Dolar

32,4375

Euro

34,7411

Altın

2.439,70

Bist

9.915,62

Tarık Ramazan: Paris saldırganları İslam'ı gasp etti

Mısır merkezli İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) hareketinin kurucusu Hasan el-Benna'nın torunu olan Profesör Tarık Ramazan Paris saldırısı ile ilgili kaleme aldığı makalede saldırganların intikam aldığını ancak asıl ihanete uğrayanın İslam olduğunu ifade etti.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-20 16:30:14

Tarık Ramazan: Paris saldırganları İslam'ı gasp etti

TİMETURK / HABER MERKEZİ

''Paris saldırganları İslam'ı gasp etti ama İslam Batı arasında bir savaş yok''

Charlie Hebdo saldırısı bizi açık ve tutarlı olmaya zorluyor. Biz kesinlikle Paris'te olanları kınamalıyız. Aynısını 7 Temmuz ve 11 Eylül sonrasında da dedim.

Nerede durduğumuz hakkında açık olmamız son derece önemli. Saldırganlar peygamberin intikamını aldıklarını söyledi. Bu doğru değil. Asıl ihanete uğrayan İslamın verdiği mesaj ve değerlerdi. Yaptıklarını haklı çıkartmak için İslamı referans gösterdiler. Dini açıdan bakıldığında bizim dinimizin verdiği bir mesaj olarak hissetmediğimi söylemem gerekir. Dinleri yada ülkeleri adına birilerinin bir şeyler yapmasını beklerim.Ve bir müslüman alimi olarak buna tanıklık yapmam gerek.

Bu denklemin daha geniş bir siyasi tarafı da var. Fransa'da olanları kınıyoruz. Batılıları hedef alan şiddeti kınıyoruz. Ama sadece batılıları değil. Paris'te 12 kişi öldürüldüğü için duygusal davranıyoruz ama Suriye'de ve Irak'ta yüzlerce kişi bir günde öldürülüyor. Büyük resmi görmemiz gerekiyor. Müslümanların yaşamları batıdaki kendi hayatlarımız kadar değerli.

Paris'te yaşananlar bir trajediydi, öldürülenler arasında olan Charlie Hebdo editörü olan karikatürist Charb ile görüşmüştüm. Söylemek istediği şeylerde özgür olduğu konusunda konuşmuştuk ve ona sansüre gerek olmadığını söylemek istediklerini söyleyebileceğini söylemiştim.

Ancak bu hakkı kullanırken net olmasını istedim. 2008 yılında Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin oğlu hakkında şaka yapan bir karikatüristi kovdular. Burada ifade özgürlüğü nerede diye sordum. İfade özgürlüğünde sınırlar vardır, her şey konuşulmaz diye cevap aldım. Çifte standart uygulamak rahatsız edici.

Böyle bir saldırıda Charb ve arkadaşlarının öldürülmesine şok oldum ama böyle bir tepkiye şaşırmadım. Neredeyse altı aydır Charlie Hebdo ile ilgili tartışmalar ve tehditler vardı. Ben onlara mizah duygusuna sahip olmanın iyi olduğunu ama Fransa'da zaten damgalanmış insanları hedef göstermenin bir cesaret gösterisi olmadığını söyledim.

Atılan kurşunlar savaş açma olarak algılandı. Bazılarının olayı bu şekilde karakterize edebilmelerini anlıyorum. Ancak böyle yaparak yanlış yaparlar. Batı ile İslam'ın savaş için olduğunu söylüyorlar ama eğer marjinal grupların harekete geçmesini ve buna delil olarak İslam ile batının savaş halinde olduğunu kullanırsak tuzağa düşmüş olmaz mıyız?

George Bush 9 Eylül'de olayı terör savaşı olarak adlandırarak bu tuzağa düştü. Şu an makul olarak nereden gelirlerse gelsinler aşırıcılarla savaştığımızı söyleyebiliriz. Ama bu oyun neden oynanıyor? Daha spesifik bakalım : Bunlar İslam'ı sömüren suçlardır. Kurbanların büyük çoğunluğu aslında müslüman.

Birçok ülkede gerginlikler var, ama son zamanlarda Fransa'da her şey çok zor. Atmosferi anlatan ve yakın zamanda yayınlanan iki kitap: çok olumsuz ve çok moral bozucu. Eric Zemmour milyonlarca Müslümanın kolonize olup ülkeyi dönüştürmeye çalışabileceğinden korkuyor ve Michel Houellebecq 2022'de Fransa'da İslamcı bir partinin iktidara geleceğini düşünüyor. Üç yıl önce Houellebecq İslam'ın dünyadaki en aptal din olduğunu söylemişti.

İngiltere'de günlük yaşamda durum biraz daha iyi. Fransa'da olduğu gibi kalıcı damgalama hissi söylemleri yok. Ama öyle olsa bile,onlarında sanki kötü yönde değişeceğini hissediyorum. UKIP'in yükselişte olması bir rastlantı değil ve böyle bir ortamda halk söylemlerinin değiştiği hissediliyor. Müslümanları ve göçmenleri hedef alan taraflar var. Bu durdurmak zorunda olduğumuz bir sürüklenme ve bence bu konuda ortak bir sorumluluk paylaşıyoruz. Politikacılar, aydınlar, gazeteciler, Müslümanlar ve diğer dinlere mensup insanlar açık olmalı ve ortak ilkeler üzerinde birleşmelidir. Gelecek seçimlerde akıllarını daha fazla kullanan siyasetçilere ihtiyacımız var.

Fransa'da yaşanan olaylardan sonra zor günler görülüyor ve Charlie Hebdo karikatürlerinin en rahatsız edicilerini yayınlayan ve bunun ifade özgürlüğü olduğunu iddia eden medya da ayrı bir sorun oluyor. İfade özgürlüğünü destekliyorum ama onları vazgeçmeye teşvik ediyorum,planladıkları şey cesurca değil. Yaptıkları sadece bütün Müslümanları hedef alan başka bir örnek olacaktır. Bizim müslüman vatandaşlarımız bu denklemin bir parçası değilse aşırıcıları değil İslamı hedef alacağız. Aksi halde bu aşırılık yanlılarına kendilerinin zar zor başarabileceği bir zafer teslim etmek anlamına gelir.

BU MAKALE AYŞE AYDIN TARAFINDAN TİMETURK İÇİN TERCÜME EDİLMİŞTİR

Haber Ara