Dolar

32,2653

Euro

34,7065

Altın

2.400,68

Bist

10.336,50

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-07-27 20:48:47

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (3)
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Hrant Dink, Uludere ve Rus uçağının düşürülmesi soruşturmalarına ilişkin dosyaların yeniden açılıp açılmayacağı" konusunda, "Bu FETÖ'cü çetenin, bu kadar çok millet ve vatan düşmanı olduğu herhalde anlatılmak istense anlatılamazdı. Herhangi bir şey bildiğim için söylemiyorum. Olmuş mudur? Olabilir. Onun için bu dosyaların çoğunun açılması lazım. Bunlar, bu milleti zora sokmak için, bu ülkenin başını belaya sokmak için, bu milleti darda koymak için her türlü hile, desise, fitne içinde olmuş olabilirler." dedi.

Kurtulmuş, TGRT Haber'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Numan Kurtulmuş, "Darbenin görünen yüzünün yanında, görünmeyen yüzünün de araştırılması gerektiğini mi söylüyorsunuz?" sorusuna karşılık, soruşturmayı yürütecek savcıların bütün bunları araştırması gerektiğini söyledi.

"Darbe girişimi gecesi TBMM'yi vuran pilotun kimliğinin tespit edilip edilmediğine" ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Bildiğim kadarıyla o gün havalanan uçakların her birinde hangi pilotların uçtuğu, uçakların nereden kalktığı bunların hepsi belli. Dolayısıyla burada herhangi bir karışıklığın olmaması gerekir diye düşünüyorum. Hangi uçağın nereden kalktığı, nereye havalandığı, ne yaptığı, nereye konduğu bellidir. Bunlar herhalde soruşturmalarla ortaya çıkar." dedi.

- "Stratejik yerlerin hepsinin çok iyi korunması lazım"

Kurtulmuş, "Beştepe'deki Külliye'nin, TBMM'nin ve Çankaya Köşkü'nün hava savunma sistemleriyle korunmasına yönelik hangi adımlar atıldı" sorusunu da şu şekilde yanıtladı:

"Bundan sonra bu stratejik yerlerin hepsinin çok iyi korunması lazım. Özellikle devletin en üst düzeyinin içinde olduğu parlamentomuz, Cumhurbaşkanımızın Beştepe'deki Külliyesi, Külliye ve Çankaya Köşkü, Başbakanlığın ve başka yerlerin de bunların da çok iyi, üst düzey korunması gerekiyor. Hani derler ya 'bir musibet bin nasihattan evladır.' Bunlar hiç kimsenin aklına gelmez, ama demek ki olabiliyor. Hem bu anlamda devletin bundan sonra daha güvenlikli bir şekilde tedbir alması bakımından hem de devletin yeniden yapılandırılarak, sistemin yeniden yapılandırılarak bir daha hiçbir kimsenin darbe yapacak zemini olmaması bakımından 15 Temmuz darbe girişimi, 15 Temmuz Türkiye'yi işgal girişimi, elimize çok güzel imkanlar vermiştir. Ümit ederim bundan ders çıkarırız, hızlı bir şekilde yolumuza devam ederiz."

-"Dün belki olağan şüphelilerdi, bugün olmuş şüpheliler"

"Hrant Dink cinayeti, Rus uçağının düşürülmesi ve Uludere soruşturma dosyalarının yeniden açılıp açılmayacağına" ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, "Bu FETÖ'cü çetenin, bu kadar çok millet ve vatan düşmanı olduğu herhalde anlatılmak istense anlatılamazdı. Herhangi bir şey bildiğim için söylemiyorum. Olmuş mudur? Olabilir. Onun için bu dosyaların çoğunun açılması lazım. Bunlar, bu milleti zora sokmak için, bu ülkenin başını belaya sokmak için bu milleti darda koymak için her türlü hile, desise, fitne içinde olmuş olabilirler." dedi.

"Dün belki olağan şüphelilerdi, bugün olmuş şüpheliler" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Geçmiş dönemlerde ellerindeki devlet yetkisini, gücünü kullanarak, neler yaptı hepsinin ortaya çıkarılması lazım. Bütün bu şaibeli konuların hepsinin üstünün açılması, bunların, kara kaplı defterlerin açılması.. Belki içinde bunlar da var. Oralardan eskiye doğru gittiğimiz zaman belki bugünkü darbe teşebbüsünün de bu işgal teşebbüsünün de birtakım ipuçları ortaya çıkacak. Dolayısıyla bunlar da zaman içinde ortaya çıkar diye düşünüyorum. Hızlı bir şekilde temizlik operasyonunu devlet yapıyor ve bundan sonra kimsenin şüphesi kalmayacak şekilde şeffaf bir devlet yapılanmasını ortaya koymamız lazım." diye konuştu.

Kurtulmuş, OHAL'in süresiyle ilgili bir soruya ise "Şu anda üç aylık bir olağanüstü hal var. Bu süre içinde bunu yapmaya çalışacağız. Öyle görünüyor ki çok yoğun ve çok ağır işlerimiz var. Dolayısıyla bu üç ayı inşallah verimli şekilde kullanırız." karşılığını verdi.

Kurtulmuş, kanun hükmündeki kararnamelerle ülkeyi yöneterek, olağanüstü hali suistimal edecek zihniyette olmadıklarını da vurguladı.

- "Bizim için asıl olan, demokratik sistemin varlığını korumaktır"

"Darbe girişiminin toplumda birleşme ve bütünleşmeye neden olduğu, bunun gerisinin gelip gelmeyeceğine" ilişkin düşüncelerinin sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Meclis'teki partilere bu anlamda teşekkür ediyorum. Hem darbe akşamı gösterdikleri, bütün partilerden milletvekili arkadaşlarımızın göstermiş olduğu dirayet ve cesaret hem de hemen ertesi gün Meclis'in olağanüstü toplanarak bu darbe teşebbüsünü kınamış olması, ayrıca dört partinin ortak imza vermiş olması çok önemlidir. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'nin Cumhurbaşkanımızın davetiyle Beştepe'de ortaya konulan o tablo, Türkiye için çok değerlidir, çok önemlidir.

Biz hep siyasette birbirimize rakip olabiliriz, ama düşman değiliz. Hep bunu söylüyorduk. Şimdi bundan sonra siyasette düşmanlık dili değil, rekabet dili hakim olacaktır. Bu süre içinde de bütün partiler şunu görmüştür ki, demokratik zemin ortadan kalktıktan sonra siyasi tartışmanın hiçbir anlamı kalmaz. Siyasette sonuna kadar tartışacağız."

Bu anlamda CHP, MHP, diğer bütün partilerin, makul ve meşru demokratik zemin içinde yaptıkları her türlü öz eleştiriye, muhalefete de açık olduklarını ifade eden Kurtulmuş, "Eğer bu darbeciler başarılı olsaydı, Cumhurbaşkanımızı buldukları yerde infaz edeceklerdi, Bakanlar Kurulu üyelerini, bizleri buldukları yerde infaz edeceklerdi. Ne Sayın Kılıçdaroğlu'na, ne Sayın Bahçeli'ye, ne diğer partilerin yöneticilerine hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceklerdi. Adamların amacı bizatihi bu milleti zora sokmaktı, bizatihi bu ülkeyi karmaşıklığın içine sokmaktı. Ülke içinde karar alacak bir mekanizma olarak siyaseti bırakmamaktı. Muhalefetine de iktidarına da düşmandır. Şimdi bunu herkes gördü, herkes gördü ki bizim için asıl olan demokratik sistemin varlığını korumaktır." diye konuştu.

- "Şu anda çok net, çok somut görünen bir FETÖ'cü tehdit var"

Darbe girişimine karşı, siyasi partilerden medyaya, sivil toplum kuruluşlarından vatandaşlara kadar başarılı bir sınav verildiğine dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu sınavı aynı şekilde 28 Şubat'ta vermek mümkün olsaydı, keşke 27 Nisan'da vermek mümkün olsaydı. Keşke 27 Mayıs'ta vermek mümkün olsaydı. 27 Mayıs'ta siyaset güçlü bir gösteride olsaydı belki rahmetli Menderes'in idamı olmayacaktı, Polatkan'ın, Zorlu'nun idamları olmayacaktı. Milletimiz de çok şükür bütün geçmiş dönemlerde yapamadıklarının hıncını da alır bir şekilde meydana çıktı ve bu darbeyi durdurdu. Ama siyasete de çok teşekkür borçluyuz.

Bundan sonra üzerimize düşen, bu dili, bu zemini korumak, bunun kıymetini bilmek. Bu sadece bir günlük ya da bir toplantıya has bir mesele değildir. Bundan sonra Meclis'te birçok yasayı beraber çıkaracağız, birçok adımı ortak bir şekilde atacağız. Şu anda çok net, çok somut görünen bir FETÖ'cü tehdit var ama bu tehdidin dışında da bütün antidemokratik tehditleri hep beraber düşüneceğiz ve buna karşı da demokratik sistemin gücünü artıracağız."

Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine de "Biz, Fetullah Gülen'i sadece hoşumuza gitmeyen bir adam olduğu için talep etmiyoruz. Fetullah Gülen artık bu son operasyonda da görülmüştür ki eli kanlı bir canidir. Türkiye'de 246 vatandaşımızın katili olan çetelerin komutanıdır, çetelerin başındaki isimdir. Bunu ana muhalefet partisi lideri olarak da Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylemiş olması son derece önemlidir, değerlidir. Bu, iktidarıyla muhalefetiyle bütün Türkiye'nin talebidir." dedi.

- "Amerikalılar için stratejik bir karar"

Fetullah Gülen'in, ABD tarafından verilip verilmeyeceğinin kendilerine de sorulduğunu söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Ben şöyle söylüyorum; Amerika Birleşik Devletleri'nin yöneticileri empati yapmak durumundadır. Biz Türkiye olarak Amerika ile uzun yıllardır müttefikliğimiz var, NATO çerçevesinde iş birliğimiz var, stratejik iş birliklerimiz var, DEAŞ ile mücadelede iş birliklerimiz var. İki ülke arasında böyle ilişkilerimiz var. Zaman zaman çok inişli çıkışlı olmuş bir ilişki, hiçbir zaman düz bir çizgide seyretmedi Türkiye-Amerika ilişkileri, ama sonuçta genel kapsam itibariyle müttefik olan iki ülkeden bahsediyoruz. NATO çerçevesinde de iş birliği olan iki ülkeden bahsediyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri'ni yıkmak için harekete geçen bir örgüt ve o örgütün başında olan bir papaz gelse, burada, Çankaya'da, İncek'te bir yerde otursa, bir konutta otursa, bir villada otursa ve biz bunu yıllarca burada korusak, yıllarca burada tutsak, Amerikalı dostlarımız ne hissediyorsa biz de onu hissediyoruz. Bunu görmeleri lazım, empati yapmaları lazım. Şu kararı vermeleri lazım; üç beş tane çete bozuntusunun geleceği mi önemlidir, onun başındaki çete liderinin geleceği mi önemlidir, yoksa 79 milyon Türkiye'nin, Amerika ile uzun yıllardır müttefiklik ilişkisi olan bir ülkenin 79 milyon yurttaşı mı önemlidir? Bu kararı vermek de Amerikalılar için stratejik bir karardır."

- Darbe girişiminin yurt dışı ayağı

Numan Kurtulmuş, "Darbe girişiminin yurt dışı ayağı, destekçisi var mı? Bu darbenin arkasında bir ülke var mı? Size böyle bir bilgi ulaştı mı?" şeklindeki soruya da "Biz devleti yönetiyoruz. Devlet yönetimi spekülasyonla, birtakım dedikodularla olmaz. Elimizde bu tür bilgiler, belgeler olursa bunları değerlendiririz. Bu tür spekülasyonlar üzerinden konuşmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu anlamda da elimizde bilgi olsa bunu da gizlemeyiz, kamuoyuyla paylaşırız." yanıtını verdi.

Darbe girişiminin her yönüyle soruşturulduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Duyumlarla hareket ederek bir noktaya gelmek, bir sonuç elde etmek ve bunu söylemek durumunda değiliz." dedi.

(Sürecek)

Haber Ara