Boğaziçi Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen C20 (Civil20-Sivil Toplum 20) Zirvesi'nin ikinci gününde konuşan Yılmaz, demokrasi ve kalkınma arasında kuvvetli bir ilişki bulunduğunu söyledi.
Kalkınmanın sadece ekonomik büyüme olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, ekonomik büyümenin kalkınma kavramının bir parçası olduğunu, sürdürülebilir kalkınmada üç önemi konunun bulunduğunu belirtti.
Bunların "ekonomik büyüme, sosyal devlet ve sürdürülebilirlik" olduğunu dile getiren Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz ise dördüncü kriter olarak yönetişimden bahsediyoruz. Yönetişim olmadan bu üç kriter yararsızdır. Ekonomik büyümeye sahip olabilirsiniz, bunu toplumun katmanlarına dağıtabilirsiniz ancak ifade, konuşma özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü olmadan tam bir demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Demokrasi ve özgürlükler zaten değerli kavramlardır. Onları başka bir yere bağlamadan demokrasiyi kalkınmanın parçası olarak görmemiz gerekir. Bence demokratikleşme, insan saygınlığı zaten değerli olan kavramlar. Bizim demokrasiyi unutup başka gündemlerle uğraşmamız uygun olmaz."
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, daha fazla küresel demokratikleşmeden söz edilmesi gerektiğini belirterek, sivil toplum kuruluşlarının bunlara daha fazla katkıda bulunabileceğini, küresel düzeyde daha fazla demokratikleşme olursa, daha fazla eşitlik olacağını söyledi.
- "Politikaların sivil toplumla birlikte hazırlanması gerek"
Cevdet Yılmaz, üstünde durdukları başka bir konunun da düşük gelirli gelişmekte olan ülkeler olduğunu vurgulayarak, "Eşitlik ile büyüme arasında öyle bir durum var ki, biz ikisini birden gerçekleştirebiliriz" dedi.
Fakat bunun için politikaların sivil toplumla birlikte hazırlanması gerektiğine işaret eden Yılmaz, bu açıdan kapsayıcı büyümenin önemli olduğunu vurguladı.
Kadınların sosyal, ekonomik ve demokratikleşme açısından son derece önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, "Kadınların varlığını parlamento veya başka karar süreçlerinde artırmak için teşvik edilmesi gereken bazı düzenekler vardır. Bu konuda yapılacak çok iş var. Biz sadece para ekonomisi üzerinde durmayalım, ekonominin parasal olmayan tarafları da var" ifadelerini kullandı.
- "Sivil toplumun gerçek sivilliğini etkilememiz lazım"
Cevdet Yılmaz, gelişmiş olan dünyada sivil toplumun daha iyi organize olduğunu ve sesini küresel düzeyde daha iyi duyurduğunu ancak gelişmekte olan dünyada maalesef canlı dinamik bir sivil toplumun bulunmadığını, bunun da bir sorun olduğunu söyledi.
Sivil toplumun içinde de eşitsizlik bulunduğunu aktaran Yılmaz, sivil toplumun gelişmekte olan dünyada küresel düzeyde nasıl geliştirilebileceği konusunun önemli olduğunu kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, sivil toplumun daha geniş ve daha uzun vadeli bir vizyonu olduğunu belirterek, tüm dünyada sivil toplumun güçlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Konuşmasından sonra katılımcıların sorularını yanıtlayan Yılmaz, sivil toplumun güçlendirilmesinin hassas bir konu olduğunun altını çizdi.
Bir taraftan kamu yetkilileri olarak çevreyi hazırlamaları gerektiğini aktaran Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama diğer taraftan bunu yaparken müdahale etmiyor olmamız lazım. Yani sivil toplumun gerçek sivilliğini etkilemememiz lazım. Çünkü sivil toplumun alanına fazla müdahale olursa, bu sefer sivil toplumun sivil mizacını olumsuz etkilemiş oluruz. Bu yüzden o hassas dengeyi iyi sağlamamız lazım. Bir yandan iş birliği yaparken, bir yandan da kontrolcü olmamamız lazım."
