Uludağ, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada, toplumda emniyet ve salah sağlamanın, ayrıca başkalarının kurtuluşuna vesile olmanın önemini dile getirdi.
Fitnenin Hz. Muhammed zamanına dek var olduğuna işaret eden Uludağ, Hz. Ebubekir, Hz. Osman ve Hz. Ali'nin hilafetleri devrinde de Müslümanlar arasında fitnenin olduğunu belirterek, "O gün bugündür, İslam aleminde bu fitne eksik olmadı. Şimdi de Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de, Mısır'da, Keşmir'de devam ediyor. Müslümanlar, bunun halen elemini çekiyor" dedi.
Ramazanın diğer aylardan üstün olmasını da bu ayda yapılan ibadetlerin daha üstün olmasına bağlayan Uludağ, orucun insanı iyi yönde bir değişime uğratması gerektiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Daha iyi olmak için gayret etmeli insan. Öyle olduğu zaman, İslam'ın emrettiği, Allah'ın sevdiği bir kul olacağız. İşte ramazan, bizi bu noktaya getirirse bir manası olur. Bu ayda aç kalarak, yoksulu anlamalı, sevgiyi yaygınlaştırmalı ve bu niyetle ibadet etmeliyiz."
Uludağ, çocukluğunda köyde geçirdiği ramazanların bir hayli renkli olduğunu anlatarak, "Köyde 'ramazan geliyor' diye aileler hazırlıklar yapardı. Çocuk yaştaki bizler de bunları görünce oruç tutmaya heves ederdik. Bize öğlene kadar tekne orucu tuttururlardı. Teravihler, mukabeleler olurdu. Hilali beklemek de güzel ramazan hatıralarından biridir" diye konuştu.
Gençlik yıllarındaki eski İstanbul anılarına da değinen Uludağ, Beyazıt, Fatih, Eyüp ve Sultanahmet camilerine giderek sohbet dinlediklerini, troleybüsle sahaflara gittiklerini dile getirdi.
Süleyman Uludağ, oturumun ardından dinleyicilerin sorularını yanıtladı.
Fuar kapsamında gerçekleştirilen "Ramazan Sohbetleri"ne, Kadir Gecesi'ne kadar 27 yazar katılacak.
Yaklaşık 180 yayınevinin stant açtığı fuarda, edebiyat, tarih, kültür, medeniyet, felsefe ve din alanında yayımlanan kitaplar ile Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ, Türkiye Diyanet Vakfı, İSAM, IRCICA ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları yer alıyor.
