Dolar

32,1160

Euro

35,0515

Altın

2.523,44

Bist

10.643,58

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-08-16 13:40:03

AK Parti TBMM Grup Toplantısı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım,"Eğer bu örgüte hiçbir şekilde bilerek ve isteyerek destek vermeye devam etmediyse 17 Aralık'tan sonra, hiç kimse endişe etmesin. 17 Aralık'tan sonra ise mazeret yok. Çünkü artık gün ışığı gibi bu terör örgütünün niyeti de icraatı da ortaya çıktı. Ondan sonra 'efendim bilmiyordum' demek asla ve asla hafifletici sebep olamaz" dedi.

Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz gecesi en büyük görevlerden birini de medya mensuplarının yaptığını, büyük bir sorumluluk duygusu içinde ülkenin birliği, beraberliği, demokrasinin geleceği için canlarını ortaya koyduklarını, darbecilere direndiklerini ve Türkiye'nin geleceğinin aydınlanmasında büyük emek gösterdiklerini söyledi.

"En büyük teşekkür, o gece karanlık gecede Gazi Meclisi aydınlatan milletvekillerimizedir" diyen Yıldırım, bombalar altında "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." şeklinde haykıran milletvekillerini tebrik etti.

Partisinin kuruluş yıl dönümünde ilk günkü kadar azim, heyecan ve kararlılık içinde olduklarını vurgulayan Yıldırım, "Geride bıraktığımız 15 yılda ülkemize olan sevdamız azalmadı, artmaya devam etti. Ülkemize sadece eserler kazandırmadık; ruhumuzu verdik, canlar verdik, kanımızı verdik, gerekirse vermeye de devam edeceğiz. 15 yıl boyunca bir yandan Türkiye'yi kalkınma yarışında ön saflara taşıdık, hem hizmet hem icraat yaptık, büyük eserler kazandırdık, bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ettik. O kadar her şey güllük gülistanlık değildi." diye konuştu.

Yıldırım, 2002 seçimlerinde 'tek başına iş başına' diye vatandaşa seslendiklerini, vatandaşın da bu sese kulak vererek AK Parti'yi tek başına iktidara getirdiğini anımsattı.

Göreve gelip, "bismillah" dediklerini, ancak bir takım adamların peydah olduğunu belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"(Biz sizin ortaklarınız) dediler. 'Ortak mortak tanımayız, biz vatandaşdan yetki aldık, hadi işinize' dedik. Gizli ortak olmaz. Birini defediyoruz biri geliyor. Bu ne biçim iş kardeşim. Sizinle mi uğraşacağız, millete hizmet mi edeceğiz. Baktık laf anlamıyorlar biz de gereğini yaptık.

Cumhurbaşkanı seçeceğiz, bir icat çıkardılar. Bizim memlekette buna 'tilki fıstığı' derler. Hiç olmayan bir şey. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir iş. 1924'ten beri cumhurbaşkanı seçiyor Meclis, bir şey yok; AK Parti geldi, kural değişti. Ne olacak? 367. Öyle mi kardeşim ben sana 367'yi gösteririm. Vatandaş ne yaptı, gereğini düşündü. O zaman dedi ki 'Ben bu işi alıyorum, olaya el koyuyorum, kendim yapacağım'. Yaptı mı? Yaptı, tartışma bitti. Şer odakları, vesayet odakları pes etmiyor. Bu sefer daha büyük hamle yaptılar. 'Bu partiyi kapatalım, iş bitsin' dediler. Başka türlü olmuyor. Oradan da yırttık."

Yıldırım, bu mücadelelerden her seferinde güçlenerek çıktıklarını, sırtlarını vesayet odaklarına dayamadıklarını, milletin desteğine, duasına ram olduklarını dile getirdi.

- "15 Temmuz'da ne olduklarını millet gördü"

Daha sonra yargı tarafında bir hareket başladığını, bir vesayetin doğduğunu, onu da ortadan kaldırmak için bu sefer yargı reformunu gündeme getirdiklerini anımsatan Yıldırım, HSYK'nın yeniden yapılanmasını ve 26 maddelik bir anayasa değişikliğini milletin önüne götürdüklerini, milletin de yol verdiğini kaydetti.

"Yargı vesayetini bitirdiğimizi zannediyorduk, meğer tatarı gitti, beteri geldi" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bu sefer FETÖ'nün adamları... Bütün diğer vesayet odaklarını da aradan çıkarınca, onlar kafayı kaldırmaya başladı. Yavaş yavaş 'biz buradayız' dediler. Siz buradaysanız, biz de buradayız. İşte meydan, işte Türkiye. Sonra MİT operasyonu... Olmadı. Gezi'de ortalığı karıştırma... Olmadı. 17 Aralık yargı darbe teşebbüsü... İşte orada işin rengi iyice belli oldu. Yeni bir iş çıktı bize bu sefer. Bu FETÖ ile artık mücadele kaçınılmaz hale geldi.

Bu mücadeleyi en kararlı bir şekilde 17 Aralık ile dile getiren, bu tehlikeye dikkati çeken Recep Tayyip Erdoğan'dır. O günlerde bu mücadelenin, bu tehlikenin büyüklüğünü ne yazık ki birçok kurum, birçok insan tehlikenin vehametini anlayamadı. Efendim 'siz de fazla abartıyorsunuz, bunlar böyle değil, bunlar kardeşimiz, bunlar da bizim gibi inançlı, mütedeyyin insanlar...' Ama 15 Temmuz'da ne olduklarını millet gördü." değerlendirmesinde bulundu.

- "Masum vatandaşımızın bu işte hiçbir taksiratı yok"

Yıldırım, terör örgütünün, ortak değerleri, kutsalları yok ettiğini, çocukların dinlerini iyi öğrenmesi için yapılan hayır hasenatı, verilen paraları yurt dışındaki ülkelerin siyasetçilerine, lobi merkezlerine oluk oluk aktardıklarını, kurban paralarını kirli emelleri için harcadıklarını dile getirdi.

Milletin tüm bunları iyi bilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, "Müslüman, dininde, diyanetinde halis duygularla yardım eden vatandaşlarımızın bu işle alakası yok. Onları bu terör örgütünden ayırıyoruz. Kiminle işimiz var. Bu temiz duyguları kullanarak, milletin parasını alıp Türkiye'nin, vatandaşın aldığı silahları, tankları, topları, uçakları vatandaşlarının üzerine bomba olarak mermi olarak kullananlardan hesap soracağız. Hesabı onlar verecek. Milyonlarca masum vatandaşımızın bu işte hiçbir taksiratı yok. Eğer bu örgütle hiçbir şekilde bilerek ve isteyerek destek vermeye devam etmediyse 17 Aralık'tan sonra, hiçkimse endişe etmesin. 17 Aralık'tan sonra ise mazeret yok. Çünkü artık gün ışığı gibi bu terör örgütünün niyeti de icraatı da ortaya çıktı. Ondan sonra 'efendim, bilmiyordum' demek asla ve asla hafifletici sebep olamaz." dedi.

(Sürecek)




Haber Ara