Dolar

32,2495

Euro

35,1096

Altın

2.468,53

Bist

10.158,63

64. Hükümet programı görüşülüyor

64. Hükümet programı görüşülüyor

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-11-28 22:28:30

64. Hükümet programı görüşülüyor
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 64. Hükümet Programı'nın, hedefi ve vizyonunun olmadığını savunarak, "Kendi geçmişini reddeden bir Hükümet programıyla karşı karşıyayız" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda 64.Hükümet Programı'nın görüşmelerinde ilk sözü MHP Grubu adına Oktay Vural, aldı.

Vural, milletin, 7 Haziran seçimlerinde, 13 yıldan bu yana Türkiye'yi yöneten AK Parti'ye notunu verdiğini, AK Parti'yi tek başına ülkeyi yönetmekten men ettiğini belirterek, 1 Kasım seçimlerinde de AK Parti'ye yeniden tek başına ülkeyi yönetme yetkisi verildiğini ancak bunu bir icraat neticesi olarak değerlendirmenin doğru olmadığını ifade etti.

AK Parti icraatlarına verilen milli irade cevabının, 7 Haziran'da tecelli ettiğini savunan Oktay Vural, 7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar geçen süre içinde verilen kararın tamamen konjonktürel bir tercih sonucu olduğunu ileri sürdü.

Vural, bu süre içerisinde konjonktürel tercih konusunda hem iktidar partisinin hem de muhalefet partilerinin gerekli dersleri çıkarması gerektiğini vurguladı.

- "Askerlikteki yemini de içlerine sindirememiş olabilirler"

Bir yemin tartışması yaşandığına işaret eden Vural, seçilerek gelip ant içme metnini tereddütsüz okuyan birçok milletvekilinin şu anda salonda bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi ne olmuştur da bu konu bir fırsat gibi görülerek tartışılmaya açılmıştır? Adına söz verdiğimiz büyük Türk milletine uyum ve saygı sorunu olduğunu bildiğimiz malum kişilerin bunları yapması beklenen tavırlardır ama bunların dışında, bu metni içine sindiremediğini söyleyen kişinin duyduğu rahatsızlığı anlamak mümkün değildir. Bu metnin neresini sindiremediniz? Rahatsız olduğunuz kavram hangisidir? Atatürk, devletin varlığı, bağımsızlığı yoksa vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü müdür? Yoksa, anayasaya sadakat mi rahatsız etmektedir? Ya da büyük Türk milleti vurgusundan mı korkuyorsunuz? Bu yemin metni üzerine bir kez tartışma başlatırsanız bunun ucu Mehmetçiklerin ant içme törenlerinde 'Türk sancağının şanına' diye haykırdıkları kutlu hitabelere kadar uzanacaktır. Bilemeyiz ama belki de askerliklerini yaparken ettikleri bu yemini de içlerine sindirememiş olabilirler. Ama metni okuduktan sonra içine sinmediğini söyleyen zatın durumu ile okumayanın ya da okumamakta ısrar edenin durumu arasında ne fark vardır?"

- "İşi çok zor"

Başbakan'a, Bakanlar Kurulu'nda koordinasyon görevi verildiğini anımsatan Oktay Vural, Bakanlar Kurulu yapısına bakıldığında çok zor bir görev olduğunu vurgulayarak, "Bakanlar Kurulu'na bakıldığında, 'İsrail AKP'yle en büyük zaferini kazandı', 'Harun gibi geldiler, karunlaştılar', 'Bizans bile daha milli, daha Türk'tü', 'Bunlar yarım doktor, yarım hoca' demişlerle, havuz yöneticisi, havuz problemini ustalıkla çözeniyle, damadıyla, saray icazetinden icazetlisiyle tekmili birden Bakanlar Kurulu'na bir koordinasyon görevi yapmak gerekiyor ama gerçekten işi çok zor" diye konuştu.

"Hükümet yönetecek midir yönetilecek midir?" diye soran Vural, yöneten bir hükümet istediklerini bildirdi.

- "Başkanlık hülyası"

Vural, 7 Haziran'da milletin başkanlık sistemine hayır dediğini söyleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, 64. Hükümet'teki vaatlerinden birinin yine başkanlık sistemi olduğunu ifade ederek, Davutoğlu'nun, "Başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olacağına inanıyoruz" dediğini anımsattı.

Oktay Vural, şöyle konuştu:

" 7 Haziran'dan sonra birden bire başkanlık hülyası yeniden neşet etmiştir. Ama başkanlık sistemiyle bakıldığında, programdaki ifadesiyle, aslında demokratik dönüşümü nihai sonuca erdirecek cümlesi Çözüm Süreci'yle de başkanlık sisteminin yakından ilgili olduğunu ortaya koymaktadır. Denklem burada çok açıktır. Al başkanlığı, ver özerkliği. Çok açık bir şekilde, başkanlık sistemiyle birlikte üniter yapıyı zayıflatacak bu husus, aslında perde arkasında, terör örgütünün siyasi hedeflerine ulaşması konusunda AKP Programı birtakım taahhütler vermektedir."

- "Programda dile getirmekten çekiniyorsunuz?"

MHP Grup Başkanvekili Vural, hükümetin arkasında siyasi zihniyet olmadığını iddia ederek, daha önce kendilerine "muhafazakar demokrat" demelerine rağmen programda bunun adının geçmediğini bildirdi.

Vural, şunları kaydetti:

"64. Hükümet Programı'nda bölücülük sorunu, PKK, KCK, Paralel Devlet Yapılanması yoktur. Öz yönetim, özerklik çağrıları yapılırken, devletin hakimiyetini ortadan kaldırmak isteyenler varken, neden bunları programda dile getirmekten çekiniyorsunuz? Devletin ve milletin bekası gibi bir sorun programda yer almamaktadır. PKK adeta AKP tarafından lightlaştırılmıştır.

İslamiyet'i temsil etmekten uzak terör örgütleri İslamofobiyi tetiklerken, batı dünyası İslam fobisini geliştirirken, hatta çözüm için İslam'ın vahiylerine müdahale etmeyi planlarken, Türkiye'de Kürtleri temsil etmekten uzak PKK Türkofobiyi tetiklemiş, AKP de Türk fobisini geliştirip çözüm için Türk milletinin adına, varlığına, egemenliğine, vatanına müdahale etmeyi planlayan bir çözüm hazırlığı yapmıştır. Unutmayalım ki aslında Türkofobi, İslamofobinin yeni bir versiyonudur."

- "Burnunun ucunu bile göremeyen..."

MHP'li Vural, AK Parti'nin politik vizyonunun bittiğini ileri sürerek, 2023 hedefinin esamesinin olmadığını, AK Parti'nin, 2023'ü değil, burnunun ucunu bile görmediğini, programın hedefinin, vizyonunun olmadığını savundu.

Kendi geçmişini reddeden bir hükümet programıyla karşı karşıya olduklarını öne süren Vural, sözlerini şöyle tamamladı:

"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ekonomi politikaları devam ettiğinde 2023'te ne olacağına dair, kabinede bulunan değerli bir politikacının öngörüleriyle tamamlamak istiyorum. 2023'te eğer bu beylerin vizyonu tutar iktidar olurlarsa, hala sivil anayasayı tartışıyor olacağız. 2023'te eğer iktidar olurlarsa, BOP sayesinde bölge ülkeleri sayısının iki katına çıkacağını göreceğiz. 2023'te bu vizyonları tutarsa, Başbakanın Uganda Devlet Başkanı'na 'one minute' dediğini duyacağız. 2023'te kredi kartı dolayısıyla evine icra gelmeyen hiçbir evin kalmadığını göreceğiz. 2023'te zenginlerin yaşadığı sitelerin etrafında dilenen yoksullara polislerin biber gazıyla müdahale ettiğini duyacağız. 2023'te boşanma oranlarının evlenme oranlarının üstüne geçtiğini duyacağız. 2023'te kahvelerde yaşlılara yer kalmadığını, çünkü bütün kahvelerin genç işsiz üniversite mezunlarıyla dolu olduğunu göreceğiz. 2023'te tıpkı bankalar gibi birkaç fabrikamızın isminin de gavurca olduğuna şahadet edeceğiz. 2023'te Başbakanın çocukluk arkadaşı, askerlik arkadaşı, mahalleden arkadaşı, belediyeden arkadaşı ve şoförlerinden başka hiç kimsenin milletvekili olmadığını göreceğiz. 2023'te AVM'lerin önünde bakkalların, kasapların, terzilerin dilencilik yaptığına şahit olacağız. Yasama faaliyetlerinin, emniyet işlerinin, güvenlik işlerinin, belki Türk Silahlı Kuvvetlerinin özelleştirildiğini göreceğiz. Böyle bir hükümet programına MHP olarak milletimiz adına güvenoyu vermemiz mümkün değildir."

Haber Ara