Dolar

32,2081

Euro

34,8604

Altın

2.444,95

Bist

10.218,58

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu: (1)

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu: (1)

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-20 19:50:35

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu: (1)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis'in, nihai çözüm ve siyasi sorunların tartışılacağı makam olduğunu, bu anlamda sorunları çözecek olanların da Meclis'te temsil edilen grupların genel başkanları ve kadroları olduğunu belirterek, "Bunları yapmakla sorumlu olanların daha bu konuda gerekli adımları atmadan sıkıyönetim çağrısında bulunmasını, demokrasimiz adına da siyasi partilerimizin dayanması gereken demokratik ilkeler adına bir şansızlık olarak değerlendiriyorum. Sıkıyönetim yılları, Türkiye'de geride kalmıştır. Olağanüstü hal de geride kalmıştır" dedi.

Başbakan Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen partisinin Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı'na verilen arada, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu, Türkiye'nin kritik bir dönemden geçtiğini belirterek, bu tür sınamalar ve sınavlardan geçerken tereddüt ve kararsızlık gösterenler ile sorumluluktan kaçanların tarih önünde hesap vereceğini söyledi.

Son 1,5 ay içinde özellikle terör örgütlerinin eş zamanlı saldırıları sonrasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileğinde bulunan Davutoğlu, şehitlerin ailelerine de taziye ve minnet duygularını iletmek istediğini ifade etti.

"Kritik dönemlerde sınamaların, sorunların cevabı demokrasiyle çözülür" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"7 Haziran, son derece çarpıcı ve kritik bir siyasi tablo ortaya çıkardı. Ülkemizin etrafında bir ateş çemberi varken, 7 Haziran seçimlerini istikrarlı, başarılı şekilde gerçekleştirmek, kendisi başlı başına önemliydi ancak siyasi tablonun ortaya çıkardığı gerçekliklerden kaçınarak, ülkenin karşı karşıya kaldığı sorunlarla baş etmek mümkün değildi. Onun için 8 Haziran'dan bu yana herkesin ve milletimizin şahit olduğu gibi tam bir sorumluluk duygusuyla 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan tabloyu doğru anlamak ve gereğini yapmak için büyük çaba sarf ettik. Her vesileyle vurguluyorum ama milletimiz bu anlamda, gerçek manada son hükmü verecek olandır. Şahitlik makamında ve hüküm makamındadır.

7 Haziran'dan sonra ülkemizin yönetme sorumluluğunu üstlenmiş AK Parti hükümeti ve kadrosu olarak bu yönetme sorumluluğunu yerine getirirken, hiçbir boşluk oluşmaması için çok büyük çaba gösterdik. Terör saldırıları başladı, yılmadık, geri adım atmadık. O saldırıların, ülkemizin her bir köşesinde vatandaşlarımızın hayatını karartmaması ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin caydırıcılığını sarsmaması için son derece kararlı adımlar attık ve aynı anda üç terör örgütüne karşı yürüttüğümüz mücadeleyi de kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz."

Davutoğlu, bugün Başbakanlık'ta gerçekleştirilen savunma sanayi bilgilendirme toplantısında ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile görüşmesinde, bundan sonra atılacak adımları hem ilgili bakanlarla hem de silahlı kuvvetler yetkilileriyle kapsamlı şekilde ele aldıklarını anlattı.

-"Devlet yönetiminde hiçbir zaafa mahal vermedik"

"Milletimiz ve vatandaşlarımızın bütünü, hükümetimizden, devletimizin kudretinden emin olmalıdır" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Her ne surette olursa olsun, bu görevi yürüttüğümüz sürece, ülkemizin her köşesinde üzerimize gelen terör saldırıları karşısında, kararlığımızı hiçbir tereddüt göstermeden devam ettireceğiz. Yine bu dönemde devlet geleneğimizde önemli bir takım süreçleri, Meclis Başkanı seçimleri gibi, Yüksek Askeri Şura süreçleri gibi, devlet geleneğimizi ve demokratik kültürümüze uygun şekilde, suhuletle ve sükunetle gerçekleştirdik. Devlet yönetiminde hiçbir zaafa mahal vermedik. Dünya ekonomisindeki kritik süreçler yaşanırken, ülkemizin ekonomik istikrarı yönünde de gerekli adımları attık, atmaya devam edeceğiz. Bunları şunun için zikrediyorum; bazı partiler sorumluluktan kaçarken, bazı liderler sadece polemik yaparak gelecek seçimlere dönük şimdiden polemik yığınağı yaparken, biz hem hükümet kurma sorumluluğunu yerine getirdik, hükümet kurmak amacıyla yürütülen koalisyon görüşmelerini hem de ülke yönetimi için gece gündüz çaba sarf ettik. Çünkü siyaset nihai kertede karşılıklı cebelleşme, polemik yapma sanatı değil, toplumun karşı karşıya kaldığı sorunları çözme sanatıdır."

Davutoğlu, hükümet kurma sorumluğu bağlamında da ilk andan itibaren son derece seviyeli bir dil ve üslup, tutarlı bir yöntem kullandıklarını ve bütün partilere açık olduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu ana kadar da bu ilkeli tutumumuzdan hiç vazgeçmedik. 7 Haziran'dan bu yana ne söylediysek, hangi ilkenin altını çizdiysek, hangi üslubu benimsediysek onu sürdürdük. Buna da milletimiz şahittir. Ağzımızdan, zihnimizden başka partilerin veya genel başkanların siyasi kariyerlerini, onurlarını rencide edecek hiçbir söz çıkmadı, çıkmayacak da. Çünkü siyaset aynı zamanda belli bir seviye ile bu ülke sorunlarını çözerken ahlaki bir erdem gösterme sanatıdır. O anlamda da siyasi hükümet kurma sorumluluğunu aldıktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi ile HDP ile geniş ilk tur görüşmeler sonrasında hepinizin, kamuoyunun takip etiği gibi CHP ile çok derinlikli, çok kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdik."

-"İstikşafi görüşmeler, birlikte bir koalisyon arayışıydı"

"Şimdi koalisyon konusunda bize teklif gelmedi diye bir iddiayı kimse ileri süremez. Görüşmelerimizin amacı bir koalisyonun hangi şartlarda ve ne zeminde olacağı ve keşfedilmesi üzerine yapıldı" diye konuşan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Sayın Kılıçdaroğlu ile son derece seviyeli gerçekleştirdiğimiz iki toplantıda o zemini yokladık, hep beraber nerelerde zorluklarla karşılaşabileceğimizi görerek yol almaya gayret ettik. Dolayısıyla sürecin kendisi, yürütülen istikşafi görüşmeler, birlikte bir koalisyon arayışıydı. Bunun neticesinde ortaya çıkan derin görüş ayrılıklarının bulunduğu hususlar da göz önüne alınarak bir reform hükümetinde süreli seçime dönük bir reform hükümeti konusunda da çok spesifik somut teklifte bulunduk. Sayın Kılıçdaroğlu, kurullarıyla görüşerek, bunu kurulların uygun görmediğini ifade etti. Bunu da saygıyla karşıladık. Hiçbir şekilde bunun yanlış adım olduğu kanaatini serdetmedik."

MHP ile koalisyon görüşmelerini de değerlendiren Davutoğlu, MHP'ye 4 farklı teklifi zihninde bulundurarak gittiğini, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ise görüşmenin hemen başında, 4 seçeneğin tümüne kapıları kapattığını ve bunların imkansızlığını ifade ettiğini anlattı.

-"Suçu, AK Parti'ye atmaya çalışmak siyasi sorumsuzluktur"

Bahçeli'nin yaklaşımını da saygıyla karşıladıklarını dile getiren Davutoğlu, "Yani hiçbir partiye herhangi bir şeyi dikte etme irademiz, isteğimiz olamaz ama bütün bunları gördükten sonra suçu, AK Parti'ye atmaya çalışmak, AK Parti'nin bütün çabaları üzerinden bir tartışma başlatmaya gayret etmek, hele hele ülkeyi bir sıkıyönetim davetinde bulunmak, siyasi sorumsuzluktur" değerlendirmesinde bulundu.

-"Sıkıyönetim yılları, Türkiye'de geride kalmıştır"

"Demokrasilerde seçimlerde oluşan Meclis nihai çözüm makamıdır ve siyasi sorunların tartışılacağı, konuşulacağı yerdir ve bu anlamda sorunları çözecek olan Meclis'te temsil edilen gurupların genel başkanları başta olmak üzere kadrolarıdır" ifadesini kullanan Davutoğlu, şöyle dedi:

"Bunları yapmakla sorumlu olanların daha bu konuda gerekli adımları atmadan sıkıyönetim çağrısında bulunmasını, demokrasimiz adına da siyasi partilerimizin dayanması gereken demokratik ilkeler adına bir şansızlık olarak değerlendiriyorum. Sıkı yönetim yılları, Türkiye'de geride kalmıştır. Olağanüstü hal de geride kalmıştır. Birileri özgürlüklerin sınırlandırıldığı ve Türkiye'nin olağanüstü hal görüntüsü verilerek uluslararası itibarının sarsıldığı günleri hayal edebilir ama biz buna asla izin vermeyeceğiz. Terörle mücadele sadece Türkiye'ye has bir özellik değil. Bütün dünyada terörle mücadele yürütülür ve terörle mücadelede büyük fedakarlıklar da yapılır ama hiçbir demokratik ülke terörle mücadeleyi yürütürken, demokrasiden taviz verecek yöntemleri, sıkı yöntemi tavsiye etmez. Olağanüstü durumlar olur. Amerika'da da geçtiğimiz günlerde sokağa çıkma yasağı ilan edildi, bazı şehirlerde. Kimse de Amerika'da sıkı yönetim ilan edilsin, diye bir çağrıda bulunmadı. Türkiye'de de bazı güvenlik sorunları olduğunda gerekli tedbirler alınır ama milletimizin demokrasiye olan güvenini sarsmak siyasi sorumsuzluktur."

(Sürecek)

Haber Ara