Dolar

32,2348

Euro

34,9794

Altın

2.508,60

Bist

10.643,58

Başbakan Davutoğlu, canlı yayında

Başbakan Davutoğlu, canlı yayında

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-25 00:21:00

Başbakan Davutoğlu, canlı yayında
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Terörist ile vatandaş arasında kesin bir ayrım yaparak, vatandaşlarımızın her türlü demokratik talebini karşılamaya dayalı olan çözüm süreci mutlaka işlev kazanacak" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Kral FM'de ve Facebook'ta yayınlanan söyleşide dinleyici ve takipçilerden gelen soruları yanıtladı.

Başkanlık sistemiyle ilgili ne zaman çalışma yapılacağına ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, bunun tek başına AK Parti'nin elinde olan bir husus olmadığını belirterek, "Anayasa için yeterli sayıya ulaşmış olursak, o zaman salt başkanlık sistemi etrafında değil daha özgürlükçü, insan onuruna sahip ve insanı esas alan bir Anayasa yapma konusunda kararımız kesin. Ümit ederiz Anayasa'yı değiştirecek sayıya sahip oluruz, harekete geçeriz. Anayasa'yı değiştirecek sayıya gelmezsek bir mutabakat arayışı içinde diğer partilerle temasa geçip, bu Anayasa'yı mutlaka değiştirmemiz lazım" diye konuştu.

Memur maaşlarına zamla ilgili bir soru üzerine de Davutoğlu, "Memura yeni verdik. İşçi, memur diye ayırmıyoruz. Memur emeklilerine de aynı zammı yapıyoruz. Temmuz ayında memurlara çok yüksek oranda bir zam verdik. Enflasyona memurları kesinlikle ezdirmeyiz. Memura bir kademe artışı da sağladık" dedi.

Yurt dışında okuyan öğrencilerin denklikle ilgili sorusuna da Davutoğlu, şu an denklikte bir problem olmadığını, YÖK'ün bu denklikleri otomatik işleme soktuğunu ifade ederek, "Ama şahsi bir sıkıntısı varsa onu da iletsinler, hemen bakarız" yanıtını verdi.

Sınav sistemlerindeki değişimle bir soru üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Sınav sistemindeki istikrar başarı için önemlidir. İnşallah önümüzdeki dönem sınav sisteminin tekrar değişmemesi için gereken her şey yapılacak. Zaten şu andaki sınav sisteminde bir değişiklik planlanmış ya da yapılmış değil. Sınav sisteminde tek günlük değişiklik düşünüyoruz, o da üniversite giriş sınavını yılda bir kere değil aynı TOEFL gibi 2 kere, belki 3 kere yaparak öğrencinin tek bir güne sığdırmamak. O günden etkilenmemeleri için alternatifli sınavlar verebileceğiz. Onun dışında bir daha bir değişiklik olmayacak."

İstanbul gibi büyükşehirlerde trafiğin emniyetten belediyeye verilmesine ilişkin soruya Ahmet Davutoğlu, "Değerlendirilebilir ancak, trafiğin bir güvenlik boyutu da var. Bir süre sonra trafik canavarı diye bir tabir gelişiyor. Asayiş problemlerine dönüşebiliyor. Alkollü araç kullanan biri bir asayiş problemidir. Ya da uyuşturucu üzerinden işlenen bir takım şeyler. Prensipte karşı çıktığımız bir şey değil" ifadelerini kullandı.

- "Terörle mücadele kesinlikle yürütülecek"

Başbakan Davutoğlu, "Çözüm süreci tekrar başlayacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Çözüm süreci bitmiş diye bir tabiri hiçbir zaman kullanmadık. Süreç durdu ama vazgeçtik, bu süreci tamamıyla bitirdik anlamında bir ifade kullanmadık. 7 Haziran'dan sonraki, Ceylanpınar'da 2 polisimizin şehit olmasıyla başlayan saldırılar olmamış olsaydı, biz bütün bu süreçleri nihai kertede demokratik yollarla yürütmeye ve bu yolla engellemeye çalışacaktık. PKK, DHKP-C aynı anda, halkımızın huzurunu bozan terör faaliyetine girdiler ki buna karşı en etkin mücadeleyi yürütmek şart oldu. 2 şey birbirinin alternatifi değil. Terörle mücadele kesinlikle yürütülecek. Kamu düzenini kim bozuyorsa cezalandırılacak, adalete teslim edilecek. Vatandaşlarımızın demokratik haklarından da hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Terörist ile vatandaş arasında kesin bir ayrım yaparak, vatandaşlarımızın her türlü demokratik talebini karşılamaya dayalı olan çözüm süreci mutlaka işlev kazanacak."

Başbakan Davutoğlu, muhalefet partilerine oy vereceğini söyleyen vatandaşların radyo kayıtlarını dinledikten sonra değerlendirmede bulundu.

"Canlı bombaları biliyorduk ama eylem yapmadan tutuklayamazdık" diye bir ifade kullanıp kullanmadığı sorulan Davutoğlu, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, "Söylediğim şey şu; Türkiye demokratik hukuk devleti. Hükümetin görevi, potansiyel bir suçluyu yakalayıp yargıya teslim etmek. Hakim onu bıraktığında, tekrar onu 'tutuklayın' diye talimat veremem. Elimizde istihbarat olduğunda, suç işleme potansiyeli olan birini yargıya teslim ederiz. Onun ötesinde bizim müdahil olma hakkımız yok."

Suriye konusundaki eleştirilere ilişkin Davutoğlu, "Bizim şimdiye kadar Suriye yönetimini uyarmamız, elimizden geldiği kadar olayların başında yardımcı olmaya çalışmamızın dışında Türkiye'nin Suriye'deki krizde hiç bir payı yok. Suriye'nin karışmasından AK Parti sorumlu değil ki, karıştıktan sonra 'karışacak' demenin bir faydası da yok. Bu karışıklıktan birinci sorumlu Suriye yönetimi" dedi.

Davutoğlu, "Muhalefet, 7 Haziran'da vatandaşın bütün partilere koalisyon talimatı verdiğini, sizin seçim hükümeti teklifinde bulunduğunuzu söylüyor" şeklindeki değerlendirmeye, şu yanıtı verdi:

"Sayın Kılıçdaroğlu, 7 Haziran'dan hemen sonra AK Parti'yi dışlayan formüller üretti. Bahçeli'ye başbakanlık teklif etti, blok siyasetinden bahsetti. Bahçeli, her şeye 'hayır' dedi. Demirtaş, 'AK Parti ile asla olmaz' dedi. Ben buna rağmen bütün partileri gezdim ve CHP ile uzun bir görüşme silsilesi yaptık. O görüşmelere başlarken, uzun dönem koalisyon kurma iradesiyle başladık ama o görüşmeler esnasında CHP çok açık bir şekilde AK Parti'nin 13 yıllık dönemini bir yıkım dönemi olarak görüp, bir restorasyondan bahsetti ki bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Anlaşamadık, o zaman seçim hükümetinden bahsettik."

Başbakan Davutoğlu, bir dinleyicinin "Kürdüm dedikten sonra utanıyorum" sözü üzerine, "Hiç utanmasın. PKK'nın yaptığı sebebiyle, hiçbir Kürt vatandaşımın başının öne eğilmesini istemem. Suçlu, suçludur. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Müslüman, hristiyan olsa da suçludur. Suç, niteliği itibariyle suçtur, kimin yaptığına bakılmaksızın suçtur. Dolayısıyla herhangi bir Kürt vatandaşımın PKK'nın yaptıkları dolayısıyla kendisini suçlu hissetmesini ben arzu etmem" dedi.

- "Milli irade ne derse onu kabul ederiz"

Davutoğlu, 7 Haziran seçim sonuçlarıyla ilgili soru üzerine şunları kaydetti:

"Milli irade ne derse onu kabul ederiz. Beklediğimiz bir sonuç kesinlikle değildi. Üç partili bir sistem olsaydı çok rahat iktidardaydık. Burada fark dört partinin birden Meclis'e girmesi. Bunun dışında biz kendi muhasebemizi yaptık. Ben vatandaşta hata aramam. Bizde de hatalar olabilir. 13 yıllık iktidarın getirdiği doğal bir yıpranma her zaman söz konusu olur. AK Parti'nin başarısı dünya ölçeğinde bir başarı. Hiçbir demokratik sistemde arka arkaya 4 genel seçim, 3 mahalli seçim, 1 Cumhurbaşkanlığı seçimi, 2 referandumdan birinci çıkmış bir parti yok. Bu bir başarı hikayesi. Burada en önemli faktör, 13 yıl önceki seçmenin beklentisiyle şimdiki seçmenin beklentisi değişti. Biz aslında kendi başarımızla yüzleşiyoruz. Çünkü 13 yıl içinde öyle bir seçmen tabanı oluşturduk ki çıta yüzde 10'lar seviyesinden 60-70'lere çıktı."

"7 Haziran'da böyle bir sonuç çıkmasaydı, AK Parti tek başına iktidar olsaydı, Türkiye'deki terör eylemleri, bu kaos ortamı olur muydu?" sorusu üzerine Davutoğlu, bunun bir kısmının seçimle, bir kısmının da Suriye ve Irak'taki gelişmeler sebebiyle PKK'yı kullanmak isteyen bir takım dış mihrakların PKK'yı yönetmesiyle ilgili olduğunu söyledi.

AK Parti tek başına iktidar olsaydı da PKK'nın bu eylemlere yönelme niyetinde olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Çünkü Suriye'deki gelişmeler Irak'taki boşluk, bu güç boşluğunu bir takım istihbari çevreler de PKK'ya eyleme geçmeleri konusunda teşvik, tavsiye ve yardımda bulundular. 7 Haziran'da hükümet kurulamayacağı intibağıyla, PKK ve onu destekleyen çevreler 'işte şimdi tam vakti' dediler" şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Haber Ara