz kişide bir kişi diyelim. Gerekli cevaplarını da aldılar çünkü. Gezi olaylarından beri zaten biz bu müdafaayı yapıyoruz vatan için. Hiç korkumuz yok. Bu vatan bizim, bir tane vatanımız var. Bunun hesabını yarın mahşerde de vereceğimize inandığımızı için hiçbir korkum yok, insanların ne düşüneceğinden, dinleyici kitlesini kaybetmekten korkmuyorum."
Sanatçı ifadesinin kendisi için vatandaşlık kavramının gerisinde kaldığının altını çizen Akyürek, "Ben twitterda falan asla 'Kanala gittik' demedim. Bir poz fotoğrafımıza rastlayamazsınız. Ta ki kanal yetkilileri bize teşekkür ettikleri vakte kadar. Bunu bir reklam malzemesi yapmak çok yakışıksız çok çirkin bir şey olur." diye konuştu.
Umut Akyürek, sanat dünyasından birçok kişinin darbe girişiminin üçüncü gününden sonra ses çıkarmaya başladığını dile getirerek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu alçakça girişim aslında toplumun bütün genelinde bir gerçeği ortaya koydu. Korkakların, menfaatperestlerin, onursuzların ortaya çıkmasına vesile oldu. Darbe sanatçılar için bir turnusol kağıdı oldu. Zaten büyük bir temizlik başladı. Allah izniyle şerde görünen hayır oldu zaten, Cumhurbaşkanımız da konuşmasında bunun altını çizdi."
- "Ben polis çocuğuyum"
Oktay Ertuğrul ise, darbe girişiminin başladığı saatlerde aracıyla evine dönmekte olduğu bilgisini vererek, "Saat 10 sularında böyle bir hareketlilik olduğunu duydum askerler tarafından ve ben polis çocuğuyum onun için bu konularda duyumlarım ve tecrübelerim var. Hemen bir hareketlilik, bu durumun bir darbe girişimi olduğunu hissettim." dedi.
Ardından olayların "çorap söküğü" gibi geldiği yorumunu yapan Ertuğrul, şu ifadeleri kullandı:
"A Haber ve Ülke TV'nin kanallara sahip çıkma konusunda da yardım istediklerini duyduk. Sanatçıyız tabi Allah razı olsun halkımız hareketlenmişti. Her yerde bir organizasyon olmuştu zaten. Onlardan Allah razı olsun. Biz de sanatçı olarak sokaklarda birey olarak gezmektense kanala gidip, kanaldan televizyon aracılığıyla belki seslenme imkanımız olursa olabilir diye düşündük. O kanalın önünde bile durmak, o askeri bizim karşılayıp, bizi tanıyan insanlara yaptıklarının yanlış olduğunu söylemek istedik."
Ertuğrul, darbe girişiminde yer alan askerlerden kendilerini tanıyanlar olabileceği ve onlara yaptıklarının yanlış olduğunu söyleme ihtimaliyle kanalda bir süre beklediklerini vurguladı.
Darbeye içtenlikle karşı çıktıklarına dikkati çeken Ertuğrul, şu düşüncelerini paylaştı:
"Sanatçılık, şan, şöhret, para, pul gibi değerlerin hepsi boş. Biz bu vatanın bir sevdalısı olarak bu bayrağı bu milleti bu devleti doğru icraatlarını her zaman savunduğumuz, arkasında olduğumuz hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın yanında olduğumuzu göstermeye çalıştık. Haklının yanında olduk, hakkın yanında olduk. Ama dediğim gibi o vatandaşlarımızın o merminin önüne geçen, tankın önüne geçen, kendisini siper eden vatan bayrak sevdalısı, gerçekten hakka teslim olmuş kardeşlerimizin yanında bizim yaptığımız şeyler çok önemli şeyler değil."
Ertuğrul, birçok sanatçının darbe girişiminden günler sonra ses çıkarmaya başladığının altını çizerek, "Bu alçakça darbe girişimini bile magazinsel bir hale getirip oradan bile pay kapmaya çalışmaları çok ikiyüzlülük." şeklinde konuştu.
- "Darbe başarılı olsaydı tankların üstünde kutlayacaklardı"
Darbe girişimi sırasında anında tepki göstermenin önemini vurgulayan Ertuğrul, şu açıklamada bulundu:
"Sanatçı olarak tepkimizi göstermemiz gerekiyordu. Ertesi gün çıkayım falan yok. O an çıktınız çıktınız, ya çıkmadınız durdunuz. Birisinden birisini tercih etmeniz gereken bir andı o. Bu saatten sonra toplumumuz zaten onları değerlendiriyor. Toplumumuz hissiyatları güçlü bir millet. Bizimle alakalı bir durum değil yani takdir edin onları takdir etmeyin meselesi değil gerçekten. Toplum ikiyüzlülüğü, sahtekarlığı, satılmışlığı, hainliği, şakşakçılığı, hepsini bir arada yaşadı."
Ertuğrul, darbe girişiminin başarılı olmasında, girişim sırasında ses çıkarmayanların farklı konuşmalar yapacağı düşüncesini ifade ederek, sözlerini "O tanklar o askerler, o hainler bu halkı zaptı rapt altına alsalardı inanın bugün bayraklarıyla çıkıp 'Cumhuriyet kurtuldu' diye şakşakçılık yapıp tankların üzerinde kutlayacak çok insan vardı." şeklinde tamamladı.
