Dolar

32,2020

Euro

35,0069

Altın

2.504,53

Bist

10.643,58

Başbakan Davutoğlu canlı yayında

Başbakan Davutoğlu canlı yayında

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-17 00:58:56

Başbakan Davutoğlu canlı yayında
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu, dün diyor ki 'IŞİD'in üstünü örtmeye çalışıyorlar. Niye PKK'ya bulaştırılıyor?' anlamına gelen sözler söylüyor. PKK'yı savunmak size mi kaldı Sayın Kılıçdaroğlu? PKK, şu anda yurt sathında her yerde polisimize, askerimize saldırırken 'Bu olayda PKK bağlantısı yok' demek size mi kaldı?" dedi.

Davutoğlu, TRT 1'de canlı olarak yayınlanan "Başbakan ile Özel Yayın" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin bir gazetede yer alan haberde yayınlanan bir isim sebebiyle bütün bağlantıları sağlayan en önemli aktörlerden birinin kaçtığına dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Peşindeyiz. Biraz önce İçişleri Bakanımızdan bilgi aldım. Belli halkalar bağlamaya çalışılıyor ve bu halkaların önemli isimlerinden birisi, bu yine aynı gazetede yayınlanan bir haber sebebiyle şu anda emniyetin ulaşım radar şeyinin dışında, yani kaçtı. Bunu nasıl yaparsınız? Nasıl bu kadar sorumsuzca davranılabilir? Teröristlerin bir şehirde rahatlıkla kol gezdiğini ispat edip hükümeti yıpratmak için halkın güvenliğini tehlikeye atabilir misiniz? Yani, o haberi okuduğunuzda hissettiğiniz şey ne? Terörist, geliyor kahvaltı ediyor, o oluyor, bu oluyor, dolaşıyorlar Ankara'da. Yok."

Teröristlerin Ankara'ya ne zaman geldiğini, hangi araçla geldiğini, kimlerin aracılık yaptığını bildiklerini ama buzdağının altına inebilmek için kendisinin bunları söylemeyeceğini belirten Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü buzdağının altına inmek lazım. Buzdağının altını saklamak isteyen birileri, bu gazetelere çok açık söylüyorum, bir takım güya bilgileri veriyorlar ve o bilgiler verilirken de bazı unsurlar kaçıyor. Bu gazeteye şimdi sesleniyorum, kim size bilgi verdiyse vatandaşlık bilinci içinde gelin, bize bu bilgiyi verenleri aktarın. Bu gazetecilik gizliliği falan değildir, açık. O bilgileri verenler, bu teröristlerle irtibatlı olanlardır çünkü yapmak istedikleri aynı şey, memlekette kaos havası oluşturmak. İşte söylüyorum, o bilgilerin hepsi yanlış, hepsi yalan. Eğer doğruluğu ispat edilirse o zaman ayrı bir bazda konuşuruz, o zaman da bana verilen ben çek ederim ama şu anda biz, bu teröristlerin saat kaçta geldiğini, neler yaptıklarını, hangi araçlardan hangi araçlara geçtiklerini, hangi şoförlerle neyi konuştuklarını, hepsini biliyoruz. Bu hikaye yalan.

Şimdi bu gazeteye şu sorumluluk düşüyor, bu hikaye yalan olduğuna göre, onlara bu hikayeyi fısıldayanlar, bu teröristlerle işbirliği yapanlardır. Açıklasınlar bu fısıldayanları ki buzdağını görelim. Yok ama bunun doğru olduğunu iddia ediyorlarsa bu sefer vatandaşlık sorumluluk bilinci itibariyle beni yanlış çıkartacaklarsa gitsinler emniyet istihbarata, MİT istihbaratına bunu versinler. Vatandaşlık görevinin bir gereğidir bu."

Bu tarz bir yayını Gurdian'ın, New york Times'ın Le Monde'un yapmayacağını ifade eden Davutoğlu, "Sonra Türkiye'de çağdaş demokrasiden bahsedip, çağdaş demokratik hakları haklı olarak talep ederken çağdaş gazetecilik kültüründen bahsetmekten niye kaçınıyoruz?" dedi.

-"O zaman da emniyet içine sızmış bazı odaklardan bahsetmek gerekir"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun emniyetin hükümet tarafından engellendiğini öne sürdüğünü aktaran Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu'na da birileri bir şey fısıldıyor. Emniyet Genel Müdürümüz burada, İçişleri Bakanımız Ankara'da. Bütün emniyet birimleri, her yerde. Bir tek emniyet görevlisi 'Benim elim tutuluyor' derse çıksın o söylesin ama Sayın Kılıçdaroğlu'na birileri 'bizim elimizi tutuyorlar' diyorlarsa işte o zaman o emniyet görevlisi, bir, bürokratik etiğin dışına çıkmıştır; iki, açık bir şekilde 'ana muhalefet partisi üzerinden milleti emniyet görevlilerine karşı tahrik etme amacı güdüyor' demektir. O zaman da emniyet içine sızmış bazı odaklardan bahsetmek gerekir. Aynen Cizre'deki şeyleri yapan odaklar gibi, güvenlik birimlerinin üzerine gölge düşürenler" diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin "Hükümet hiçbir şey yapmasın. Sadece askere ve emniyete bıraksın, onlar yapar" dediğini anımsatan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Böyle siyaset yapılır mı? Asker ve emniyet, demokratik olarak seçilmiş hükümetin emrindedir. Demokrasi böyledir. Demek ki Sayın Bahçeli gelecek, diyecek ki 'Ben oraya geldim ama benim idare etmeme gerek yok. Askere ve emniyete devredeyim.' Zaten böyle yönetildi 90'lı yıllarda onların devri iktidarında. Müsteşarlar yönetti, bakanlar yönetmedi. Müsteşarları tahfif etmek için söylemiyorum. Ama bizim geleneğimizde müsteşarlar ya da bürokrasi, hesap verecek olan demokratik yolla seçilmiş hükümetin emrindedir."

-"PKK'yı savunmak size mi kaldı Sayın Kılıçdaroğlu?"

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin iddianamenin en kısa zamanda hazırlanacağını dile getiren Davutoğlu, "Kesinlikle üstü örtülmez bu işlerin" dedi.

AK Parti döneminde hiçbir meselenin üstünün örtülmediğine işaret eden Davutoğlu, şunları aktardı:

"Şimdi de bu konuda kesinlikle şu anda failleri konusunda yüzde 100'e yakın bilgimiz var. Şimdi arkasındaki irtibatları tek tek çıkartacağız. Son derece ilginç irtibatlar bulundu. Kimlerin eli, kimin cebinde, bunu herkes görür. Şimdi bir telaş içinde... Yine Sayın Kılıçdaroğlu, dün diyor ki 'IŞİD'in üstünü örtmeye çalışıyorlar. Niye PKK'ya bulaştırılıyor?' anlamına gelen sözler söylüyor. PKK'yı savunmak size mi kaldı Sayın Kılıçdaroğlu? PKK, şu anda yurt sathında heryerde polisimize, askerimize saldırırken 'Bu olayda PKK bağlantısı yok' demek size mi kaldı? Üstü örtülü söylediği o.

Biz söylüyoruz, bu işin içinde DEAŞ var, IŞİD var hem de temel aktör olarak var ama o piyonları kimlerin yönlendirdiği, kimlerin o piyonları harekete geçirdiği konusunda biz sonuna kadar, buzdağının dibine kadar gideceğiz. Ne seçim buna engel olur ne diğer şeyler. Burada özellikle medyaya çağrım şu, muhalefet liderlerine, bizi eleştirin, bundan çekinmem, medya eleştirmek için var ama yürüyen bir davaya, soruşturmaya zarar vermeyin. Tam da teröristlerin istediği gibi, böyle bir 'flu bir ortam, puslu bir ortam var, emniyet ve güvenlik birimleri yeterince olayı kontrol edemiyorlar' gibi hava vererek teröristlerin oluşturmak istediği havaya katkıda bulunmayın. Dediğimiz bu."

(Sürecek)

Haber Ara