Partisince Beylikdüzü metrobüs meydanında düzenlenen mitingde kürsüye "Başbakan Kemal" sloganları eşliğinde çıkan Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile halkı selamladı.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında, Türkiye'de izlenen yanlış dış politikanın faturasını 78 milyon yurttaşın ödediğini savunarak, dış politikayı 180 derece değiştirerek, Türkiye'ye ve Ortadoğu'ya barışı getireceğini söyledi.
7 Haziran seçimlerinin ardından AK Parti'nin koalisyon kurma isteğiyle CHP'ye geldiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "10 günlük görüşmenin sonunda 'Biz koalisyon kurmak istemiyoruz, 3 aylık seçim hükümeti kurmak istiyoruz' dediler. Hükümeti kurmakla görevlendirilen bir kişi bağımsız iradeye sahip değilse ve iradesini saraya ipotek etmişse o kişinin ne kendisine ne de ülkesine hiçbir yararı olamaz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün Amasya Tamimi'ndeki "Milletin makus talihini, milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" sözünü alıntılayarak, alandakilere şöyle seslendi:
"O zaman 1 Kasım'da aynı azim ve kararlılıkla ülkenin, çocuklarımızın geleceği açısından sandığa gidip oylarımızı kullanmak ve demokrasimizi güçlendirmek zorundayız. Ortak çaba bu bağlamda olmalı ve mücadele etmeliyiz. '1 oyla ne olur? Sandığa gitmesem ne olur? 1 oyla bir şey değişmez' diyebilirsiniz. Böyle bir lüksümüz yok. 1 oy altın değerindedir. 1 oy Cumhuriyet, demokrasi, kadın erkek eşitliği, özgür Türkiye, bağımsız Türkiye, umudumuz olan gençlik, üniversitelerin özgürce bilim üretmesi, özgür medya demektir. Eğer bunları gerçekleştirmek istiyorsak, sandığa gitmez zorundayız."
Terörün 13 yıldır bitirilemediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "4 yıllık yetki verin, bu beladan Türkiye'yi kurtaracağım" dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sorunlarını en iyi bilen, sorunlara en sağlıklı çözümler getiren partinin CHP olduğunu, en güçlü kadroların CHP'de bulunduğunu söyledi.
Hazırladıkları seçim bildirgesinde yer alan vaatlere "Kaynağı nereden bulacaksınız?" şeklinde karşı çıkıldığına değinen Kılıçdaroğlu, "7 Haziran'dan sonra baktık ki bizim seçim bildirgemiz aynen alınmış, kopyalanmış. Türkiye'de kim olursa olsun işçisi, çiftçisi, emeklisi, sanayicisi, tüccarı, esnafı, toplumun her kesimi şu gerçeği artık net gördü; sorun varsa bu sorunu en sağlıklı şekilde çözecek olan parti CHP'dir. Maliye Bakanı, 'Kaynağı bulursanız benim oyum CHP'ye' demişti. Şimdi bizim seçim bildirgesini kopyaladıklarına göre, İstanbul'dan dönemin maliye bakanına açıkça bir çağrı yapıyorum: 1 Kasım'da sandığa git ve CHP'ye oyunu at" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, daha önce verdikleri sözlerin hepsinin arkasında olduklarını bildirerek, taşeron işçilere kadro, emekliye ramazan ve kurban bayramlarında birer maaş ikramiye verileceğini, asgari ücretin net bin 500 lira yapılacağını, çiftçiye mazotun 1 lira 80 kuruştan verileceğini söyledi.
- "Oyumuzu kullanacağız ve bir karabasandan Türkiye'yi kurtaracağız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni rakamlara göre yoksul sayısının 17 milyondan 22 milyona çıktığını kaydederek, "Benim o ailelere sözüm var. Hiçbir ailenin geliri, 720 liranın altında olmayacak. Her evde tencere kaynayacak, bu güzel ülkede, vatanımızda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Sözüm sözdür" dedi.
Suruç ve Ankara'daki terör saldırılarına işaret eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"IŞİD'i kollayanlar kimler? Suriye'ye silahı gönderenler kimler? Müslümanı Müslümana kırdıranlar kimler? Suriye'de 12 bin çocuk hayatını kaybetti. Bunun sorumlusu kim? Yazık değil mi bu insanlara? 12 bin çocuğa yazık değil mi? Müslümanı Müslümana kırdırmak ne zamandan beri devlet politikası olmaya başladı? 'Türkiye'ye turist gelmiyor' diyorlar. Türkiye'de huzur mu var turist gelsin. İhracatımız, son 9 aydır sürekli düşüyor. Mal satacak ülke mi bıraktınız? Suriye, Mısır, Libya, İran'la kavgalı. Kavga etmedikleri kimse kalmadı. O yetmedi şimdi kendi ülkemizde gergin ortam yaratıyorlar. Öyle bir ortam yarattılar ki komşumuzun kimliğini, inancını sorgulamaya başladık. Caddelerinde sokaklarında rahat gezemediğimiz bir ülke haline geldik. Yazık değil mi bu ülkeye? 13 yıl önce biz böyle miydik? İleri demokrasi dediler, televizyon ekranlarını karartıyorlar, gazeteleri basıyorlar, halkın haber alma hakkını kısıtlıyorlar. Eğer bir ülke bu hale gelmişse, o ülkenin dünyada saygınlığı biter. Yarın sandığa gideceğiz, demokratik yollardan oyumuzu kullanacağız ve bir karabasandan Türkiye'yi kurtaracağız."
Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminde reforma ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Bütün Türkiye duysun, hiçbir imam hatibi de kapatmayacağız. Neden kapatalım? Oradaki çocuklar da bizim çocuklarımız, onların da nitelikli, kaliteli eğitim almasını istiyoruz. Hiçbir okul bir siyasal partinin arka bahçesi olamaz. Çocuklarımız özgürce düşünmeli, tartışmalı, dünyayı, çevresini sorgulamalı" diye konuştu.
Türkiye'ye hizmet etmek istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Siyasetin konusu vatandaşa hizmet etmektir, onun sorunları çözmektir" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu ve 3. bölge milletvekili adayları ile halkı selamladı.
