Kafkasya genelinde Şii ve Sünni Müslümanların birlikte ibadet ettiği tek dini mekan olma özelliğine sahip caminin kapıları her mezhebe açık olmasıyla tanınıyor. Farklı mezheplere mensup Müslümanlar camide birlikte ibadet etme imkanı buluyor.
Bir yanında Tiflis kalesi, diğer yanında botanik bahçesi bulunan cami sekizgen olarak tasarlanan kubbesiyle dikkati çekiyor. İç dekorasyonunda kırmızı ahşap kullanılan, duvarları mavinin çeşitli tonlarındaki kufi hat sanatıyla bezenmiş cami, misafirlerini samimi bir şekilde karşılıyor.
Kura Nehri yakınlarındaki cami, kırmızı tuğla kullanılarak farklı bir mimari tarzda inşa edilmesiyle de şehirdeki Müslümanlar için ayrı bir öneme sahip. Cami, etrafındaki ahşap evlerle mimari açıdan uyum içinde görünüyor.
Camide aynı vakitte, aynı imamın arkasında namaz kılan Sünni ve Şiiler İslam dünyasına birlik mesajı veriyor. Secdegahında yüzlerin, kıblegahında kalplerin buluştuğu ve manevi huzuruyla ruhları birbirine perçinleyen "Çift Mihraplı Cami", Tiflis'te yerli ve yabancı ziyaretçilerin adeta uğrak noktası.
Cuma Mescidi İmamı Ramil Hüseyin Aliyev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İslam dini kırıcı değil, kurucu bir dindir, İslamiyet savaş değil, barış dinidir" dedi.
Aliyev, "Ortadoğu'da Sünni ve Şiiler arasında siyasi ve toplumsal gerilimin yaşandığı bir dönemde Tiflis merkezinde bulunan ve Kafkas bölgesinde Şii ve Sünnilerin birlikte ibadet etmesi özelliğine sahip olan tek dini mekan olan Cuma Mescidi'nin varlığı ve cemaatinin birlikteliği dünya Müslümanları için örnektir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde din sebebiyle yürütülen çatışmaların aslında Müslümanlıkla hiç alakası olmadı ve yoktur" şeklinde konuştu.
- "İslamiyeti lekeleyenleri kınıyoruz"
İmam Alivey, Ortadoğu'daki çatışmaların üçüncü şahıslar tarafından yürütülen savaşlar olduğunu belirterek, "Buna Sünni ve Şiiler arasında çatışma değil de İslam adı kullanılarak yapılan terör diyebiliriz" ifadesini kullandı.
Müslümanların savaştan yana olmadığını belirten Aliyev, "Bazı insanlar İslamiyeti lekeleyerek teröre başvuruyor . Müslümanlar olarak bunu kınıyor, bunun olmaması için dua ediyoruz" diye konuştu.
Gürcistan'da üçyüzün üzerinde cami bulunuyor. Ülkede din işlerinden sorumlu kurumun son bir yılda 80 ibadet yerini cami olarak tanıması ve imamlara maaş bağlaması dikkati çekiyor.
25 yıldır Gürcistan'da yaşayan Murat Berkar, uzun süredir Cuma Mescidi'nin cemaati olduğunu, hiçbir zaman camide mezhep gerginliği yaşandığını görmediğini anlattı.
Türk vatandaşı Berkar, "Bütün Müslümanlar kardeştir. O anlamda burası çok rahat. Müslümanların Cuma Mescidi'ni bu anlamda örnek almalarını bekliyoruz" dedi.
Elnur Valiyev de bu camide Müslümanların dostluk ve kardeşlik içerisinde ibadetlerini gerçekleştirdiklerini ve buradaki birlik ve kardeşliği tüm dünya Müslümanlarına örnek göstermeyi kendine vazife olarak gördüğünü ifade ederek şu çağrıda bulundu:
"Eğer bütün dünyadaki Müslümanlar bir olursa, birlik içinde olursa dünyada huzur olacak, Müslümanlar zalimler ve zulümlerden kurtulmuş bir şekilde rahat yaşayacaklar. Bir olalım ve hiçbir zaman hiç kimsenin fitnesiyle hareket etmeyelim."
Caminin idari işler sorumlusu Hacı Taymaz ise tüm müslümanları ayrımcılık yapmaksızın birlik olmaya çağırarak, farklı ülkelerden ve mezheplerden Müslümanların burada bir imam arkasında namaz kıldıklarını ve ardından kardeşlik ruhu içerisinde sohbet ettiklerini anlattı.
1864'te ibadete açılan cami, birçok ibadethanenin kapatıldığı Sovyetler Birliği döneminde bile Gürcistan'da yaşayan Müslümanların çabalarıyla hiç kapanmadı. İnşasının ardından üç kez tadilat geçirerek genişletilen caminin yeride 1864 öncesinde de küçük bir ibadet yerinin olduğu belirtiliyor. Sünni ve Şiilerin birlikte ibadet ettiği caminin iti tarafında da mihrap mevcut. Buna rağmen camide Müslümanları ayıran bir perde veya duvar bulunmuyor.
