Dolar

32,3352

Euro

34,6543

Altın

2.414,22

Bist

10.081,07

Cezayir'deki İslami eğilimli parti: Fransa'nın sömürge suçları zaman aşımına uğramıyor

Barış Toplumu Hareketi Başkanı Abdurrezzak Mukri:- 'Fransa'nın ülkede işgalden bağımsızlığa kavuşulana kadar işlediği suçlar sayısızdır. Tüm bu suçların tanınması, özür ve tazminat talebi, zaman aşımına uğramayacak daimi bir gereklilik olarak duruyor'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-16 00:37:59

Cezayir'deki İslami eğilimli parti: Fransa'nın sömürge suçları zaman aşımına uğramıyor
Cezayir'deki en büyük İslami eğilimli parti Barış Toplumu Hareketi'nin Başkanı Abdurrezzak Mukri, Fransa'nın 1830-1962 yıllarındaki sömürge döneminde işlediği 12 suç bulunduğunu ve Paris'in bunları itiraf etmesinin zaman aşımına uğramayacak bir gereklilik olduğunu bildirdi.

Mukri, Barış Toplumu Hareketi'nin Facebook sayfasında paylaşılan "Hangi suçlar zaman aşımına uğrar?" başlıklı makalesinde şu ifadelere yer verdi:

"Fransa'nın ülkede işgalden bağımsızlığa kavuşulana kadar işlediği suçlar sayısızdır. Tüm bu suçların tanınması, özür ve tazminat talebi, zaman aşımına uğramayacak daimi bir gereklilik olarak duruyor."

"Vahşi şekillerde soykırım ve kitlesel öldürme olayları" başta olmak üzere 12 başlık altında toplanacak sömürge suçlarının işlendiğine dikkati çeken Mukri, güvenilir tarihçilere göre, Fransa'nın o dönemde nüfusun yarısına tekabül eden 10 milyon Cezayirliyi öldürdüğünü aktardı.

Mukri, sömürge suçlarının arasında "Cezayir zenginliklerine, milli servetine el konulması, doğal kaynaklarının çalınması", "sistematik işkence, tecavüz ve çete tecavüzlerinin" de bulunduğunu kaydetti.

Bu suçlardan bir diğerinin de "halkın tamamını cahil bırakmak" olduğuna işaret eden Mukri, Fransa ülkeye girdiğinde Cezayirlilerin yüzde 90'ının okur-yazar olduğunu ancak sonrasında halkın yüzde 90'ından fazlasının cahil bırakıldığını vurguladı.

Binlerce Cezayirlinin sömürüye direndikleri için tehcir edildiğini, birçok Cezayirlinin yoksulluk, soykırım ve mallarına el konulması nedeniyle topraklarından ayrılmak zorunda kaldığını ifade eden Mukri, makalesinde "Cezayir'e kültürel savaş, Arap-İslam eğitimini yok etmek, Cezayir'in sosyal yapısını parçalamak ve Osmanlı ve öncesindeki farklı tarihi dönemlere ait belgeleri ve haritaları içeren ülke arşivinin çalınması" gibi konulara da değindi.

Şehitlerin naaşlarının ve direniş liderlerinin kafataslarının dahi kaçırıldığını, bunların bir kısmının geri alındığını belirten Mukri, sömürgecilerin ülkeden ayrılmadan önce tahrip ettikleri hayvan ve bitki çeşitlerini dahi ülke dışına naklettiklerini ifade etti.

Mukri makalesinde, doğaya ve insanlara ciddi etkileri olan, Hiroşima'ya atılandan daha şiddetli nükleer testlerin yapıldığından bahsetti.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, birkaç gün önce Fransa merkezli L'Opinion gazetesine verdiği röportajda, mevkidaşı Emmanuel Macron ile sömürge dönemi başta olmak üzere askıda kalan sorunların çözümü için ortak bir çalışma başlatmanın gerekliliği üzerine anlaştıklarını belirtmişti.

Tebbun, ortak iş birliği konularında ilerlemek için Fransa'nın sömürge suçlarını itiraf etmesinin gerekli olduğunu yinelemişti.

Haber Ara